Uzunçavdar ailesinde babaanne Kibar Uzunçavdar sporcu, hakem ve antrenör olarak tekvando sporuna hizmetlerde bulunurken, oğlu Serkan Uzunçavdar da aynı yolda bu branşa hizmet vermeye devam ediyor. Ailenin üçüncü kuşağından Sude Yaren Uzunçavdar da gönül verdiği tekvandoda başarılarıyla adından söz ettiriyor. 2015’ten itibaren profesyonel olarak maçlara çıkmaya başlayan milli tekvandocu, uluslararası turnuvalarda elde ettiği derecelerle umut verdi. Milli tekvandocu Sude Yaren’in yanı sıra baba Serkan Uzunçavdar ve babaanne Kibar Uzunçavdar, tekvando sporuna bakışlarını ve beklentilerini paylaştı. Ailenin üçüncü kuşak sporcusu olduğunu belirten Sude Yaren, “Aile olarak büyük emek var. Bütün ailem benimle, yenildiğimde benimle üzülüyorlar, şampiyon olduğumda benimle mutlu oluyorlar. Onlara da bir olimpiyat borcum var.” dedi. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na katılmak için ailenin büyük bir beklentisi olduğuna dikkati çeken milli tekvandocu, “2024, 2028, 2032 olimpiyatları, son noktaya kadar gideceğim.” ifadelerini kullandı. Paris Olimpiyat Oyunları için önünde 2 senenin olduğunu kaydeden Sude Yaren, “Şu ana kadar elde ettiğim başarıları unutup, daha ileri seviyeye gitmek için daha fazla azimli çalışacağım. Daha büyük maçlarda ülkemi temsil etmek için yarışacağım. Olimpiyat her sporcunun hayalidir ve ‘olimpiyatlarda ben de varım’ diyeceğim.” değerlendirmesinde bulundu. 
Tüm ailenin müsabakalarda kendisine motivasyon desteği verdiğini anlatan Sude Yaren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annem, babam, babaannem, dedem, halam herkes bu işin içinde. Babam her zaman yanımda oluyor. Babaannem, annem ve halamla aynı anda konuşuyoruz. Ailecek çok emek veriyoruz. Ailecek bu işin içindeyiz. Tekvando salonlarında büyüdüm. Bu benim için büyük avantaj. Hedefim tarihi rekorlar kırmak. Üst üste olimpiyat, Avrupa ve dünya şampiyonlukları istiyorum. Hedefim büyük.” Beklentinin büyük olduğuna dikkati çeken Sude Yaren, “Beklenti büyük olunca ister istemez bazen maçlarda heyecan oluyor ama ailemle bunu aşıyorum. Herkesin beni desteklemesi bazen heyecana neden oluyor ama ailemle konuşarak, onların telkinleriyle aşıyorum.” değerlendirmesinde bulundu. 
“Yarıştığım sıklette en iyisiyim, hedefim bunu korumak” diyen Sude Yaren, babaanne Kibar Uzunçavdar ile özel bağının bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kardeşim de tekvando yapıyor. Babaannem ile aramdaki diyalog aile bireylerinden farklı. Küçüklüğümden beri beni bütün maçlara götürürdü, hakemlik seminerlerine götürürdü. Tekvando genetiğimize işlendi. Olimpiyatta olmam görülmemiş bir durum olacak. Bütün aile orada olacak. Kardeşim de 2028 olimpiyat oyunlarına katılmak istiyor. Babaannem ben gençler kategorisine geçtikten sonra hakemlikten antrenörlük tarafına geçti.” Antrenörlük yapan baba Serkan Uzunçavdar da kendi babasının karateci olduğunu ama kendisinin de tekvandoya gönül verdiğini belirterek, “Çocuklar parklarda büyür derler ama Sude ve kardeşi spor salonlarında büyüdü. Sude 212 ülkeden dünyanın en iyi sporcusu kategorisinde 2 yıldır da birinci sırada. Şu anki en büyük hedefimiz olimpiyatlar. 2024 Paris Olimpiyatları’nda madalya almayı hedefliyoruz. Zorlukları olacak ama Sude zorlukları başarabilen bir sporcu.” diye konuştu. Sude’nin 16 yaşında olmasına rağmen uluslararası organizasyonlarda 8 altın ve 2 gümüş aldığına dikkati çeken baba Uzunçavdar, “Spor bakanlığımızın olimpik havuzunda iki sporcudan biri. Önümüzdeki şampiyonalarda elde edeceği derecelerle olimpiyat yolu açılacak. Annem 50 senedir tekvandoya hizmet veriyor. İki evladını yetiştirdi. Olimpiyat, Avrupa ve dünya şampiyonalarında yarışan sporcular yetiştirdi.” şeklinde görüş belirtti. 
Sporcu, hakem ve antrenör olarak tekvando sporuna hizmet veren babaanne Kibar Uzunçavdar ise “Sude gurur tablom. Torunum değil, göz bebeğim. Beni de hayata bağlayan Sude’dir. Başarısı beni mutlu ediyor.” değerlendirmesinde bulundu. Torunuyla güzel bir diyalog içinde olduklarını kaydeden Uzunçavdar, şunları söyledi: “Bana ‘Kibi’ der. ‘Kibicim’ ne yapayım diye sorar. Kaliteli bir sporcu. Dünya gözüyle olimpiyata gidip madalyayı almasını ve o gururu bana yaşatmasını istiyorum. Sude olimpiyata giderse o günkü tepkimi herkes görecek. Torunum şampiyon sporcu ama tek hayalim onun olimpiyatlara gitmesi. Sude olimpiyata giderse baba da orada olacak. Ben hayattaysam orada olacağım. Bütün aile seyirci olarak gideceğiz. Sude’yi hiç yanımdan ayırmadım. 2,5 yaşında seminere götürmüştüm. Çocukluğundan beri tekvandonun içinde. Babaanne neredeyse Sude orada. Babaanne tekme atmaya çalışıyorsa, Sude de atmaya çalışıyor.” Tekvando sporundan kopmayan Kibar Uzunçavdar, “Estonya’da görevli yazmışlardı, ameliyatlıydım. Kimsenin haberi yoktu, daha dikişlerim alınmamıştı.” ifadelerini kullandı.
Tüm ailenin müsabakalarda kendisine motivasyon desteği verdiğini anlatan Sude Yaren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annem, babam, babaannem, dedem, halam herkes bu işin içinde. Babam her zaman yanımda oluyor. Babaannem, annem ve halamla aynı anda konuşuyoruz. Ailecek çok emek veriyoruz. Ailecek bu işin içindeyiz. Tekvando salonlarında büyüdüm. Bu benim için büyük avantaj. Hedefim tarihi rekorlar kırmak. Üst üste olimpiyat, Avrupa ve dünya şampiyonlukları istiyorum. Hedefim büyük.” Beklentinin büyük olduğuna dikkati çeken Sude Yaren, “Beklenti büyük olunca ister istemez bazen maçlarda heyecan oluyor ama ailemle bunu aşıyorum. Herkesin beni desteklemesi bazen heyecana neden oluyor ama ailemle konuşarak, onların telkinleriyle aşıyorum.” değerlendirmesinde bulundu. “Yarıştığım sıklette en iyisiyim, hedefim bunu korumak” diyen Sude Yaren, babaanne Kibar Uzunçavdar ile özel bağının bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kardeşim de tekvando yapıyor. Babaannem ile aramdaki diyalog aile bireylerinden farklı. Küçüklüğümden beri beni bütün maçlara götürürdü, hakemlik seminerlerine götürürdü. Tekvando genetiğimize işlendi. Olimpiyatta olmam görülmemiş bir durum olacak. Bütün aile orada olacak. Kardeşim de 2028 olimpiyat oyunlarına katılmak istiyor. Babaannem ben gençler kategorisine geçtikten sonra hakemlikten antrenörlük tarafına geçti.” Antrenörlük yapan baba Serkan Uzunçavdar da kendi babasının karateci olduğunu ama kendisinin de tekvandoya gönül verdiğini belirterek, “Çocuklar parklarda büyür derler ama Sude ve kardeşi spor salonlarında büyüdü. Sude 212 ülkeden dünyanın en iyi sporcusu kategorisinde 2 yıldır da birinci sırada. Şu anki en büyük hedefimiz olimpiyatlar. 2024 Paris Olimpiyatları’nda madalya almayı hedefliyoruz. Zorlukları olacak ama Sude zorlukları başarabilen bir sporcu.” diye konuştu. Sude’nin 16 yaşında olmasına rağmen uluslararası organizasyonlarda 8 altın ve 2 gümüş aldığına dikkati çeken baba Uzunçavdar, “Spor bakanlığımızın olimpik havuzunda iki sporcudan biri. Önümüzdeki şampiyonalarda elde edeceği derecelerle olimpiyat yolu açılacak. Annem 50 senedir tekvandoya hizmet veriyor. İki evladını yetiştirdi. Olimpiyat, Avrupa ve dünya şampiyonalarında yarışan sporcular yetiştirdi.” şeklinde görüş belirtti. Sporcu, hakem ve antrenör olarak tekvando sporuna hizmet veren babaanne Kibar Uzunçavdar ise “Sude gurur tablom. Torunum değil, göz bebeğim. Beni de hayata bağlayan Sude’dir. Başarısı beni mutlu ediyor.” değerlendirmesinde bulundu. Torunuyla güzel bir diyalog içinde olduklarını kaydeden Uzunçavdar, şunları söyledi: “Bana ‘Kibi’ der. ‘Kibicim’ ne yapayım diye sorar. Kaliteli bir sporcu. Dünya gözüyle olimpiyata gidip madalyayı almasını ve o gururu bana yaşatmasını istiyorum. Sude olimpiyata giderse o günkü tepkimi herkes görecek. Torunum şampiyon sporcu ama tek hayalim onun olimpiyatlara gitmesi. Sude olimpiyata giderse baba da orada olacak. Ben hayattaysam orada olacağım. Bütün aile seyirci olarak gideceğiz. Sude’yi hiç yanımdan ayırmadım. 2,5 yaşında seminere götürmüştüm. Çocukluğundan beri tekvandonun içinde. Babaanne neredeyse Sude orada. Babaanne tekme atmaya çalışıyorsa, Sude de atmaya çalışıyor.” Tekvando sporundan kopmayan Kibar Uzunçavdar, “Estonya’da görevli yazmışlardı, ameliyatlıydım. Kimsenin haberi yoktu, daha dikişlerim alınmamıştı.” ifadelerini kullandı.