İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde yaşayan Melek Aykuş (37), 90 bin lira değerindeki altınları bankada kasaya koymak için evinden çıktı. Bankaların kapalı olduğunu gören Aykuş, evine dönüş yolunda pazara girdi. Aykuş, pazarda tezgaha yaklaştı ve aldığı ıslak mendilin ücretini vermek istediği sırada yanına 3 kadın yaklaştı. 3 kadından biri tezgahtan bir şeyler alıp Aykuş’tan aldıklarının ücretini uzatmasını istedi. O sırada diğer kadınlar el çabukluğuyla Aykuş’un çantasındaki cüzdanı alıp, olay yerinden uzaklaştı. Melek Aykuş, kadından şüphelenmesinin ardından çantasını kontrol etti ve altınların olduğu cüzdanı bulamayınca çalındığını anladı. Hemen ‘İmdat cüzdanımı çaldılar’ şeklinde bağıran Aykuş, pazarda bulunan zabıta ekiplerinden yardım istedi. Ardından Melek Aykuş, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. 
Melek Aykuş “Akşamüzeri 17.45 sıralarında pazara geldim. Çantamda param, 90 bin lira değerinde altınlarım vardı. Bankaya götürecektim, baktım saate geç kalmışım. Ben de kızım ıslak mendil isteyince pazara doğru gittim. Tezgaha yöneldim. Islak mendili seçerken adamdan poşet istedim. Parasını uzatmak için çantamı açtım. 1 saniye içinde 3 tane kadın yanımdaydı. Beni oyaladılar. O sırada baktım cüzdanım yok. Kadından şüphelendim. Hemen seslendim zabıtaya, polislere, çevredeki insanlara ‘İmdat cüzdanım yok’ diye bağırdım. 90 bin lira değerinde altınım vardı içinde çaldılar benden. Çığlık attım. Kadın, sırf polisler benimle ilgilenmesin diye ‘Benim de cüzdanım gitti’ dedi. Orada polislerin dikkatini dağıttı. O da panik yarattı orda. Polisler döndüler ona baktılar. Elindeki boş cüzdanı tezgahın üstüne atarak ‘Bak benim de 500 liram, çocuklarımın kimlikleri içindeydi’ dedi. Polisler ‘Sen de gel şikayetçi ol’ dedi. Kadın ‘Yok gelemem çocuklarım evde’ dedi. Akşam polis karakoluna gidip şikayetçi oldum.” dedi. 
“Şu an beni izleyebilir, buradan sesleniyorum vicdana gelsin” diyen Aykuş, şöyle devam etti: “Eşimin ve benim emeğimdi, birikimimizi 1 saniyede hepsini götürdüler. 4 adet 30’ar gram 22 ayar bilezik, 4 adet Cumhuriyet altını, bin lira nakit para, telefonum ve ehliyetimin olduğu cüzdanı götürdüler. Bütün eşyalarım çantanın içindeydi götürdüler, bir şey bırakmadılar bende. Kadın çok hızlı ve seri davrandı. Nasıl oldu? Nasıl bitti anlamadım. O anda fenalık geçirdim ben de. Yere yığıldım. Kiracıyım mağdurum şu an. Eşimle ben kuruşu kuruşuna alın terimizle çalıştık, emeğimizdi, kızlarımın geleceğiydi. İki kızım, biri ‘Hukuk okuyacağım hakim olacağım’, bir kızım da ‘Sağlık’ okuyacağım diyordu. Onların okuma parasıydı. Kiracıyım daha ev alamamıştım. Varımı yoğumu bu pazar tezgahında bir iki saniye içinde çalıp götürdüler.”
Melek Aykuş “Akşamüzeri 17.45 sıralarında pazara geldim. Çantamda param, 90 bin lira değerinde altınlarım vardı. Bankaya götürecektim, baktım saate geç kalmışım. Ben de kızım ıslak mendil isteyince pazara doğru gittim. Tezgaha yöneldim. Islak mendili seçerken adamdan poşet istedim. Parasını uzatmak için çantamı açtım. 1 saniye içinde 3 tane kadın yanımdaydı. Beni oyaladılar. O sırada baktım cüzdanım yok. Kadından şüphelendim. Hemen seslendim zabıtaya, polislere, çevredeki insanlara ‘İmdat cüzdanım yok’ diye bağırdım. 90 bin lira değerinde altınım vardı içinde çaldılar benden. Çığlık attım. Kadın, sırf polisler benimle ilgilenmesin diye ‘Benim de cüzdanım gitti’ dedi. Orada polislerin dikkatini dağıttı. O da panik yarattı orda. Polisler döndüler ona baktılar. Elindeki boş cüzdanı tezgahın üstüne atarak ‘Bak benim de 500 liram, çocuklarımın kimlikleri içindeydi’ dedi. Polisler ‘Sen de gel şikayetçi ol’ dedi. Kadın ‘Yok gelemem çocuklarım evde’ dedi. Akşam polis karakoluna gidip şikayetçi oldum.” dedi. “Şu an beni izleyebilir, buradan sesleniyorum vicdana gelsin” diyen Aykuş, şöyle devam etti: “Eşimin ve benim emeğimdi, birikimimizi 1 saniyede hepsini götürdüler. 4 adet 30’ar gram 22 ayar bilezik, 4 adet Cumhuriyet altını, bin lira nakit para, telefonum ve ehliyetimin olduğu cüzdanı götürdüler. Bütün eşyalarım çantanın içindeydi götürdüler, bir şey bırakmadılar bende. Kadın çok hızlı ve seri davrandı. Nasıl oldu? Nasıl bitti anlamadım. O anda fenalık geçirdim ben de. Yere yığıldım. Kiracıyım mağdurum şu an. Eşimle ben kuruşu kuruşuna alın terimizle çalıştık, emeğimizdi, kızlarımın geleceğiydi. İki kızım, biri ‘Hukuk okuyacağım hakim olacağım’, bir kızım da ‘Sağlık’ okuyacağım diyordu. Onların okuma parasıydı. Kiracıyım daha ev alamamıştım. Varımı yoğumu bu pazar tezgahında bir iki saniye içinde çalıp götürdüler.”