Seren Serengil geçen yıl zayıflamak için geçirdiği gastrik baypass (mide baypass) ameliyatının ardından birçok sağlık sorunu ile karşılaştı. Hızla kilo kaybetmeye başlayan Serengil 43,5 kiloya kadar düştü. Pankreas, karaciğer ve böbrek sorunları yaşadığını belirten sanatçı, sürekli serum aldığını, ameliyatını gerçekleştiren İzmir’deki hastanenin ve doktorun kendisine yardımcı olmadığını ve bu nedenle şikayetçi olacağını belirtti. Serengil, ameliyat sonrasında yaşadıklarını şu ifadeler ile anlattı: “Bu sene kilom 43.5, 43.7 filan. Kilo kaybımı da önemsemiyorum. Ama pankreas yetmezliği, karaciğer yetmezliği var, safra kesem alındı, böbrek taşı düşürmeye başladım. Safra kesem gitti, karaciğer enzimlerim korkunç yüksek. Doktor ‘geri dönüşüm ameliyatı olmazsan siroza çevirecek’ diyor. Boyum 4 santim kısalmış.
Boyum 1.67’ydi boyum, 1.63’e düşmüş. Şoka girdim, nasıl olabilir böyle bir şey diye, inanmak istemedim, bir daha baktım, çok üzüldüm, kemik erimesi başlamış. Zaten yemek yedikten sonra korkunç derecede damping sendromu diye bir şey var. Fenalaşıyorum, istifra ediyorum, tuvaletin olmadığı bir yere gidemiyorum. Bana bazen, ‘bu kadar hastasın, yayına nasıl çıkıyorsunuz’ diyorlar, yayının hemen arkasında kulis var ve tuvalet var. Ben yayın esnasında en az 5-6 kere tuvalete gidiyorum. Artık tuvalete gitmekten, istifra etmekten o kadar yorgunum ki, işimi yapmaya çalışıyorum, bu kadar yapabiliyorum, 2 saat buraya geliyorum ve tuvalet olduğu için. Dışarıda gezmem mümkün değil, bir yere gitmem mümkün değil. Yemek yedikten sonra beynime kan gitmiyor, bütün vücuttaki kanı bağırsağa pompalıyor beyne, kalbime kan gitmiyor, nefes alamıyorum. Benim dışımda bir başkası olsaydı 1 yıldır ortalığı ayağa kaldırırdı. Seren Serengil: Boyum 4 santimetre kısaldı
Bugüne kadar şikayetçi olmayacaktım, olmadım da, ismini dahi zikretmedim ama bu kadar duyarsız, bu kadar küstah hastanenin sahibini aradım geçen gün en sonunda. Çünkü epikrizimi göndermiyorlar, ‘siz hatalı bir şey yapıyorsunuz, orada benim gibi bir sürü kadın ameliyat oluyor ve hepsi 60 kilolarda’ dedim, ‘beni ilgilendirmez, benim anlaşmalı doktorum değil, geliyor burada yapıyor’ dedi. Nasıl ilgilendirmez, burası sizin hastaneniz ve gayri hukuki bir şey yapılıyor, siz böyle bir şeye müsaade ediyorsunuz, ‘neyin peşindesiniz kardeşim’ diyerek telefonumu yüzüme kapattı İzmir’deki hastanenin sahibi. Doktora zaten ulaşabilmek mümkün değil. Ben her gün yayından çıktıktan sonra, bugün de sizinle konuştuktan sonra serum alıyorum ve 24 saat o serum kolumda olmak zorunda, ben şu anda bu şekilde yaşıyorum, damardan beslendiriyorlar. Ağızdan alınan ilacında benim vücuduma tesiri yok çünkü emilim olan yer bitmiş. Eğer bir doktor ve bir hastane bir hata yaptıysa, bunu tolere etmek zorundayken, yardımcı olmak zorundayken bunlar telefonlara çıkmıyorlar. O yüzden de bugüne kadar şikayetçi olmamıştım ama benim değerlerimi, salığımı bu raddeye kadar getirdikleri için, sırf şu yüzden de olacağım, en azından başka insanlar olmasın. Bizde çok örnek alınan insanlarız, bende hatalıyım burada kabul ediyorum, böyle cahilce bir şeyi 67-70 kilolarda yaptırmamam gerekiyordu. Ben kendi üzerime alacağım şeyi alıyorum zaten ama hekimin buna asla yanaşmaması, para için asla böyle bir şeyi kabul etmemesi lazım. Birçok kadına yapılıyor ve herkes de beni buluyor şu an. Birçok kadının başına gelmiş ama ben ekranda olduğum için kendimi duyurabiliyorum. Obezite dışında kesinlikle bu ameliyatların yapılmaması gerekiyor.”
Boyum 1.67’ydi boyum, 1.63’e düşmüş. Şoka girdim, nasıl olabilir böyle bir şey diye, inanmak istemedim, bir daha baktım, çok üzüldüm, kemik erimesi başlamış. Zaten yemek yedikten sonra korkunç derecede damping sendromu diye bir şey var. Fenalaşıyorum, istifra ediyorum, tuvaletin olmadığı bir yere gidemiyorum. Bana bazen, ‘bu kadar hastasın, yayına nasıl çıkıyorsunuz’ diyorlar, yayının hemen arkasında kulis var ve tuvalet var. Ben yayın esnasında en az 5-6 kere tuvalete gidiyorum. Artık tuvalete gitmekten, istifra etmekten o kadar yorgunum ki, işimi yapmaya çalışıyorum, bu kadar yapabiliyorum, 2 saat buraya geliyorum ve tuvalet olduğu için. Dışarıda gezmem mümkün değil, bir yere gitmem mümkün değil. Yemek yedikten sonra beynime kan gitmiyor, bütün vücuttaki kanı bağırsağa pompalıyor beyne, kalbime kan gitmiyor, nefes alamıyorum. Benim dışımda bir başkası olsaydı 1 yıldır ortalığı ayağa kaldırırdı. Seren Serengil: Boyum 4 santimetre kısaldı
Bugüne kadar şikayetçi olmayacaktım, olmadım da, ismini dahi zikretmedim ama bu kadar duyarsız, bu kadar küstah hastanenin sahibini aradım geçen gün en sonunda. Çünkü epikrizimi göndermiyorlar, ‘siz hatalı bir şey yapıyorsunuz, orada benim gibi bir sürü kadın ameliyat oluyor ve hepsi 60 kilolarda’ dedim, ‘beni ilgilendirmez, benim anlaşmalı doktorum değil, geliyor burada yapıyor’ dedi. Nasıl ilgilendirmez, burası sizin hastaneniz ve gayri hukuki bir şey yapılıyor, siz böyle bir şeye müsaade ediyorsunuz, ‘neyin peşindesiniz kardeşim’ diyerek telefonumu yüzüme kapattı İzmir’deki hastanenin sahibi. Doktora zaten ulaşabilmek mümkün değil. Ben her gün yayından çıktıktan sonra, bugün de sizinle konuştuktan sonra serum alıyorum ve 24 saat o serum kolumda olmak zorunda, ben şu anda bu şekilde yaşıyorum, damardan beslendiriyorlar. Ağızdan alınan ilacında benim vücuduma tesiri yok çünkü emilim olan yer bitmiş. Eğer bir doktor ve bir hastane bir hata yaptıysa, bunu tolere etmek zorundayken, yardımcı olmak zorundayken bunlar telefonlara çıkmıyorlar. O yüzden de bugüne kadar şikayetçi olmamıştım ama benim değerlerimi, salığımı bu raddeye kadar getirdikleri için, sırf şu yüzden de olacağım, en azından başka insanlar olmasın. Bizde çok örnek alınan insanlarız, bende hatalıyım burada kabul ediyorum, böyle cahilce bir şeyi 67-70 kilolarda yaptırmamam gerekiyordu. Ben kendi üzerime alacağım şeyi alıyorum zaten ama hekimin buna asla yanaşmaması, para için asla böyle bir şeyi kabul etmemesi lazım. Birçok kadına yapılıyor ve herkes de beni buluyor şu an. Birçok kadının başına gelmiş ama ben ekranda olduğum için kendimi duyurabiliyorum. Obezite dışında kesinlikle bu ameliyatların yapılmaması gerekiyor.”