ANKARA – Gazeteci Latif Şimşek, geçtiğimiz pazar günü, tv100 ekranlarındaki “Gündeme Dair” programında Demokrat Parti Milletvekili Cemal Enginyurt ve ‘özel koruması’ Emrah Topal tarafından uğradığı atağa ait açıklama yapmayan Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) üyeliğinden istifa etti.
‘PMD’NİN DURDUĞU YER BELLİDİR’
Gazeteci Şimşek’in istifasının akabinde Parlamento Muhabirleri Derneği de hususla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Derneğin esaslı bir gazetecilik meslek örgütü olduğu tabir edilen açıklamada, “Her vakit gazeteciliğin saygınlığı, onuru, bağımsızlığı ve tarafsızlığı ismine hal ortaya koymuş, uğraş etmiştir. Gazeteciliğin kozmik unsurlarını, tarafsız, bağımsız ve özgür gazeteciliği temel alan ve bu çerçevede klâsik çizgisinden hiçbir vakit taviz vermeyen derneğimiz; demokratik olgunluğun dışına çıkan her türlü şiddete de karşıdır. PMD’nin durduğu yer belirlidir. Gazetecilik sorumluluğu ve tarafsızlığı içerisinde hareket eder. Ne muhalefetin ne de iktidarın sözcülüğüne soyunur. Nerede, ne yapması gerektiğine, kılı kırk yaran bir kıymetlendirme süzgecinden sonra karar verir, kimseden talimat almaz. PMD’nin durduğu yer bellidir” denildi.
‘ŞAPKAMIZI ÖNÜMÜZE KOYUP BİR ÖZELEŞTİRİ YAPMAK DA KAÇINILMAZ’
Yapılan açıklamada, gazeteci Şimşek’e yapılan atağın elbette kabul edilemeyeceği belirtilerek şu tabirlere yer verildi:
“Birkaç gün evvel bir televizyon kanalında yayınlanan tartışma programında yaşananlar izleyenleri şaşkına çevirmiş, üzmüştür. Biz, gazetecilik mesleğinin saygınlığına ve onuruna yakışır halde misyonunu yapan her meslektaşımızın, her üyemizin misal olaylar karşısında gerisinde durduk, durmaya da devam edeceğiz. Atak hepimizi üzmüştür, elbette kabul edilemez, benzerinin bir daha tekrarlanmaması en büyük dileğimizdir. Bugünden baktığımızda, tarihin her devrinde yaşandığı üzere çok yakın geçmişimizde gazetecileri maksat alan taarruzlar karşısında sergilediğimiz tavır ve haller da toplumsal hafızanın arşivinde yerini almıştır. Buradan hareketle, yaşanan son olayla birlikte üslubumuzu ve lisanımızı kirletmeden, şapkamızı önümüze koyup bir özeleştiri yapmak da kaçınılmaz bir sorumluluk ve zorunluluktur. Türkiye’nin gergin bir kutuplaşma ortamında seçimlere hazırlandığı süreçte, gazetecisinden siyasetçisine; ağzından çıkan her kelama, yazdığı her habere, yaptığı her yoruma azami itina göstermesi, tansiyonu tırmandıracak, kutuplaştırmayı derinleştirecek her türlü kelam ve hareketten kaçınması yaşamsal ehemmiyettedir. Bu hassasiyet içerisinde PMD olarak bugünden tezi yok; başta meslektaşlarımızı, kendisine “gazeteciyim” diyen herkesi, siyasetçiden sokaktaki vatandaşa kadar toplumun her bölümünü, sağduyu içerisinde demokrasiye ve toplumsal barışa sahip çıkmaya davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)