Kereviz, günümüzde hemen hemen tüm kıtalarda yetiştirilmektedir ancak Akdeniz’den geldiğine inanılmaktadır. Bitki nemi sever ve dondan korkmaz, bu yüzden birçok yerde rahatlıkla yetişebilir. 100 g kereviz kalori ve besin değeri: Kalori: 50 kcal Protein: 0,5 gr Yağ: 0.2 gr Karbonhidrat: 1.3 gr Diyet lifi: 1.4 gr Kereviz A, B, C, E ve K vitaminlerini içerir. Bitki iyi bir kalsiyum, magnezyum, demir, potasyum ve çinko kaynağıdır. Ayrıca selen, limonen, oksalik asit, flavonoidler, furanokumarinler vb. açısından da zengindir. Bu bileşim sayesinde düzenli kereviz tüketimi kalp hastalıklarını önleyebilir, kemikleri güçlendirebilir ve tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabilir. Tüm faydalı özelliklerine rağmen, kerevizin oldukça güçlü bir alerjen olduğunu hatırlamak önemlidir. Ayrıca alerjen potansiyeli pişirme işleminden sonra da kalır. Bu nedenle, kerevizi küçük porsiyonlarla diyete sokmak daha iyidir. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir Kereviz, kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan en az 12 farklı antioksidan içerir. Kalp hastalıkları, diyabet, obezite ve belirli kanser türleri önleyebilir. Ayrıca, içeriğindeki C vitamini ve beta karoten cilt sağlığı ve bağışıklıkta önemli bir rol oynar. Kalp Hastalıkları Geliştirme Riskini Azaltır Kereviz, kalp sağlığı için önemli olan potasyum ve K vitamini açısından zengindir. Potasyum, normal tansiyon seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. Ek olarak, potasyum açısından zengin besinler yemek, felç riskini yüzde 13 oranında azaltır. K vitamini kalp hastalıkları riskini azaltabilir. Kalsiyumun damarlarda birikmesini önler. Kalsiyumun yerleşmesi nedeniyle kan damarları daralır, kan akışı yavaşlar ve kalp krizi veya felci tetikleyebilir. Kan Şekeri Seviyelerini Etkileyebilir Kereviz, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olan mükemmel bir magnezyum kaynağıdır. Magnezyum, glikozun uygun şekilde emilmesinden sorumlu bir hormon olan insüline hücrelerin tepkisini artırır. İnsülin eksikliğiniz varsa, tip 2 diyabet geliştirme riskiniz artabilir. Araştırmalar, magnezyum açısından zengin bir diyetin tip 2 diyabet riskini yüzde 14 oranında azalttığını göstermektedir. Kemiklere İyi Gelir Kereviz, kalsiyum, manganez, magnezyum, fosfor ve K vitamini gibi kemik sağlığı için gerekli olan birçok besin maddesi açısından zengindir. Çalışmalar, artan kalsiyum alımının kırık riskini azaltabileceğini göstermiştir. Örneğin, bir yemek kaşığı kereviz tohumu günlük kalsiyum ihtiyacının yüzde 12’sini, bir kök ise yüzde 10’unu içerir. Manganez, kemik dokusu ve kıkırdak oluşumunda rol oynar. Magnezyum ve fosfor eksikliği, osteoporoz gibi kronik kemik hastalıklarının gelişmesine yol açar. Kerevizdeki K vitamini kalsiyumun emilimine yardımcı olur. Çalışmalar, günde 45 mg K vitamini almanın kalça kırığı riskini yüzde 77 oranında azalttığını göstermiştir. Anemi Riskini Azaltır Kereviz, kırmızı kan hücrelerinin üretiminde yer alan çok miktarda demir içerir. Akciğerlerden tüm vücuda oksijen taşırlar. Kırmızı kan hücrelerinin eksikliği demir eksikliği anemisine yol açar, ancak demir açısından zengin bir diyet bu rahatsızlığı geliştirme riskini azaltır. Kereviz ayrıca sindirim sistemi için iyidir ve kilosunu takip edenler için uygundur. 100 gr kereviz sadece 13 kalori içerir. Kereviz, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçası olan çok fazla diyet lifi içerir. Kereviz, suyu sindirim sistemine çeker ve dışkıyı gevşetir. Bu yan etkiler, irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi özel durumları olan kişilerde daha belirgin olabilir. Kereviz ayrıca çok fazla sodyum içerir (100 gramda 80 mg) bu, günlük değerin yüzde 6,2’sidir. Araştırmalar, büyük miktarlarda tüketilmesinin, özellikle tuza duyarlı kişilerde yüksek tansiyon seviyelerine yol açabileceğini göstermektedir. Antikoagülan (kan sulandırıcı) kullananlar, K vitamini bakımından yüksek gıdaları (kereviz dahil) tüketirken dikkatli olmalıdır. Bu, diyetten tamamen dışlanmaları gerektiği anlamına gelmez. K vitamininden zengin besinler aynı miktarda ve aynı sıklıkta yenmelidir. İlaçların etkili bir şekilde çalışmasını sağlamanın tek yolu budur. Parlak, açık yeşil renkte taze kereviz seçilmelidir. Yapraklarında koyu lekeler ve görünür hasar olmaması gerekir. Saplar birbirinden ayrıldığında karakteristik bir çıtırtı duyulmalıdır. Satın aldıktan hemen sonra tüketmek en iyisidir. Kullanmadan önce, akan su altında durulamanız ve kurutmanız gerekir.