Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu teröristler bira şişeleriyle caminin içini pislemişti, bunlar böyle, bunlar çürük, sürtük!” açıklamasıyla yeniden gündeme gelen Gezi Parkı protestoları sırasında Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’‘nde içki içilip içilmediği tartışmasına değindi.
Gezi Parkı eylemlerinin Türkiye’nin 2023 hedeflerinden uzaklaştırılmasının ilk adımı olduğunu iddia eden Öztürk, “provokasyon” ifadesini kullandığı Gezi’nin aradan geçen onca yıla rağmen hâlâ tartışıldığını yazdı.
Erdoğan’ın “Düşünün Dolmabahçe Valide Sultan Camii’nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti” açıklamasında bahsettiği görüntüleri o dönem Ülke Tv’de yayınladıklarını yazan Öztürk şöyle devam etti:
Mesela yine o dönemde Valide Sultan Camii’nden yansıyan görüntüler çok tuhaftı.
Provokatörler o gün Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’ni işgal etmek istemişlerdi. Aynı gün, Ankara’daki eylemciler de dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Keçiören’deki evini hedef almışlardı.
Polisin müdahalesi sonucu camiye sığınanlar olmuş mudur evet, ancak daha çok o gece o cami bir üs olarak kullanılmıştır. (Camide içki içildi mi, içilmedi mi tartışması başka bir konu ama o gece o caminin mihrabına sızan sarhoşların görüntülerini de yayınlamıştık.)
Cami içindeki en dikkat çekici görüntü ise bazı insanların giysisinin arkasındaki büyük haç işaretiydi. Bu giysiler kesinlikle ilk yardım ekiplerinin giysilerinden değildi. Ve kesinlikle o giysilerin arkasındaki “sağlıkçı” işareti değildi. Daha iyi anlayasınız diye söylüyorum, ilk yardım işareti olan ( + ) şeklinde değildi tam bir haç şeklindeydi, alt ucu epeyce uzun olandan. Haçlıların giysisi gibi diyeyim daha iyi anlayın.”
Yazının tamamını okumak için