Hyundai, etkinlikte elektrikli (EV) ve hibrit araçlardaki rekabet gücünü artırmak için adımlarını sıklaştıracağını vurgularken aynı zamanda batarya ve otonom araç teknolojilerini daha dinamik bir şekilde kullanacak.
Bu özel etkinlikte stratejileri açıklayan Hyundai Motor Company Başkanı ve CEO’su Jaehoon Chang, markanın satış hacmini 2023 yılına göre yüzde 30 oranında artırmayı planlanladıklarını söyledi. 2030 yılına kadar küresel olarak yılda 5.5 milyonluk bir satış hedefleyen Hyundai, aynı zamanda bu rakamın 2 milyon adetinin de EV model olmasını planlıyor.
Yatırımlarını ve tüm çalışmalarını bu yöne doğru yoğunlaştıran Hyundai, öncelikli olarak Kuzey Amerika ve Çin pazarı için tek bir şarjla 900 km’den fazla menzile sahip yeni bir EV türü olan yeni EREV (Uzun Menzilli Elektrili Araç) modellerini tanıtmayı hedefliyor. Hyundai ayrıca, 2030 yılına kadar uygun fiyatlı modelden lüks ve yüksek performansa kadar çeşitlilik gösteren 21 yeni EV modeli de tanıtmış olacak. Ana odak noktasını elektrifikasyona veren Hyundai, iyileştirilmiş performans ve yakıt verimliliğine sahip gelişmiş yeni nesil hibrit sistemini de tanıtacak.
HEV ürün yelpazesini mevcut 7 modelden 14’e çıkarmayı planlayan Hyundai, lüks markası Genesis’te de yeni hibrit modeller sunacak.
Pil teknolojisini de gündeminden eksik etmeyen Hyundai, uygun fiyatlı NCM pilleri ve güvenlik donanımlarını da güçlendiriyor. Aynı şekilde otonom sürüşlü araçları ticarileştirmeyi planlayan Hyundai, küresel otonom sürüş yazılım şirketlerine yeni modelleri tedarik edecek. Hyundai, elektrifikasyondaki öncü rol modelini hidrojen teknolojisindeki yetenekleriyle birleştirerek yepyeni bir değer zinciri oluşturacak. Bu sayede hidrojen alanında da en üst düzey enerji liderliğini güvence altına almayı hedefliyor.
‘Hyundai Way’ stratejisini desteklemek için 2033’e kadar 90 milyar dolar (120,5 trilyon KRW) tutarında önemli bir yatırım yapmayı planlıyor. Yüzde 35’in üzerinde yeni hedef hissedar getirisi (TSR) kullanacak olan Hyundai, 2025’ten 2027’ye kadar da 3 milyar dolarlık (4 trilyon KRW) bir hisse geri alım planını devreye alacak.
Hyundai, 2024 yılında pazardaki karlılığını ve EV rekabet gücünü artırırken küresel kredi derecelendirme kuruluşlarından da ‘A notu’ kredi notu aldı. Ayrıca Hyundai, 2023’teki 4,21 milyon adetlik küresel satış yıllık hacmiyle de Hyundai Motor Grubu’nun dünya çapındaki en iyi üç otomobil üreticisinden biri olmasına yardımcı oldu.
Hyundai’den yeni hibrit modeller
Hyundai, tescilli TMED hibrit sistemiyle yıllardır hibrit pazarının ön saflarında yer alıyor. Yeni Hyundai Dynamic Capabilities stratejisi kapsamında, hibrit pazarındaki konumunu daha da güçlendirmek için yatırımlarını artıran Hyundai, hibrit sistemini kompakt ve orta boy otomobillerin ötesine taşıyarak küçük, büyük ve lüks araçlara doğru genişletecek. Mevcut yelpazesini 7 modelden 14 modele çıkaracak olan Hyundai, aynı zamanda lüks markası Genesis’i de kapsayacak şekilde geliştirecek.
Yeni nesil TMED-II sistemini de tanıtmaya hazırlanan Hyundai, mevcut hibrit sistemine kıyasla performansı ve yakıt verimliliğini önemli ölçüde iyileştirerek dünyanın en yüksek rekabet gücüne ulaşacak. Bu sistemin Ocak 2025’ten itibaren üretim araçlarına entegre edilmesi planlanıyor.
Gelecekteki hibrit araçlar, akıllı rejeneratif frenleme ve V2L gibi birinci sınıf teknolojilerle donatılacak ve ürün değerini artıracak. Hyundai, gelişmiş hibrit modelleriyle bu segmentteki iddiasını iki katına çıkarırken aynı zamanda 2028 yılına kadar yüzde 40’dan fazla bir artışla 1,33 milyon adet satmayı hedefliyor. Özellikle Kuzey Amerika’da hibrit talebinde bir artış öngören Hyundai, pazardaki hibrit araç hacmini 2030 yılına kadar 690.000 adede çıkarmayı planlıyor. Kore ve Avrupa dahil olmak üzere, her bölgedeki talebi karşılamak için hibrit satışlarını genişletmek isteyen Hyundai, böylelikle hibrit pazarında da söz sahibi olmak için kendinden emin adımlar atacak.
Bu iddialı planı kolaylaştırmak için Hyundai, büyük global fabrikalarından tam olarak yararlanacak. Ayrıca, ABD’nin Georgia eyaletindeki Hyundai Motor Grubu Metaplant America’da (HMGMA) markanın merakla beklenen tamamen elektrikli modeli IONIQ 9 ve IONIQ 5’in yanı sıra yeni hibrit araçlar üretmeyi planlıyor. Bu strateji, markanın şu anda hibrit tedarik sıkıntısıyla karşı karşıya olan Kuzey Amerika pazarına hızla yanıt vermesini ve fabrikanın operasyonel verimliliğini artırmasını sağlayacak.
EV serisinin genişletilmesi ve yeni uzun menzilli modeller
Hyundai, Hyundai Dynamic Capabilities stratejisi kapsamında hibritlerle beraber yeni bir elektrili araç serileri de geliştiriyor. EREV olarak tanımlanan uzun menzili elektrikli araçlar, içten yanmalı motorların (ICE) ve EV’lerin avantajlarını birleştirecek. Hyundai, iki motorun uygulanmasıyla dört tekerlekten çekişi etkinleştirmek için benzersiz bir yeni güç aktarma organı ve güç elektroniği (PT/PE) sistemi geliştirdi.
Yeni EREV, yüksek maliyetli pil kapasitesini azaltarak müşteri talebini artırmak ve benzer EV’lerle maliyet rekabetini güvence altına almak için mevcut motorun kullanımını en üst düzeye çıkarıyor. Yeni EREV modeller, tam şarj edildiğinde 900 km’nin üzerinde üstün bir sürüş menzili sunarken hem yakıt ikmali hem de stressiz şarj olanağı sağlıyor. Bu araçlar, elektrifikasyonda önemli bir köprü görevi görecek.
Hyundai, 2026 yılı sonuna kadar Kuzey Amerika ve Çin’de yeni EREV’in seri üretimine başlamayı ve satışların 2027 yılında ciddi şekilde başlamasını planlıyor. Kuzey Amerika pazarında, içten yanmalı motorlara olan talebi karşılamak için başlangıçta Hyundai ve Genesis markalarının D sınıfı SUV modellerini piyasaya sürecek ve 80.000’den fazla satış hedefleyecek. Hyundai, Çin pazarında da etkin olacak. Özellikle ekonomik C segmenti modellerle yıllık 30 binden fazla satış hedefleniyor.
Hyundai’den yüksek performans şovu
Hyundai, geçen Mart ayında New York’ta tanıttığı GV60 Magma Concept ile performans serilerine de başlayarak, kalite ve gücü en üst düzeye çıkaracak. N markası, Hyundai’nin temel EV teknolojisindeki rekabet gücünü daha da artırmasına olanak tanıyacak.
Mobility Game Changer: Hyundai’nin yazılım merkezli dönüşümü ve SDV Pace Car
Hyundai Way’in ikinci bölümünde, Mobility Game Changer stratejisi var. Hyundai, SW ve AI’ya dayalı ürün ve hizmetlerini sürekli olarak geliştirirken aynı zamanda SDV Pace Car ve mobilite ekosistemindeki dönüşüme de öncülük edecek. SDV geliştirmenin amacı, aracın içinden ve dışından çeşitli verileri toplayabilen donanım aygıtlarının oluşturulması ve yazılıma dayalı olarak genel araç arayüzünü kontrol etme yeteneği anlamına geliyor. Hyundai, SDV aygıtlarını filolar, lojistik ve kentsel ulaşım altyapısıyla bağlamayı, çeşitli alanlarda büyük miktarda veri üretebilen, toplayabilen ve kullanabilen bir veri altyapısı oluşturmayı hedefliyor.
Hyundai, Otonom Araçlarda Zirveye Doğru Koşuyor
Hyundai, çeşitli otonom sürüş yazılımı teknoloji şirketlerine yeni araçlar satacak ticari faaliyetleri de planlıyor. Bu yeni girişim, Hyundai’nin donanım geliştirme yeteneklerini ve üretim rekabet gücünü artıracak. Motional ile iş birliği yaparak otonom araçlar geliştirme konusundaki deneyimini geliştirecek olan Hyundai, küresel otonom sürüş liderleriyle de iş birliğini genişletecek. Hyundai, bu ortaklıklar aracılığıyla otonom araç geliştirme ve üretim yeteneklerini en yüksek global standartlara taşımayı hedefliyor. Seviye 4 veya üzeri otonom sürüşü için bir platform geliştirmeyi planlayan Hyundai, otonom araç platformunu küresel otonom sürüş yazılımı geliştirme şirketlerine tedarik edecek.
Yeni pil teknolojileriyle üst düzey elektrifikasyon
Hyundai, katı hal piller de dahil olmak üzere yeni nesil pillerin geliştirilmesini planlıyor. Piller, bu yılın ilerleyen zamanlarında Hyundai’nin Uiwang Araştırma Enstitüsü’nde açılması planlanan yeni nesil pil araştırma binasında geliştirilmeye devam edecek.
Bu girişim, markanın yeni nesil pil teknolojisindeki liderliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Hyundai, optimize edilmiş pil CTV (hücreden araca) yapısını uygulamayı planlıyor. CTV yapısında, pil ve araç gövdesini entegre ederek pil entegrasyonunu ve performansını iyileştirecek. Hatta önceki CTP (hücreden pakete) sistemine kıyasla parçaları azaltarak ağırlığı da yüzde 10 oranında hafifletecek.
Hyundai, 2030 yılına kadar yalnızca mevcut performansa dayalı NCM (nikel-kobalt-manganez) pilleri ve düşük maliyetli LFP (lityum-demir-fosfat) pilleri kullanmayı değil, aynı zamanda daha geniş bir çözüm yelpazesi sunmak için yeni ve uygun fiyatlı bir NCM pil geliştirmeyi hedefliyor. Bu yeni giriş seviyesi pil, ilk olarak ana modellerde uygulanacak. Hyundai, 2030 yılına kadar pil performansında yüzde 20’nin üzerinde bir artış öngörüyor.
Hidrojenle sürdürülebilir bir enerji geleceği
Hyundai, hidrojen değer zinciri iş markası HTWO aracılığıyla, yakıt hücresi sistemi serisini tramvaylar/trenler, gelişmiş hava hareketliliği, ağır ekipman, deniz taşıtları ve daha fazlası gibi daha geniş uygulamaları kapsayacak şekilde genişletmeyi planlıyor. Katkıda bulunan büyüme faktörlerinden bazıları, petrol, çimento ve çelik gibi azaltılması zor sektörlerde temiz hidrojene olan talebin artması ve gemiler ve uçaklar gibi uzun mesafeli taşımacılıkta kullanımın artması.
Hyundai, üretim ve operasyonun tüm aşamalarında karbon nötr hale gelerek 2045 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor. Bu hedefe iş yerlerinde yenilenebilir enerji uygulamak ve hidrojen enerjisi işini genişletmek de dahil.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı