İstanbul Kadıköy-Tavşantepe metrosunda şüpheli Emrah Yılmaz tarafından bıçakla tehdit edilip hakaret edilen Senanur Damgacı ile birlikte olan annesi Nilgün Mihdiye Damgacı, olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Anne Damgacı, olay esnasında videoyu çeken kişiye teşekkür ederek, “O arkadaşımız videoyu çekmeseydi gündeme bu şekilde yansımayacaktı.” diye konuştu. Damgacı, bunun çok ciddi bir olay olduğunu vurgulayarak, “Kızım ve ben çok ciddi bir tehlike atlattık. Metroda oturan mazlum bir bayanımız vardı. Maskesi burnunun altındaydı, şahıs önce bayana tepki gösterdi ve bağırdı.” ifadelerini kullandı. Zanlının tepki gösterdiği kadının sürekli alerjisi olduğunu söyleyerek kendini ifade etmeye çalıştığını aktaran Damgacı, şüphelinin sesini yükselterek hakaretlere başlaması üzerine kızının araya girerek bir kadınla bu şekilde konuşmaması gerektiğini söyleyerek saldırganı uyardığını belirtti. Kadıköy metrosunda bıçakla tehdit edilen kızın annesi konuştu
Damgacı, bunun üzerine şahsın kızının üzerine yürüdüğünü dile getirerek, şunları söyledi: “Kızım bunu söylediği anda şahıs, üzerimize yöneldi. Çok ağır hakaretler, darp ve şiddetle kızımı itti. Kızım yere düşünce ben de bir anne olarak ister istemez önüne geçmek istedim. O esnada 2 kez düştüm kalktım. Sonrasında ben tekrar kızımı korumak isteyip adama ilerlediğimde adam bıçak çekti. Kızım çığlık atmaya başladı.” Anne Damgacı, bıçağı görünce metrodaki diğer yolcuların korkup geri çekildiklerini anlatarak, “Kızım da beni geri çekti. Adam boş bir alanda bıçağı savurup durdu. Bıçak ufak bir bıçak değildi, kasap bıçağı gibi bir şeydi. Metrodan indi, cama vura vura diğer taraftan geldi. Yine tehdit ve küfürler… Kızım geri çekilmese bir yerine zarar gelecekti.” dedi. Damgacı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Benim burada asıl söylemek istediğim bir toplu taşıma aracı bu. O şahıs koskoca bıçakla metroya nasıl biner? Hadi bindi, güvenlik bize yardımcı olmadı. Biz o esnada butona (imdat butonu) birkaç defa bastık. ‘İmdat’ diye bağırdık, çığlık attık. Fakat ses seda yok. O kapı kapandı, araç hareket etmeye başladığında güvenlik yanımızda belirdi. ‘Ne oldu?’ diye soruyorlar bize. Öbür durakta da indik. Güvenlik bizi yukarı kadar çıkardı. Şahsın yakalanmadığından dolayı polisle bağlantı kurdurtmadılar. Ve yine orada kızımla tek başımıza kaldık. Yanımızda mağdur olan bayan arkadaş da vardı. Metroda yukarıda kaldık. Yani biz dışarı çıkmaya da içeri girmeye de korktuk. En sonunda taksiye atlayarak oradan ayrıldık. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Bu saldırıların bir son bulması lazım. Kadınları kadınlar korumamalı, devlet korumalı.. Öte yandan şüpheli Yılmaz hakimlikteki sorgusunda, “Metroda karşılaştığım ve tanımadığım müştekinin maskesini takmadığını fark ettim. Kendim astım hastası olduğum için müştekiyi uyardım. Başka bir bayan vatandaş bu sırada bizim olaya müdahil oldu. Bana uçan tekme attı. Kendisi tekvandocuymuş sonradan öğrendim. Bana saldırdı. Ben evimde bulunan ekmek bıçağını biletmek amacıyla yanıma almıştım. Metroya gireceğim sırada poşetten yırtılarak düştü. Ben de poşetten düşen bıçağı gazeteye sararak montumun içine koydum. Metroya girerken beni kimse kontrol etmedi. Psikolojik sıkıntılarım var. Bıçağı birisini yaralamak veya başka kötü bir kasıtla taşımadım. Metroda bayan şahısla tartışınca herkes üzerime geldi. Linç edileceğimden korktuğum için söz konusu bıçağı çıkardım. Kimseyi yaralamadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Anadolu Sulh Ceza Hakimliği şüpheli Emrah Yılmaz’ın “Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit”, “Silahla tehdit” ve “Basit yaralamaya teşebbüs” suçlarından ayrı ayrı tutuklanmasına karar verdi. Emrah Yılmaz’ın Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nce “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve 7 Mart 2019 yılında cezaevine konulduğu öğrenildi. Emrah Yılmaz’ın cezasını iyi halde geçirdiğinden Cezaevi Disiplin Kurulu kararıyla 29 Haziran 2020’de şartlı tahliye edildiği bilgisi edinildi. Yılmaz’ın cezasının 26 Aralık 2021’de dolacağı da öğrenildi.
Damgacı, bunun üzerine şahsın kızının üzerine yürüdüğünü dile getirerek, şunları söyledi: “Kızım bunu söylediği anda şahıs, üzerimize yöneldi. Çok ağır hakaretler, darp ve şiddetle kızımı itti. Kızım yere düşünce ben de bir anne olarak ister istemez önüne geçmek istedim. O esnada 2 kez düştüm kalktım. Sonrasında ben tekrar kızımı korumak isteyip adama ilerlediğimde adam bıçak çekti. Kızım çığlık atmaya başladı.” Anne Damgacı, bıçağı görünce metrodaki diğer yolcuların korkup geri çekildiklerini anlatarak, “Kızım da beni geri çekti. Adam boş bir alanda bıçağı savurup durdu. Bıçak ufak bir bıçak değildi, kasap bıçağı gibi bir şeydi. Metrodan indi, cama vura vura diğer taraftan geldi. Yine tehdit ve küfürler… Kızım geri çekilmese bir yerine zarar gelecekti.” dedi. Damgacı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Benim burada asıl söylemek istediğim bir toplu taşıma aracı bu. O şahıs koskoca bıçakla metroya nasıl biner? Hadi bindi, güvenlik bize yardımcı olmadı. Biz o esnada butona (imdat butonu) birkaç defa bastık. ‘İmdat’ diye bağırdık, çığlık attık. Fakat ses seda yok. O kapı kapandı, araç hareket etmeye başladığında güvenlik yanımızda belirdi. ‘Ne oldu?’ diye soruyorlar bize. Öbür durakta da indik. Güvenlik bizi yukarı kadar çıkardı. Şahsın yakalanmadığından dolayı polisle bağlantı kurdurtmadılar. Ve yine orada kızımla tek başımıza kaldık. Yanımızda mağdur olan bayan arkadaş da vardı. Metroda yukarıda kaldık. Yani biz dışarı çıkmaya da içeri girmeye de korktuk. En sonunda taksiye atlayarak oradan ayrıldık. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Bu saldırıların bir son bulması lazım. Kadınları kadınlar korumamalı, devlet korumalı.. Öte yandan şüpheli Yılmaz hakimlikteki sorgusunda, “Metroda karşılaştığım ve tanımadığım müştekinin maskesini takmadığını fark ettim. Kendim astım hastası olduğum için müştekiyi uyardım. Başka bir bayan vatandaş bu sırada bizim olaya müdahil oldu. Bana uçan tekme attı. Kendisi tekvandocuymuş sonradan öğrendim. Bana saldırdı. Ben evimde bulunan ekmek bıçağını biletmek amacıyla yanıma almıştım. Metroya gireceğim sırada poşetten yırtılarak düştü. Ben de poşetten düşen bıçağı gazeteye sararak montumun içine koydum. Metroya girerken beni kimse kontrol etmedi. Psikolojik sıkıntılarım var. Bıçağı birisini yaralamak veya başka kötü bir kasıtla taşımadım. Metroda bayan şahısla tartışınca herkes üzerime geldi. Linç edileceğimden korktuğum için söz konusu bıçağı çıkardım. Kimseyi yaralamadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Anadolu Sulh Ceza Hakimliği şüpheli Emrah Yılmaz’ın “Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit”, “Silahla tehdit” ve “Basit yaralamaya teşebbüs” suçlarından ayrı ayrı tutuklanmasına karar verdi. Emrah Yılmaz’ın Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nce “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve 7 Mart 2019 yılında cezaevine konulduğu öğrenildi. Emrah Yılmaz’ın cezasını iyi halde geçirdiğinden Cezaevi Disiplin Kurulu kararıyla 29 Haziran 2020’de şartlı tahliye edildiği bilgisi edinildi. Yılmaz’ın cezasının 26 Aralık 2021’de dolacağı da öğrenildi.