Yaşlanma doğal bir süreç olmasına ve vücudunuzda bazı değişikliklerin fark edilmesi oldukça normal olmasına rağmen, hızlı yaşlanma yaşam kalitenizi çok hızlı bir şekilde azaltabilir. Yaşlanma belirtilerinin olması gerekenden önce ortaya çıkması sağlık sorunudur. Çoğu kişi görünümü, ruh halini ve yaşam kalitesini etkileyen tek faktörün yaş olduğunu düşünür. Ama durum böyle değildir. Sizi daha hızlı yaşlandırabilecek dört ölümcül faktör vardır. Bunu önlemek için, mümkün olan en kısa sürede önlem almak gerekir. Çoğu doku, özellikle cilt, saç, tırnaklar, eklemler ve kaslar vücutta en bol bulunan protein olan kolajen ile yakından ilişkilidir. Vücuda yapı ve şekil veren ve her şeyin yerli yerinde olmasını sağlayan temel yapı malzemesidir. 
Kolajen eksikliğinin birçok olumsuz sonucu vardır. Ciltte sarkma, sarkık yanaklar, geçirgen bağırsak duvarı, ağrıyan eklemler, saçın incelmesi ve kırılgan tırnaklar kolajen eksikliğinin en yaygın olumsuz sonuçlarından bazılarıdır. Bu hoş olmayan sonuçlardan kaçınmak isteyen herkes, günlük alışkanlıklarını mümkün olan en kısa sürede değiştirmelidir. 
Artan kolajen kaybına neden olabilecek ve fiziksel görünümünüzü, özgüveninizi ve ruh halinizi olumsuz yönde etkileyen 4 ana alışkanlık vardır. Alışkanlık 1: Basit şeker tüketmek Kan dolaşımında çok fazla şeker olması sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir, aynı zamanda görünümünüzü de etkiler. Kolajen, şekerin etkisiyle vücutta en çok tehlike altındaki moleküllerden biridir. Şeker, yapısını ve işlevini büyük ölçüde zayıflattığı kolajene yapışır. Bu, siz farkında bile olmadan yaşlanma sürecini sürekli olarak hızlandırabilen glikasyon sürecidir. Alışkanlık 2: Aşırı güneşe maruz kalma UV ışınları, görünümünüzü ve sağlığınızı etkileyen en ölümcül ve en tehlikeli faktörlerden biri olarak kabul edilir. Güneşe maruz kalmak fotoyaşlanma sürecini hızlandırır ve tehlikeli sonuçlar tedavisi zor olduğunda görünür hale gelir. Başlangıçta, vücut serbest radikallere başarıyla direnir. Ancak zamanla, miktarları güçlü bir şekilde artar ve savunma kalkanı baskı altında etkisini yitirir. Sonuç olarak serbest radikaller, kolajen dahil olmak üzere birçok proteine saldırır ve hasara neden olur. Bu, güneşe aşırı maruz kalan kişilerin kuru ve gözle görülür şekilde daha yaşlı bir cilde sahip olmasının ana nedenidir. Alışkanlık 3: Kötü alışkanlıklar Sigara içmek, vücudunuzu ve cildinizi kelimenin tam anlamıyla yok eden ve onu çok daha yaşlı hale getiren bir alışkanlıktır. Ayrıca nikotin vücuttaki kan akışını olumsuz etkiler ve hücrelerin hızlı yenilenme için gerekli maddeleri almasını engeller ve kolajen sentezini yavaşlatır. Öte yandan alkol tüketimi de görünümünüz için hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Sonuçlar özellikle uzun süre alkol tüketiminde tehlikelidir, çünkü alkolün A vitamini üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve bu da kolajen oluşumunu yavaşlatır. Alışkanlık 4: Temel amino asitlerin eksikliği Kolajen kaybını etkileyen en yaygın faktör, kolajen oluşumunda gerekli olan temel amino asitlerin eksikliğidir. Diyetinize somon, kırmızı et, tavuk ve yumurtayı dahil ederseniz, kolajen üretimine olumlu etki edebilirsiniz. Hızlı ve modern yaşam tarzı nedeniyle dengeli ve çeşitli beslenmenin ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz. Ek olarak, gıda kalitesi yıldan yıla büyük ölçüde düşüyor ve bu nedenle vücudun gerekli tüm besinleri alması daha da zorlaşıyor. Bu nedenle kolajen eksikliği oldukça sık görülen bir durum olarak ön plana çıkıyor. Sağlıklı kolajen üretimi ve genel sağlık için yeterli ve dengeli bir diyet çok önemlidir.
Kolajen eksikliğinin birçok olumsuz sonucu vardır. Ciltte sarkma, sarkık yanaklar, geçirgen bağırsak duvarı, ağrıyan eklemler, saçın incelmesi ve kırılgan tırnaklar kolajen eksikliğinin en yaygın olumsuz sonuçlarından bazılarıdır. Bu hoş olmayan sonuçlardan kaçınmak isteyen herkes, günlük alışkanlıklarını mümkün olan en kısa sürede değiştirmelidir. Artan kolajen kaybına neden olabilecek ve fiziksel görünümünüzü, özgüveninizi ve ruh halinizi olumsuz yönde etkileyen 4 ana alışkanlık vardır. Alışkanlık 1: Basit şeker tüketmek Kan dolaşımında çok fazla şeker olması sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir, aynı zamanda görünümünüzü de etkiler. Kolajen, şekerin etkisiyle vücutta en çok tehlike altındaki moleküllerden biridir. Şeker, yapısını ve işlevini büyük ölçüde zayıflattığı kolajene yapışır. Bu, siz farkında bile olmadan yaşlanma sürecini sürekli olarak hızlandırabilen glikasyon sürecidir. Alışkanlık 2: Aşırı güneşe maruz kalma UV ışınları, görünümünüzü ve sağlığınızı etkileyen en ölümcül ve en tehlikeli faktörlerden biri olarak kabul edilir. Güneşe maruz kalmak fotoyaşlanma sürecini hızlandırır ve tehlikeli sonuçlar tedavisi zor olduğunda görünür hale gelir. Başlangıçta, vücut serbest radikallere başarıyla direnir. Ancak zamanla, miktarları güçlü bir şekilde artar ve savunma kalkanı baskı altında etkisini yitirir. Sonuç olarak serbest radikaller, kolajen dahil olmak üzere birçok proteine saldırır ve hasara neden olur. Bu, güneşe aşırı maruz kalan kişilerin kuru ve gözle görülür şekilde daha yaşlı bir cilde sahip olmasının ana nedenidir. Alışkanlık 3: Kötü alışkanlıklar Sigara içmek, vücudunuzu ve cildinizi kelimenin tam anlamıyla yok eden ve onu çok daha yaşlı hale getiren bir alışkanlıktır. Ayrıca nikotin vücuttaki kan akışını olumsuz etkiler ve hücrelerin hızlı yenilenme için gerekli maddeleri almasını engeller ve kolajen sentezini yavaşlatır. Öte yandan alkol tüketimi de görünümünüz için hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Sonuçlar özellikle uzun süre alkol tüketiminde tehlikelidir, çünkü alkolün A vitamini üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve bu da kolajen oluşumunu yavaşlatır. Alışkanlık 4: Temel amino asitlerin eksikliği Kolajen kaybını etkileyen en yaygın faktör, kolajen oluşumunda gerekli olan temel amino asitlerin eksikliğidir. Diyetinize somon, kırmızı et, tavuk ve yumurtayı dahil ederseniz, kolajen üretimine olumlu etki edebilirsiniz. Hızlı ve modern yaşam tarzı nedeniyle dengeli ve çeşitli beslenmenin ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz. Ek olarak, gıda kalitesi yıldan yıla büyük ölçüde düşüyor ve bu nedenle vücudun gerekli tüm besinleri alması daha da zorlaşıyor. Bu nedenle kolajen eksikliği oldukça sık görülen bir durum olarak ön plana çıkıyor. Sağlıklı kolajen üretimi ve genel sağlık için yeterli ve dengeli bir diyet çok önemlidir.