Amerikan markalarındaki Kızılderili isimleri Hem katletti, hem sömürüyor Vakanüvis Kristof Kolomb’un Amerika’ya ayak basışından itibaren “beyaz adam”ın yeni kıtada yaptığı katliamlar bir mütearife. Avrupa’nın değişik ülkelerinden Amerika’ya göç eden kitlelerin içindeki bir kısım eşkiyalar, asırlar içinde kıtanın yerlilerini durmaksızın öldürdüler. “Batılı beyaz adam” Güney Amerika’da Aztekler, Mayalar ile kuzeydeki çok sayıdaki kabilenin mensubu yerliyi önce canından etti, sonra da topraklarına el koydu. Amerikan’nın yeni sahipleri ayrıca, Afrika’dan zorla getirilen siyahî insanları da köle olarak kullandı. “Vahşi Batı”nın mağdurları arasında Kızılderililer ise bütün bu zulümlere ilaveten “somut olmayan kültürel değerler”ini de şirketlere kaptırdılar, kaptırmaya da devam ediyorlar. Çok sayıda ABD firması, ya adını Kızılderili kabileler veya kabile reislerinde seçti ya da ürünlerine Amerikan yerlilerinden tarihi kişiler ya da folklorik isimleri koydu. Kızılderililer, belki yarım asırdır bu gasplara karşı hukuki mücadele veriyor. Bazı kabilelerin “Kızılderili” adını aşağılayıcı buldukları gerekçesiyle entelektüel çevrelerde “Indian” (Hintli) tabiri üretilmiş olsa da Amerikan yerlileri iki kullanımla ilgili de haklarını aramaya çalışıyorlar. Kızılderililerin isimlerini / değerlerini herhangi bir bedel ödemeden kullanan şirketler arasında dünyaca ünlüler olduğu gibi ABD iç pazarında faaliyet gösterenler de var. Otomobil şirketi General Motors’un milyonlarca sattığı Pontiac’ın adı kızılderili reisi Pontiac Obwandiyag’tan alınma. Pontiac (ö. 1769) Ottava yerlilerinin reisiydi. Büyük Göller Bölgesi’ndeki İngiliz egemenliğine karşı başlatılan ve “Pontiac Savaşı” olarak bilinen büyük yerli direnişine önderlik etmişti. Adını bu şeften alan Pontiac otomobili 1906’da üretime başlamış, 2009 yılında General Motors malî krize grince piyasadan çekilmişti. General Motors, doğu Montana, Wyoming ve Colorado’da yaşayan Chevy Cheyenne kabilesinin adını da 1971’de ürettiği kamyonet için kullanmıştı. Onyedinci yüzyıldan itibaren varlıklarından haberdar olunan bir kabileydi Cherokeeler. Yaşadıkları bölgeler, Kuzey ve güney Karolina arasındaydı. Chrokeeler; o devirlerde ilk yaşadıkları bölgelerde altın olduğu fark edilince, yerlerinden yurtlarından edilmişti. Bu zorla göç ettirme sırasında 4 bine yakın yerli hayatını kaybetmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda ABD ordusunun arazi aracı ihtiyacı için açtığı ihaleyi alan Jeep firması, sonraki yıllarda geliştirdiği arazi araçlarından birisine Cherokee adını vermişti. Yıllar yılları kovalayıp, Cherokee modeli Jeep’in en fazla satanları arasına girdiğinde, kabilenin günümüzdeki reisi Chuck Hoskin bu kullanımla ilgili olarak Car&Driver dergisine konuştuğunda, “İsmimizi bir arabanın üzerine yapıştırmak bizi onurlandırmaz” demişti. Reis, Cherokee ve Grand Cherokee’nin SUV modellerinde Cherokee kabilesinin adını kullanmayı bırakma vaktinin geldiğini, ayrıca topyekün Amerikan yerlilerinin isim, resim, maskot ve takma adlarının başka ürünlerde kullanılmaması gerektiğini de vurgulamıştı. Jeep, bu ismi ilk kez 1970’de kullanmış, Cherokeeler de yaklaşık 50 yıl sonra isimlerinin artık kullanılmaması için yargı nezdinde de harekete geçmişlerdi. Jeep şirketi ise yaptığı açıklamada, “Yerli Amerikan halkını asalet, cesaret ve gururlarından dolayı onurlandırmak ve kutlamak için bu ismi seçtik” görüşünü ileri sürmüştü. Yeni kıtada yeni bir devlet, yeni bir millet inşa edilirken, gelişen ülkede artan üretim pazarda “egzantirik isim” arayan beyaz Amerikalılar, gözlerini bu defa da her türlü zulmü reva gördükleri Kızılderililerin somut olmayan değerlerine dikmişlerdi. Bir Kızılderili kabilesi olan Algonkinler, arazide tek parçalı deriden yapılan bir ayakkabı giyerlerdi. Sonrasında bu ayakkabı modeli başka Kızılderili kabilelerinde de yaygınlaşmıştı. Hatta, “dost başa düşman ayağa bakar” özdeyişi de makosenlerin kullanıldığı dönemde ortaya çıkmıştı. İşte, ABD’li birçok firma ürettiği ayakkabılar için bu ismi seçmiş, bazıları da şirket adını bile Makosen olarak belirlemişlerdi. Oklahoma Üniversitesi’nin araştırma bloğunda 7 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan “Pazaryerinde Kabile İsimlerini Korumak” başlıklı imzasız bir yazıda, “Şirketlerin kârlarını en üst düzeye çıkarmak için yeni yollar aramasıyla birlikte, işletmeler aslında sahip olamayacakları adlar ve kavramlar üzerinde para kazanmaya çalıştıkça telif hakkı ihlalleri gündeme geliyor. Kızılderili kabile isim ve imajlarının kurumsal olarak sahiplenilmesinde durum tam da böyle” ifadelerine yer verilmişti. Birçok şirketin bir kabilenin iznini almadan veya herhangi bir telif ücreti ödemeden ürünlerini geliştirmek ve satmak için kabile isimleri, semboller veya kültürel referansları kullandıkları da anlatılan yazıda, “Bu uygulama geçmişte yaygın olsa da son zamanlarda yerel liderler ve gruplar ticari marka korumasının daha fazla farkına vardılar ve miraslarının hem entelektüel hem de malî kontrolünü yeniden kazanmak için savaşıyorlar” denilmişti. “24/7 Wall St” isimli finansal internet sitesinde 16 Aralık 2016’da Douglas A. McIntyre tarafından kaleme alınan “Amerikan Yerlilerine Saygısızlık Eden Şirketler” başlıklı bir araştırma ile 18 Haziran 2014 tarihli Time dergisinde yer alan Chris Wilson imzalı “Hâlâ Hint Maskotları Olan 450 Şirket” isimli makalede, tazminatsız olarak kurumsal ad ya da ürün markalama için alınan en belirgin, yaygın olarak bilinen “Hintli” veya kabile isimleri incelenmişti. Buna göre; New York City’deki Nat Sherman puro şirketi, Amerikan yerlisi görüntüleriyle ürünlerini satmakta. Land O’Lakes isimli devasa tarım kooperatifi ise 1921’den beri tereyağı ürün paketlerinde “Kızılderili bakire” imajını kullanıyor. Indian Motoksikletleri 1897, Calumet Kabartma Tozu 1889, Omaha Sigorta 1950, halı ve döşeme şirketi Mohawk 1920’den beri Indian isim ve imgelerini kullanan şirketlerden birkaçı. İsimleri halı ve koltuklarda yer alan Mohawklar, Ontario gölü çevresinde yaşayan, Amerika’nın en eski etnik gruplarından birisiydi. “Apache Yazılım” şirketinin ismini kullandığı Apacheler ise 1600’den itibaren, bugün Arizona, New Mexico ve Oklahoma eyaletlerinin olduğu bölgelerde yaşamışlardı. ABD pazarında envai çeşit şirket ya da ürün adı olarak yer alan Amerikan yerlilerine ait isim, sembol, maskot ve tarihî şahsiyet adlarından diğer bazıları da şöyle: Santa Fe Natural Tobacco, “American Spirit” isimli sigara paketinde stilize bir Indian kafası logosu kullanıyor. Uzay ve havacılık şirketi Boeing Co., saldırı helikopteri Apacheve ve ağır nakliye aracı Chinook’u uzun yıllardır üretiyor. Şirketin ağır nakliye aracına adını veren Chinookan halkının çok uzun zaman önce Kuzeybatı Pasifik’te yaşadıkları biliniyor. Hatta, “Chinookanca” dili de mevcut. Janet McGowan’ın “Kültürel Hayatta Kalma” dergisinin Aralık 1994 tarihli sayısındaki “Yerli Amerikalılar, Yabancıların Kabile İsimlerini Kullanımını Kontrol Edebilir mi?” başlıklı yazıda ise Amerikan yerlilerine ait isim, sembol ve maskotların ülke pazarında kıymetli olduğunu ve büyük bir malî kazanca yol açtığını dile getirilmişti. McGowan, ürün logolarını ya da etiketleri gören tüketicilerin kolayca, “Amerikan yerlilerinin bu ürünleri satıp para kazandığını” düşünebileceklerini oysa gerçeklerin böyle olmadığını ifade etmişti. Yazar, son tahlilde ABD yasalarındaki ilgili hükümleri sıralayarak, Kızılderililerin hak iddia edebileceklerini ancak yasalarda ismi kullananları koruyan kimi hükümler olduğunu da anlatmıştı. Janet McGowan, adlî süreçlere konu olan kimi şirket ya da ürün adlarını da sıralamıştı: Ticonderoga kalemleri (Eski bir Indian kasabası), Wamsutta çarşafları (Pokanoket Kabilesi Şefi), Dodge Dakota kamyonet (Kökleri 1600’lere uzanan Sioux kabilesinin bir kolu olan topluluk), Ford Thunderbird otomobil (Iroquois kabilesinin totemi), Jeep Komançi (Kökleri Teksas ve Kansas’ta olan Comanche kabilesi), Piper Aircraft PA-25 Pawnee uçak (Nebraska’daki Pawnee yerlileri).