Bazen ilişkilerimizde bazen de olduğumuz yerde mutsuzuzdur.
İçimizden bir ses şöyle der: ‘terk edeceğim bu adamı/kadını’, ‘bırakacağım bu okulu/işi vb.’
Yetmiştir artık canımıza.
????İçimizdeki sesi dinlemiş ve bu durumdan kurtulmak için gereken (!) adımı atmışızdır. Ama işler beklediğimiz gibi gitmez bazen. Başka biri ile kurduğumuz ilişkide yada girdiğimiz bir başka ortamda da benzer şeyler yaşarız. İçimizdeki o ses bu sefer şöyle söyler: ‘hepte beni bulur böylesi’.
????Oysa içimizde tek bir ses yoktur çoğu zaman. Ama diğer ses(ler)in gücü zayıfsa duyamayız onları. En çok yatırım yaptığımız ses yüksek çıkar genellikle.
????Böylesi bir durumda ‘hepte beni bulur böylesi’ demek yerine ‘diğer ses ne diyor olabilir acaba?’ diyerek kulak kesilsek belkide farklı bir perspektif kazanacağız.
????Belkide sorun karşı taraftan ‘önce’ bizdedir. Önce diyorum çünkü karşı tarafta sütten çıkmış ak kaşık olmayabilir ama böyle bir durumun içinde olmamızda öncelikle bizim nasıl bir payımız olduğuyla ilgilenmemiz daha yapıcı ve gelişriticidir.
????Mesela sorun başkalarının bizi işgal edişine dur demeyişimiz yada başkalarının sınırlarını işgal edişimizdir belki. Belkide sorun kendimizi ifade ediş biçimimizdedir, kendimizi ifade edeyim derken karşı tarafı suçluyor ve saldırı altında hissettiriyoruzdur. Belkide çok kural güdümlüyüzdür, kafamızdaki kuralların dışına çıkamadığımız için bu hale gelmiştir halimiz. Belkide, belkide, belkide… Yüzlerce farklı formu olabilir bu belkilerin. Bizim içimizdeki kısık ‘belki’ sesini yine en iyi biz biliriz ve biz güçlendirebiliriz.
????Bu sesi duymadan ve onu anlamak için gerçek bir çaba sarf etmeden nereye gidersek gidelim kendimizden kaçamayacak ve hep benzer döngülerde bulacağız kendimizi.
????İçimize dönüp bir soralım bizim kısık ‘belki’ miz ne diyor? ????