Muğla’nın Marmaris ilçesinde Sinpaş GYO tarafından yapılması planlanan otel projesiyle ilgili Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) bilgilendirme toplantısı, bölge halkının itirazı üzerine yapılamadı. Marmaris Kent Kurulu Lideri Ufuk Beytekin, İtirazlarımızı lisana getirdik ve bu toplantının gerçekleşmemesini sağladık. Bugün yapılamayan bu hukuksuz toplantı hakkında gerekli teşebbüsleri savcılık kanalıyla yapacağız. Ulusal parkımızı Sinpaş’a vermeyeceğiz” dedi.
Marmaris’e bağlı İçmeler Mahallesi, Kızılkum mevkiinde Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Paydaşlığı Anonim Şirketi tarafından, 206 odalı otel ve 1323 adet devremülk projesi imali sürüyor. Projeye ait çevrecilerin açtığı davada Muğla 3. Yönetim Mahkemesi’nce görevlendirilen uzman heyeti, tesis için yürütülen çalışmaların Ulusal Park’ı, kıyıyı, ormanı ve endemik çeşitleri tahrip ettiği istikametinde görüş bildirmiş; mahkeme “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline karar vermişti. Şirket ise mahkemenin “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline ait temyiz yoluna gitti. Şirket, mahkemenin aldığı kararın bozulmasının yanı sıra yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a da başvurdu. Danıştay 6’ncı Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini oybirliğiyle reddetti.
Vatandaşlar toplantıya itiraz etti
Söz konusu proje için Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nce bugün için halkı bilgilendirmek, görüş ve tekliflerini almak için “Halkın İştiraki Toplantısı” düzenleneceği açıkladı. Dün sabah saatlerinde şirket tarafından getirilen Sinpaş Kızılbük GYO çalışanları ile Marmaris Kent Kurulu ve Ekolojik Çaba Komitesi, MUÇEP temsilcileri, etraf örgütleri temsilcileri, çeşitli siyasi partilerin ilçe örgütleri ve bölge halkı toplantının yapılacağı okula gitti.
Bakanlık temsilcilerinin toplantıyı açtığını duyurmasının akabinde kelam isteyen vatandaşlar, dava sürecinin tamamlanmadığını, Danıştay’da karar kademesinde olduğunu, bu nedenle toplantı yapmanın adaba ters olduğunu lisana getirdiler. Uzman raporlarının ve Mahkemenin ekoyıkım kararı verdiği bir projeyi ÇED sürecine sokmakla bakanlığın hata işlediğini, halk iştirak toplantısı üzerinden bu suça meşruiyet kazandırılamayacağını, kabahat üzerine şurası bir ÇED sürecinin işletilemeyeceğini söylediler. Çevreciler ve bölge halkı toplantı tertibin eşitlik unsuruna ters olduğunu, tarafsız olması gereken bakanlık yetkililerinin, firma temsilcileri ile birlikte sahnede oturarak halkın üzerinde tahakküm kuran bir konumdan toplantıyı yürütemeyeceklerini belirtti.
Salonda ağır protesto ve itirazlar devam ederken, şirket yetkilisi tarafından dolaştırılan ve sadece çalışanlara imzalattırılan kağıtla bakanlık yetkililerinin tutanak düzenlediğinin fark edilmesi üzerine vatandaşlar tutanağın bir kopyasının kendilerine verilmesini, itirazlarının tutanağa geçirilmesini talep ettiler. Tutanak gelinceye kadar salonda oturma kararı alan vatandaşlar, bakanlık yetkililerinin tutanakla birlikte art kapıdan binayı terk ettiğini lisana getirdi. Yapılmayan toplantı sonrasında okul önünde konuşan Marmaris Kent Kurulu Lideri Ufuk Beytekin, şunları söyledi:
“Bu toplantı; bizim taleplerimiz, itirazlarımız, hukuksal destekler göstererek yaptığımız itirazlar sonucunda yapılamadı. Vilayet Müdürlüğünden gelen misyonlu arkadaşlar apar topar kalkarak gittiler. Bize bir tutanak bırakmadılar. Bu tutanağı bize teslim etmeleri gerekiyordu. Yapılamadığına, hukuksuz olduğuna, avukatlarımız tarafından yapılan itirazların kayda geçip, o tutanağın bize verilmesi gerekiyordu.
“İnşaat takır takır çalışıyor”
Bu müracaat esasen büsbütün hukuka ters, gerçek olmayan bilgilerle dolu diyebiliriz. Burada bakanlığa bir çift laf söylemek istiyoruz. Bu bakanlık bu şirkete ‘dinamit kullanıyorsun sen ulusal parkta ve kıyıları dolduruyorsun, yol açıyorsun’ diye ceza kesen bakanlık. Bu devletin uzman raporları var, bu ulusal parkı 25 dönüm tahrip ettiğine dair. Belediyenin yahut kaymakamlığın, ilgili kurumların tutanakları var, ‘inşaat yasağında çalıştığına dair ve kararından sonra güya mühürlenen inşaatın hala çalıştığına dair. Takır takır inşaat çalışıyor. Buna karşın bakanlık apar topar bir şey yapmaya çalışıyor hukuksuz olarak. Buna müsaade etmedik. İtirazlarımızı lisana getirdik ve bu toplantının gerçekleşmemesini sağladık.
“Bu çabayı sonuna kadar sürdüreceğiz”
Halk iştirak toplantısı zati güldürüydü. Burada aslında Marmaris halkı olmak zorunda. Yani Marmaris’teki bir projeye, Marmaris halkının bilgilendirilmesi için yapılan bir projeydi. Ama Sinpaş buraya çalışan bütün işçi arkadaşlarımızı yığmış. Zira garibanlar maaşlı çalışıyor mecbur gelecekler. Mecburî tutmuş buraya getirmişler. Bununla bir deva elde edemeyeceklerini hala anlamıyorlar. Bu şirket, Ben yaparım cezamı kesiyorsunuz? İptal ettiririm. İptal ettiremezsem ödetirim. Gidin polis çağırın, gidin nereye şikayet ediyorsanız edin’ mantığı ve küstahlığıyla hala birebir başla bu işleri yapabileceğini zannediyor. Biz buna müsaade etmiyoruz arkadaşlar, çabayı sürdürüyoruz. Bugün yapılamayan bu hukuksuz toplantı hakkında gerekli teşebbüsleri savcılık kanalıyla yapacağız. Bütün Marmarisleri Sinpaş hareketlerinde dayanağa bekliyoruz. Bu çabayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Ulusal parkımızı Sinpaş’a vermeyeceğiz.”