Adından son dönemlerde sıkça bahsettiren kolajen, insan vücudunun %70’inde bulunan ve oldukça önemli olan bir bileşendir. Hücreler arasındaki bağları tutan bu bileşenlerin zaman içerisinde azalmasına bağlı olarak yaşlanma belirtileri ve çeşitli rahatsızlıklar görülebilir. Genç bir cildin sırrı, kolajen tüketimini önemsemekten geçer. Bu noktada vücudumuza gereken kolajeni sağlamak adına tükettiklerimiz de büyük önem taşır. Kolajen miktarını arttıran faktörler kadar, sigara ve alkol tüketimi başta olmak üzere azaltan etkenlerden de uzak durulmalıdır. Peki hangi besinlerde kolajen bulunur? Kolajen içeren yiyecek ve içeçekler nelerdir? İşte hayatınızdan çıkarmamanız gereken kolajen bombası 10 gıda… Kolajen denildiğinde akla ilk gelen yiyecek, ilikli ve kemikli ettir. Kemiklerin içerisinde bulunan ve ilik denilen maddelerde kolajen üretiminde fayda sağlayan bileşenler bulunur. Bu nedenle kemik suyu yemeklerde çorba şeklinde ya da pilav gibi farklı besinlere eklenerek tüketilebilir. Yumurtanın özellikle beyaz kısmı, glisin ve prolin de dahil olmak üzere kolajeni oluşturan diğer amino asitleri de içerdiği için en iyi kolajen içeren besinlerden biridir. Vücutta bulunan proteinlerin kolajene dönüştürülmesi sırasında en çok ihtiyaç duyulan bileşen C vitaminidir. Portakal, mandalina, limon gibi besinlerin tüketilmesi ise kolajen miktarının artırılmasında etkilidir. Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türü. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul ediliyor. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz. Sarımsak içerisinde bulunan kükürt maddesi sayesinde kolajen bağlarının kopmasını engeller. Kükürt maddesi aynı zamanda vücudun kolajen yapılarının oluşturulmasında etkili bir bileşendir. Lipit asitleri ve taurin maddelerine sahip olan sarımsak maddesi kolajen yapılarının dış etkenler karşısında bozulmasını engeller. Kuruyemişler çinko ve bakır açısından zengin besin gruplarındandır. Protein ve E vitamini gibi bileşenler sayesinde kuruyemişler vücudun ihtiyacı olan kolajenin hazırlanmasına öncülük ederler. Ayrıca vücutta bulunan proteinlerin aktif hale getirilerek kolajene dönüştürülmesinde de kuruyemişlerin etkisi büyüktür. Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekliyorlar. Kingston Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, beyaz çay, cilt proteinlerinin yapısını, özellikle de kolajen moleküllerini koruyabilir. Balık kolajeni, en çok kullanılan kolajen olması dolayısıyla listenin en üst sırasında yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi balık kolajeni, deniz canlılarından elde edilmektedir. Kolajen üretimini desteklemek adına düzenli balık tüketimi önemlidir. Yaşlanma karşıtı bitki steroidler açısından zengin avokado, cilt yıpranmasının önüne geçer ve kolajen oluşumunun hızlandırır. Eksilen kolajen depolarını doldurmada en iyi seçeneklerden biridir.