Japonya Uzay Araştırma Ajansı tarafından geliştirilen bir uzay aracı olan Hayabusa 2, 3 Aralık 2014 tarihinde fırlatılmış ve 2019’un Şubat ayında Ryugu göktaşına ilk inişini gerçekleştirmişti. Hayabusa 2; daha sonra topladığı örneklerle birlikte geçtiğimiz yıl göktaşından ayrılmış ve örnekleri taşıyan kapsülü Dünya’ya ulaştırmıştı. Yalnızca 40 santimetre çapındaki kapsülde, Güneş sisteminin oluşumuna ışık tutması beklenen Ryugu göktaşından toplanan örnekler var. Yüzeyden alınan 5,4 gramlık malzeme, organik ve su taşıyan moleküller de dahil olmak üzere birçok olağandışı bileşik içeriyor. Ryugu numunesinin özellikle karanlık olduğunu ve yüzeyine çatttrpan ışığın yalnızca yüzde ikisini yansıttığını söyleyen bilim insanları, bunun Güneş sisteminde şimdiye kadar tespit edilen en karanlık madde olduğunu açıkladı. 
Ayrıca diğer asteroitlerden farklı olarak, Ryugu numunesi ince bir dokuya sahipti ve bilim insanlarının görmeyi beklediği erimiş minerallerin hiçbirini içermiyordu. Bu da göktaşının, CI kondrit adı verilen nadir bir meteorit türünün ana gövdesi olduğunu gösteriyor. Bu meteoritler suda çok kolay parçalandığı için Dünya’ya yalnızca 5 tanesi ulaşabildi. Paris-Saclay Üniversitesi Uzay Astrofiziği Enstitüsü’nde doçent olan Cédric Pilorget, “Bu bileşiklerin çoğu, miktar açısından önemsiz olsa da Güneş sisteminin ve daha sonrasında Ryugu’nun geldiği ana gök cisminin oluşumunun ilk aşamalarında, meydana gelen bazı süreçlerin izini sürmede büyük bir potansiyele sahip.” ifadelerini kullandı. 
Ayrıca diğer asteroitlerden farklı olarak, Ryugu numunesi ince bir dokuya sahipti ve bilim insanlarının görmeyi beklediği erimiş minerallerin hiçbirini içermiyordu. Bu da göktaşının, CI kondrit adı verilen nadir bir meteorit türünün ana gövdesi olduğunu gösteriyor. Bu meteoritler suda çok kolay parçalandığı için Dünya’ya yalnızca 5 tanesi ulaşabildi. Paris-Saclay Üniversitesi Uzay Astrofiziği Enstitüsü’nde doçent olan Cédric Pilorget, “Bu bileşiklerin çoğu, miktar açısından önemsiz olsa da Güneş sisteminin ve daha sonrasında Ryugu’nun geldiği ana gök cisminin oluşumunun ilk aşamalarında, meydana gelen bazı süreçlerin izini sürmede büyük bir potansiyele sahip.” ifadelerini kullandı.