Mardin’de, Dara Antik Kentinde yapılan kazı ve restorasyonda sırasında, binlerce yıl öncesinin tarihleyen yeni bir höyük bulundu. Bizans İmparatorluğu’nun güneydoğudaki son kalesi Dara’da keşfedilen yeni höyüğün çok önemli olduğunu belirten Kafkas Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Metin, kazı çalışmalarında elde edilecek yeni bulguların, Dara’nın geçmişine ışık tutmaya devam edeceğini söyledi. Özellikle 6’ncı yüzyılın bölge için önemli olduğunu aktaran Doç. Dr. Metin, şu açıklamalarda bulundu: “Dara’nın en çok bilinen tarihi milattan sonra 6’ncı yüzyıl ve sonrası dönemler. Özellikle 6’ncı yüzyıl bölge için çok önemlidir çünkü buranın en büyük garnizon kenti aynı zamanda sivil yerleşim alanı ve siyasi yönetim merkezidir ancak bizim en çok dikkat ettiğimiz konu; bu kentin ne kadar erken olabileceği. Kazılarla milattan sonra 4’üncü yüzyıla kadar buluntulara sahip olduk ancak bu yıl farklı bir çalışmamız oldu. O da acaba kentin çevresinde acaba bu erken döneme ait yerleşimler saptayabilir miyiz düşüncesiydi. Nitekim bununla ilgili kentin sur duvarları çevresinde, surlar ile neredeyse bitişik güneybatı kısmında bir höyük tespit ettik. ‘Aba Höyüğü’ olarak adlandırdığımız bu yerleşim alanında milattan önce 3 bin Helenistik döneme dair seramik verileri elde ettik. Yeni bulgularla kentin geçmişinin yaklaşık milattan önce 3000’li yıllara dayandığını tespit ettik.
Bu çok önemli bir gelişme. Böylelikle kentin sadece 6’ncı yüzyıla ait salt bir Bizans yerleşimi değil prehistorik dönemden itibaren bölgede sürekli yerleşim görmüş yerlerden biri olduğunu saptadık.” Dara’nın yeni keşif ile birlikte 5 bin yıllık tarihe sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Metin, “Sonuç olarak Dara, yaklaşık 5 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahip bir kent. Elimizdeki malzemeler de erken Tunç Çağı’na ait. Bunlar, höyük türü yerleşimlerde oluyor ama bunun genel özelliği de şudur; burada erken Tunç Çağı’ndan itibaren Helenistik döneme kadar kesintisiz bir yerleşimin olduğunu tespit etmiş olduk. Bu bakımdan bu yılki verilerimiz özellikle kentin erken tarihini tespit etmemiz açısından son derece verimli geçti.” dedi. Doç. Dr. Metin ayrıca Dara Antik Kenti’nin yakın gelecekte Türkiye ile dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olacağına inandığını belirtti.
Bu çok önemli bir gelişme. Böylelikle kentin sadece 6’ncı yüzyıla ait salt bir Bizans yerleşimi değil prehistorik dönemden itibaren bölgede sürekli yerleşim görmüş yerlerden biri olduğunu saptadık.” Dara’nın yeni keşif ile birlikte 5 bin yıllık tarihe sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Metin, “Sonuç olarak Dara, yaklaşık 5 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahip bir kent. Elimizdeki malzemeler de erken Tunç Çağı’na ait. Bunlar, höyük türü yerleşimlerde oluyor ama bunun genel özelliği de şudur; burada erken Tunç Çağı’ndan itibaren Helenistik döneme kadar kesintisiz bir yerleşimin olduğunu tespit etmiş olduk. Bu bakımdan bu yılki verilerimiz özellikle kentin erken tarihini tespit etmemiz açısından son derece verimli geçti.” dedi. Doç. Dr. Metin ayrıca Dara Antik Kenti’nin yakın gelecekte Türkiye ile dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olacağına inandığını belirtti.