Muğla’nın Marmaris ilçesinde 28 Temmuz’da başlayarak 8 gün süren orman yangını yaşanmıştı. Marmaris’e 25 kilometre mesafedeki kırsal Bayır Mahallesi’nde 51 ve 47 yaşlarında iki engelli çocuğu ile yaşayan 82 yaşındaki Fedai Alper, 70 yaşındaki eşi Ayşe Alper’le yaşamlarını kendi imkanlarıyla sürdürüyorlar. Yangının üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen hala dağlara bakınca duygulandığını belirten ve yüzde 79 engeli bulunan Fedai Alper, “Yangında askerler bizi amcamla birlikte başka yere götürdüler. Ben çok üzüldüm. Ama evimizin karşısı yanmadığı için de seviniyorum. Keçilerimize bakıyorum, yağmurda da ıslanıyorum ama çok şükür iyiyim, sağlığım yerinde. Bir gece uyku tutmadı. Şiirin sözleri aklıma geldi, kafamda yazdım ve derledim” diye konuştu. “Yandı ormanlarımız kül oldu dağı taşı yol oldu, yabandan gelenler misafirler bu yangında zengin oldu, bahçemiz bağımız ormanlardan alırız yağı balımız, köyümüzün güneyi yanmadı bu yüzden çok şanslıyız’’ şeklinde şiir yazan Alper, “İki tane engelli çocuğum var çok şükür bir problemimiz yok. Özürlü diyorlar ama çocuklarım her işlerini kendileri yapıyorlar çok şükür. Sabahları kalktığımızda namazımızı kılarız sonra araziye çıkarız bağda bahçede olacak işlerimizi yaparız, çocuklarım da ellerinden geldiği kadar yardımcı olurlar bana” dedi. Devletin kendilerine her türlü yardımı yaptığını ve emekli maaşı aldığını ifade eden Alper, “Devletimiz Allah razı olsun bize her türlü yardımı yapıyor. Devletimizin başındakilere Allah zeval gelmesin. Çocuklarımız engelli aylığı alıyor, ben de emekliyim. Bakım parası da verelim dediler. Çocuklarıma bakmak için para almam, alamam. İhtiyacımız da yok şükür. Durumu kötü olanlara bağlansın” diyerek bakım maaşlarını kabul etmediğini belirtti. Fedai Alper’in eşi Ayşe Alper ise hiç bir şeye ihtiyaçlarını olmadığını kimsenin kendilerine acımalarını istemediğini belitti. Huzurlarının yerinde olduğunu belirten Alper şunları söyledi: “Yangında korktuk. Koskoca ormanımız yandı, gözlerimiz nehir oldu. Keşke evimiz yansaydı da ormanımız yanmasaydı. Her şeyimiz büyük bir gelirimiz ormanımızdı. Her tarafımız koskoca halı gibiydi yaprak, defne, kekik, Adaçayı ve odunumuzu kısacası her şeyimizi oradan yapardık. Allah bize evimizin karşı tarafını bağışladı. Evimiz yansa eşimiz dostumuz ile yine her şeyimizi dört dörtlük yapardık. Günümüz çocuklarımla iyi geçiyor çok şükür. Elhamdülillah elimden geldiği kadar her işimi yapıyorum. Çocuklarımız için hiç bir şey istemem, elimiz ayağımız tutuyor her şeyimiz var. Milyonlarca Allah’ıma şükürler olsun. Devletimiz de yetiyor her zaman yanımızda Allah bin kere razı olsun.”