İzmir’de özel bir bakımevinde kalan gayrimenkul zengini Tülin Enbiyaoğlu (86), 19 kasımdan bu yana, torunu Bige Altıparmak’ın ihbarı üzerine polisler tarafından aranıyordu. Altıparmak, anneannesinin eski bakıcısı M.N.A. (62) adlı erkek tarafından kaçırıldığını ileri sürerek, eski bakıcının anneannesine daha önce zorla 200 bin TL’lik senet imzalattığını, bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Tülin Enbiyaoğlu’nu kaldığı adreste buldu. Emniyete götürülen Enbiyaoğlu, sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Kızı ve torunundan şikayetçi olacağını belirten Enbiyaoğlu, “Öyle bir şey yok, torunumun uydurması. Paralarımı almak için beni İzmir’deki huzurevine attılar. Tımarhane gibi bir huzurevine attılar. Orada herkes Alzheimer hastası birçoğu yatalak, konuşacak kimse yok. Verdikleri yemekler benim alıştığım ve yediğim yemekler gibi değil. Daha önce torunum beni Aydın’da bir huzurevine gönderdi. Daha sonra arkadaşım M.N.A. beni almaya geldi. M.N.A. orayı öğrendi diye kızım geldi beni oradan aldı. Bodrum’a getirecek havasına girdiler, ‘acıktık’ dediler daha sonra restorana oturduk. Restorana tanımadığım 2 kişi geldi. Meğerse onlar İzmir’deki huzurevinin çalışanlarıymış. Ondan sonra ‘evimde tamir var’ dedi. ‘Oturacak yer yok, her yer muşamba kaplı’ dedi. ‘1 hafta sonra seni alacağım, arkadaşımın oteline göndereyim orada rahat edersin. Ondan sonra seni alacağım’ dedi. Beni arabaya bindirdiler daha sonra İzmir’e götürdüler.
Para için yaptılar bunu. Para insana dost derler ama düşman aslında. Kaçırılmamın imkanı var mı? Yüksek duvarlar, güvenlikler var. Kapı kilitli nasıl kaçırsınlar? Ben M.N.A.’yı aradım. Telefonumu elimden aldılar ama ben bir şekilde aradım. Ona, ‘beni buradan al’ dedim. O da avukata müracaat etmiş. Daha sonra jandarma geldi. Jandarma benimle mülakat yaptı, ben de anlattım durumu. Ondan sonra jandarma ‘tamam, aklın başında’ dedi. Bana kendi rızamla çıktığıma dair yazı imzalattılar. Cuma akşam saat 19.00 gibi Bodrum’a geldim. M.N.A. ile eskiden 8 sene boyunca kaldığım yerde kaldım. 8 senedir bana M.N.A. bakıyor. Onlar neredeler?
Benim İzmir Yelki Mahallesi’ndeki arsam satıldı. Arsam satılınca bunlar piyasaya çıktı. 12 senedir bu kız beni ‘bunak’ diye dava ediyor. Her seferinde ben kazanıyorum, en son dava geçen sene bitti. Bunak olmadığım anlaşıldı. Torunumu ve kızımı dava edeceğim. Bu sefer sıra bende, bu yapılan kepazeliklerin hesabını soracağım. Hiç ulaşamadım, görüşmedim. Görürsem suratlarına tüküreceğim. Mirasımı Darüşşafaka’ya veririm, Türkan Saylan Vakfı’na veririm. Yırtarım, yerim, fakire fukaraya dağıtırım. Kimseyi alakadar eden bir mevzu değil.
Aklım başımda çok şükür. Aklım başımda olduğu sürece kimseye ne hesap vermeye mecburum ne de hürriyetimden vazgeçmeye mecburum. Ailemle irtibata geçmeyeceğim, istemiyorum. Daha önce 3 sene önce 2 huzurevi değiştirdim. Tanımadığı huzurevi kalmadı. Hürriyetim, elimden alındı. Her seferinde kimliğim ve telefonum elimden alınıyor. Bunlara verdiğim vekaleti iptal edemiyorum, para yok, bir kuruşum yok. Paraları bunlar çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Para için yaptılar bunu. Para insana dost derler ama düşman aslında. Kaçırılmamın imkanı var mı? Yüksek duvarlar, güvenlikler var. Kapı kilitli nasıl kaçırsınlar? Ben M.N.A.’yı aradım. Telefonumu elimden aldılar ama ben bir şekilde aradım. Ona, ‘beni buradan al’ dedim. O da avukata müracaat etmiş. Daha sonra jandarma geldi. Jandarma benimle mülakat yaptı, ben de anlattım durumu. Ondan sonra jandarma ‘tamam, aklın başında’ dedi. Bana kendi rızamla çıktığıma dair yazı imzalattılar. Cuma akşam saat 19.00 gibi Bodrum’a geldim. M.N.A. ile eskiden 8 sene boyunca kaldığım yerde kaldım. 8 senedir bana M.N.A. bakıyor. Onlar neredeler?
Benim İzmir Yelki Mahallesi’ndeki arsam satıldı. Arsam satılınca bunlar piyasaya çıktı. 12 senedir bu kız beni ‘bunak’ diye dava ediyor. Her seferinde ben kazanıyorum, en son dava geçen sene bitti. Bunak olmadığım anlaşıldı. Torunumu ve kızımı dava edeceğim. Bu sefer sıra bende, bu yapılan kepazeliklerin hesabını soracağım. Hiç ulaşamadım, görüşmedim. Görürsem suratlarına tüküreceğim. Mirasımı Darüşşafaka’ya veririm, Türkan Saylan Vakfı’na veririm. Yırtarım, yerim, fakire fukaraya dağıtırım. Kimseyi alakadar eden bir mevzu değil.
Aklım başımda çok şükür. Aklım başımda olduğu sürece kimseye ne hesap vermeye mecburum ne de hürriyetimden vazgeçmeye mecburum. Ailemle irtibata geçmeyeceğim, istemiyorum. Daha önce 3 sene önce 2 huzurevi değiştirdim. Tanımadığı huzurevi kalmadı. Hürriyetim, elimden alındı. Her seferinde kimliğim ve telefonum elimden alınıyor. Bunlara verdiğim vekaleti iptal edemiyorum, para yok, bir kuruşum yok. Paraları bunlar çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.