Sigara içmenin son derece sağlıksız olduğunu hepimiz biliyoruz. Sağlık ve spor trendlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, birçok kişi bu zararlı alışkanlığa veda etmeyi başarırken, bazıları ise bu zor yolu yürümeye devam ediyor. Ancak bıraksanız bile, sonuçların vücutta uzun süre hissedileceğini biliyor muydunuz? Vücudun eskiye dönmesi birkaç yıl alabilir. Bununla birlikte basit ürünlerle vücudun nikotini temizlemesine yardımcı olabilirsiniz. Nikotin, küçük dozlarda ruh üzerinde heyecan verici bir etkiye sahip olan güçlü bir nörotoksindir. Asetilkolin reseptörlerini bloke ederek sinir ve kas hücrelerinin bozulmasına neden olur. İçimizde sigara içme alışkanlığını oluşturan ve kalp atış hızını hızlandıran, kan basıncını artıran ve bununla birlikte felç riskini artıran nikotindir. Bugün, mevcut tüm yasaklara ve kısıtlamalara ve ayrıca sigaranın tehlikelerinden bahseden araştırmalara rağmen, insanlar hala tütün kullanımı lehine bir seçim yapıyor. Ancak gerçek şu ki; nikotin, vücudunuzu tüm düzeylerde bozmaya devam edecektir. Nikotini vücuttan hızla temizlemeye yardımcı olan besinleri, diyetinize düzenli olarak dahil ederek sigaranın vücuda verdiği zararları en aza indirebilirsiniz. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var; sigara öldürür, hemen bırakın. İşte vücudu nikotinden arındıran 10 besin: 
Soğuk algınlığı mevsiminde birçok kişinin yol arkadaşı olan sarımsaklar, burada da sizi yarı yolda bırakmaz. Sarımsak allisin içerir. Bu kimyasal bileşiğin birçok sihirli gücü vardır: Toksinlerden arındırma, beyaz kan hücrelerinin durumunu normalleştirme, kan ve solunum sistemini arındırma. Ve evet, nikotini de ortadan kaldırır. Bu yüzden mutlaka düzenli olarak sarımsak tüketmeye çalışın. 
Günde bir paket sigara, o kadar çok vitamini öldürür ki hayal etmesi bile zor. Vitaminine ek olarak, vücudun kayıpları oldukça fazladır. Bir sigara içtikten sonra, çalınan vitaminleri geri kazanmak için bir portakal yememiz gerekir. Düzenli olarak meyve yemeyi unutmayın, özellikle turunçgiller C vitamini seviyelerini geri kazandırır ve ayrıca nikotin bağımlılığının neden olduğu stres ve kaygıyı azaltır. 
Vücut için başka bir vitamin yardımı da brokolidir, bol miktarda B, B5 ve C vitamini içerir. Ayrıca araştırmalar, brokolinin akciğerleri sigaranın neden olduğu iltihaplanmadan koruyan ve ayrıca kanser riskini azaltan bir dizi element içerdiğini göstermektedir. 
Yeşil çay, sigaranın neden olduğu akciğer kanseri geliştirme riskini azaltabilir. Yapılan bir araştırmada, sigara bağımlılığı olan, ancak düzenli olarak yeşil çay tüketmeyen kişilerin, günde en az bir fincan yeşil çay içenlere göre 12.71 kat daha sık akciğer kanseri geliştirdiği ortaya çıktı. 
Tüketildiğinde, kandaki lipid seviyesini düşüren zencefiller, sigara nedeniyle zaten sarsılmış olan kardiyovasküler sisteme yardımcı olacaktır. Ayrıca popüler bir tarif var: Sigara içme isteğiniz bastırırsa ve bu kötü alışkanlıktan vazgeçmeye karar verirseniz, sigara yerine bir parça zencefil çiğnemeniz önerilir. 
Şekerli içecekleri geçmişte bırakın. Sigaranın tahrip ettiği cilt sağlığınızı, sağlıksız içeceklerle daha kötüye götürmemek için ve vücut detoksunu sağlayabilmek için mutlaka yeterli miktarda su için. Su içme durumunuzu gözlemleyin ve ardından günde en az 2 litre su içmeye çalışın. Su, vücuttaki toksinleri hızla gidermeye ve aynı zamanda cilt tonunu korumaya yardımcı olacaktır. 
Ispanak, nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olan folat veya B9 vitamini içerir. Folik asit, zihinsel ve duygusal sağlığı desteklediği için nikotin yoksunluk belirtilerini önlemek için de gereklidir. 
Vücudunuzu A ve C vitaminlerinden yoksun bırakmak, normal bir sigara tiryakisi gibi günde birkaç kez yaptığınız bir şeydir. A ve C vitamini eksikliklerinde, kan dolaşımı ve beyin fonksiyonu bozulur. Düzenli sebze ve meyeve tüketimi özellikle sigara içenler için dah fazla önemlidir. Havuç, içeriğinde bulunan bol miktarda A vitamini ile rezervlerinizi yenileyecek ve vücut detoks sürecinin sağlıklı işlemesine yardımcı olacaktır. 
Sigara içmek dolaşım sistemi üzerinde acımasız bir düşmandır. Örneğin, vücudun oksijensiz kalması nedeniyle kan damarlarının doğal geçirgenliğini bozar. Nar bu etkilere karşı koyar. Ayrıca damar sağlığını geliştirir ve özellikle sigaranın neden olduğu yüksek tansiyon seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. 
Nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olmasının yanı sıra, kızılcıklar kan şekerini dengeler. Ve bu süreç sigara içerken olanın tam tersine benzer. Bu nedenle, sigarayı bırakırken, sigarayı bırakmayla başa çıkmanıza yardımcı olması için düzenli kızılcık tüketimini deneyebilirsiniz. 
Tütün dumanının bileşenleri arasında toksik maddeler (nikotin, formik asit, asetaldehit, hidrojen siyanür, aseton, karbon monoksit, amonyak) ve kanserojenler (kadmiyum, benzen, naftilamin, nitrozaminler, toluidin, fenol, formaldehit, benzopiren, polroponyum-210, vinil klorür, üretan) vardır. Uzmanlar sigara içmeyi 3 aşamada ayırt eder: – Psikolojik bağımlılık, – Psikofizyolojik bağımlılık, – Fizyolojik bağımlılık. İnsanlar sigaranın kendilerine yardımcı olduğunu, onları dinlendirdiğini ve yaşam ağırlığını azalttığını düşünür. Nikotin, tütünde bulunan narkotik bir maddedir. Tütün salgınını yavaşlatmaya yönelik çabalar, genellikle tütün kullanıcılarının nikotine aşırı derecede bağımlı olmaları nedeniyle başarılamıyor. Bazı bağımlılık uzmanları, tütünün en güçlü bağımlılık yapıcı madde olduğunu, eroin veya kokainden daha kötü olduğunu düşünüyor. Amerika Birleşik Devletleri Nikotin Bağımlılığı raporu şu sonuca varıyor: Tütün bağımlılığını belirleyen farmakolojik ve davranışsal süreçler, eroin ve kokain gibi uyuşturuculara bağımlılığı belirleyenlere benzer. Nikotin, tütün bitkilerinde doğal olarak bulunur ve büyük miktarlarda oldukça toksiktir. Sigaraya yeni başlayanlar nikotinin hoş olmayan toksik etkilerini yaşayabilirler, ancak kronik tütün kullanımının bir sonucu olarak kısa sürede tolerans gelişir. Nikotinin vücutta emilimi, alımın pH seviyelerine bağlıdır. Asidik sigara dumanından nikotinin emilimi akciğerlerde gerçekleşir. Dumansız tütün ürünleri ve nikotin sakızı (sigarayı bırakma), ağızdan emilimi kolaylaştırmak için özel olarak formüle edilmiştir. Akciğerlerden emilim daha hızlıdır. Akciğerlerden nikotin hızla kan dolaşımına ve beyne girer. Nikotin, beyin ve kas dokusundaki sinir hücrelerinin (sinapslar) birleşim yerlerinde bulunan özel hücre oluşumları veya reseptörler aracılığıyla çalışır. Bu reseptörler, vücutta mevcut olduğunda nikotini tanıma ve ona tepki verme yeteneğine sahiptir. Sonuç olarak, sinapsın çalışması değişir, yani kan damarlarının, kas dokusunun, dış veya iç salgı bezlerinin durumunu kontrol eden sinir iletimi bozulur. Reseptörler nikotin varlığını işaret ettiğinde kan basıncı yükselir ve dolaşım yavaşlar. Beyindeki dalgalar değiştirilir ve çeşitli endokrin ve metabolik etkiler başlatılır. Sigara içen kişinin zihinsel ve fiziksel durumu, sigaranın psikolojik algıyı ve fizyolojik tepkileri nasıl etkilediğini değiştirebilir, örneğin hem rahatlama hem de uyanıklık duygularına neden olabilir. Tütün dumanı, birçoğu farmakolojik olarak aktif, toksik, mutajenik ve kanserojen olan 4 binden fazla bileşen içerir. Tütün dumanı oldukça karmaşıktır ve partikül veya gaz olarak havaya salınan binlerce kimyasal içerir. Partikül fazı katran (birçok kimyasaldan oluşur), nikotin ve benzo (a) pirenden oluşur. Gaz fazı karbon monoksit, amonyum, dimetilnitrozamin, formaldehit, hidrojen siyanür ve akroleinden oluşur. Bu maddelerin bazıları belirgin tahriş edici özelliklere sahiptir ve bunların yaklaşık 60’ı bilinen veya şüphelenilen kanserojen maddelerdir. Katran, sigaradaki en tehlikeli kimyasaldır. İnsanlar öncelikle nikotinin beyin üzerindeki etkilerinden dolayı sigara içerken, esas olarak katrana maruz kalmaktan ölürler. Duman ağza konsantre bir aerosol olarak girdiğinde, milyonlarca parçacık taşır. Soğudukça yoğunlaşır ve akciğerlerin hava yollarına yerleşen bir katran oluşturur. Katran, akciğer kanserine ve hastalığına neden olan bir maddedir. Ayrıca bağışıklık sisteminin etkinliğini azaltır. Karbon monoksit, sigara dumanında yüksek konsantrasyonlarda bulunan renksiz bir gazdır. Hemoglobine bağlanma yeteneği oksijenden 200 kat daha fazladır ve bu nedenle oksijenin yerini alır. Sonuç olarak, sigara içen bir kişide artan karbon monoksit seviyesi, kanın tüm vücut dokularının işleyişini etkileyen oksijen taşıma yeteneğini azaltır. Yeterli oksijen kaynağı olmadan beyin ve kaslar (kalp dahil) tam güçlerinde çalışamazlar ve vücuda azalan oksijen arzını vermek için kalp ve akciğerler daha fazla çalışmaya zorlanır ve bu da dolaşım sorunlarına neden olur. Karbon monoksit ayrıca atardamar duvarlarına da zarar verir ve koroner damarların daralma riskini artırarak kalp krizlerine yol açar. Hidrojen siyanür, insanlarda akciğerlerin doğal temizleme mekanizmasının bir parçası olan bronşlar üzerinde doğrudan zararlı bir etkiye sahiptir. Bu temizleme sisteminin zarar görmesi, akciğerlerde toksik maddelerin birikmesine yol açarak hastalık geliştirme riskini artırır. Tütün dumanındaki akciğerlerdeki bronşları doğrudan etkileyen diğer toksik ajanlar arasında akrolein, amonyum, nitrojen dioksit ve formaldehit bulunur. Tütün dumanında çok yüksek konsantrasyonlarda bulunan radyoaktif bileşenler polonyum-210 ve potasyum-40’ı içerir. Ayrıca radyum-226, radyum-228 ve toryum-228 gibi radyoaktif bileşenler de bulunmaktadır. Radyoaktif bileşenlerin kanserojen olduğu açıkça tespit edilmiştir.
Soğuk algınlığı mevsiminde birçok kişinin yol arkadaşı olan sarımsaklar, burada da sizi yarı yolda bırakmaz. Sarımsak allisin içerir. Bu kimyasal bileşiğin birçok sihirli gücü vardır: Toksinlerden arındırma, beyaz kan hücrelerinin durumunu normalleştirme, kan ve solunum sistemini arındırma. Ve evet, nikotini de ortadan kaldırır. Bu yüzden mutlaka düzenli olarak sarımsak tüketmeye çalışın. Günde bir paket sigara, o kadar çok vitamini öldürür ki hayal etmesi bile zor. Vitaminine ek olarak, vücudun kayıpları oldukça fazladır. Bir sigara içtikten sonra, çalınan vitaminleri geri kazanmak için bir portakal yememiz gerekir. Düzenli olarak meyve yemeyi unutmayın, özellikle turunçgiller C vitamini seviyelerini geri kazandırır ve ayrıca nikotin bağımlılığının neden olduğu stres ve kaygıyı azaltır. Vücut için başka bir vitamin yardımı da brokolidir, bol miktarda B, B5 ve C vitamini içerir. Ayrıca araştırmalar, brokolinin akciğerleri sigaranın neden olduğu iltihaplanmadan koruyan ve ayrıca kanser riskini azaltan bir dizi element içerdiğini göstermektedir. Yeşil çay, sigaranın neden olduğu akciğer kanseri geliştirme riskini azaltabilir. Yapılan bir araştırmada, sigara bağımlılığı olan, ancak düzenli olarak yeşil çay tüketmeyen kişilerin, günde en az bir fincan yeşil çay içenlere göre 12.71 kat daha sık akciğer kanseri geliştirdiği ortaya çıktı. Tüketildiğinde, kandaki lipid seviyesini düşüren zencefiller, sigara nedeniyle zaten sarsılmış olan kardiyovasküler sisteme yardımcı olacaktır. Ayrıca popüler bir tarif var: Sigara içme isteğiniz bastırırsa ve bu kötü alışkanlıktan vazgeçmeye karar verirseniz, sigara yerine bir parça zencefil çiğnemeniz önerilir. Şekerli içecekleri geçmişte bırakın. Sigaranın tahrip ettiği cilt sağlığınızı, sağlıksız içeceklerle daha kötüye götürmemek için ve vücut detoksunu sağlayabilmek için mutlaka yeterli miktarda su için. Su içme durumunuzu gözlemleyin ve ardından günde en az 2 litre su içmeye çalışın. Su, vücuttaki toksinleri hızla gidermeye ve aynı zamanda cilt tonunu korumaya yardımcı olacaktır. Ispanak, nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olan folat veya B9 vitamini içerir. Folik asit, zihinsel ve duygusal sağlığı desteklediği için nikotin yoksunluk belirtilerini önlemek için de gereklidir. Vücudunuzu A ve C vitaminlerinden yoksun bırakmak, normal bir sigara tiryakisi gibi günde birkaç kez yaptığınız bir şeydir. A ve C vitamini eksikliklerinde, kan dolaşımı ve beyin fonksiyonu bozulur. Düzenli sebze ve meyeve tüketimi özellikle sigara içenler için dah fazla önemlidir. Havuç, içeriğinde bulunan bol miktarda A vitamini ile rezervlerinizi yenileyecek ve vücut detoks sürecinin sağlıklı işlemesine yardımcı olacaktır. Sigara içmek dolaşım sistemi üzerinde acımasız bir düşmandır. Örneğin, vücudun oksijensiz kalması nedeniyle kan damarlarının doğal geçirgenliğini bozar. Nar bu etkilere karşı koyar. Ayrıca damar sağlığını geliştirir ve özellikle sigaranın neden olduğu yüksek tansiyon seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. Nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olmasının yanı sıra, kızılcıklar kan şekerini dengeler. Ve bu süreç sigara içerken olanın tam tersine benzer. Bu nedenle, sigarayı bırakırken, sigarayı bırakmayla başa çıkmanıza yardımcı olması için düzenli kızılcık tüketimini deneyebilirsiniz. Tütün dumanının bileşenleri arasında toksik maddeler (nikotin, formik asit, asetaldehit, hidrojen siyanür, aseton, karbon monoksit, amonyak) ve kanserojenler (kadmiyum, benzen, naftilamin, nitrozaminler, toluidin, fenol, formaldehit, benzopiren, polroponyum-210, vinil klorür, üretan) vardır. Uzmanlar sigara içmeyi 3 aşamada ayırt eder: – Psikolojik bağımlılık, – Psikofizyolojik bağımlılık, – Fizyolojik bağımlılık. İnsanlar sigaranın kendilerine yardımcı olduğunu, onları dinlendirdiğini ve yaşam ağırlığını azalttığını düşünür. Nikotin, tütünde bulunan narkotik bir maddedir. Tütün salgınını yavaşlatmaya yönelik çabalar, genellikle tütün kullanıcılarının nikotine aşırı derecede bağımlı olmaları nedeniyle başarılamıyor. Bazı bağımlılık uzmanları, tütünün en güçlü bağımlılık yapıcı madde olduğunu, eroin veya kokainden daha kötü olduğunu düşünüyor. Amerika Birleşik Devletleri Nikotin Bağımlılığı raporu şu sonuca varıyor: Tütün bağımlılığını belirleyen farmakolojik ve davranışsal süreçler, eroin ve kokain gibi uyuşturuculara bağımlılığı belirleyenlere benzer. Nikotin, tütün bitkilerinde doğal olarak bulunur ve büyük miktarlarda oldukça toksiktir. Sigaraya yeni başlayanlar nikotinin hoş olmayan toksik etkilerini yaşayabilirler, ancak kronik tütün kullanımının bir sonucu olarak kısa sürede tolerans gelişir. Nikotinin vücutta emilimi, alımın pH seviyelerine bağlıdır. Asidik sigara dumanından nikotinin emilimi akciğerlerde gerçekleşir. Dumansız tütün ürünleri ve nikotin sakızı (sigarayı bırakma), ağızdan emilimi kolaylaştırmak için özel olarak formüle edilmiştir. Akciğerlerden emilim daha hızlıdır. Akciğerlerden nikotin hızla kan dolaşımına ve beyne girer. Nikotin, beyin ve kas dokusundaki sinir hücrelerinin (sinapslar) birleşim yerlerinde bulunan özel hücre oluşumları veya reseptörler aracılığıyla çalışır. Bu reseptörler, vücutta mevcut olduğunda nikotini tanıma ve ona tepki verme yeteneğine sahiptir. Sonuç olarak, sinapsın çalışması değişir, yani kan damarlarının, kas dokusunun, dış veya iç salgı bezlerinin durumunu kontrol eden sinir iletimi bozulur. Reseptörler nikotin varlığını işaret ettiğinde kan basıncı yükselir ve dolaşım yavaşlar. Beyindeki dalgalar değiştirilir ve çeşitli endokrin ve metabolik etkiler başlatılır. Sigara içen kişinin zihinsel ve fiziksel durumu, sigaranın psikolojik algıyı ve fizyolojik tepkileri nasıl etkilediğini değiştirebilir, örneğin hem rahatlama hem de uyanıklık duygularına neden olabilir. Tütün dumanı, birçoğu farmakolojik olarak aktif, toksik, mutajenik ve kanserojen olan 4 binden fazla bileşen içerir. Tütün dumanı oldukça karmaşıktır ve partikül veya gaz olarak havaya salınan binlerce kimyasal içerir. Partikül fazı katran (birçok kimyasaldan oluşur), nikotin ve benzo (a) pirenden oluşur. Gaz fazı karbon monoksit, amonyum, dimetilnitrozamin, formaldehit, hidrojen siyanür ve akroleinden oluşur. Bu maddelerin bazıları belirgin tahriş edici özelliklere sahiptir ve bunların yaklaşık 60’ı bilinen veya şüphelenilen kanserojen maddelerdir. Katran, sigaradaki en tehlikeli kimyasaldır. İnsanlar öncelikle nikotinin beyin üzerindeki etkilerinden dolayı sigara içerken, esas olarak katrana maruz kalmaktan ölürler. Duman ağza konsantre bir aerosol olarak girdiğinde, milyonlarca parçacık taşır. Soğudukça yoğunlaşır ve akciğerlerin hava yollarına yerleşen bir katran oluşturur. Katran, akciğer kanserine ve hastalığına neden olan bir maddedir. Ayrıca bağışıklık sisteminin etkinliğini azaltır. Karbon monoksit, sigara dumanında yüksek konsantrasyonlarda bulunan renksiz bir gazdır. Hemoglobine bağlanma yeteneği oksijenden 200 kat daha fazladır ve bu nedenle oksijenin yerini alır. Sonuç olarak, sigara içen bir kişide artan karbon monoksit seviyesi, kanın tüm vücut dokularının işleyişini etkileyen oksijen taşıma yeteneğini azaltır. Yeterli oksijen kaynağı olmadan beyin ve kaslar (kalp dahil) tam güçlerinde çalışamazlar ve vücuda azalan oksijen arzını vermek için kalp ve akciğerler daha fazla çalışmaya zorlanır ve bu da dolaşım sorunlarına neden olur. Karbon monoksit ayrıca atardamar duvarlarına da zarar verir ve koroner damarların daralma riskini artırarak kalp krizlerine yol açar. Hidrojen siyanür, insanlarda akciğerlerin doğal temizleme mekanizmasının bir parçası olan bronşlar üzerinde doğrudan zararlı bir etkiye sahiptir. Bu temizleme sisteminin zarar görmesi, akciğerlerde toksik maddelerin birikmesine yol açarak hastalık geliştirme riskini artırır. Tütün dumanındaki akciğerlerdeki bronşları doğrudan etkileyen diğer toksik ajanlar arasında akrolein, amonyum, nitrojen dioksit ve formaldehit bulunur. Tütün dumanında çok yüksek konsantrasyonlarda bulunan radyoaktif bileşenler polonyum-210 ve potasyum-40’ı içerir. Ayrıca radyum-226, radyum-228 ve toryum-228 gibi radyoaktif bileşenler de bulunmaktadır. Radyoaktif bileşenlerin kanserojen olduğu açıkça tespit edilmiştir.