İsrail güçlerince 5 Aralıkta tutuklanan ve kısa süre önce serbest bırakılan Filistinli tutuklu 40 yaşındaki Nebil er-Racub, çıkartıldıktan sonra Batı Şeria’nın güneyindeki es-Sebaa kapısının yakınına bırakıldı. Racub’un serbest bırakıldıktan sonra kanlar içinde yerde yattığı görüntüleri medyada yer aldı. Racub buradan bir ambulansla el-Halil Devlet Hastanesine nakledildi. Hücrede gördüğü muamele sebebiyle birkaç gün boyunca hafızasını kaybetmesiyle sonuçlanan, ciddi bir sinir krizi geçirdiğini söyleyen Racub, durumu düzelmeden önce birkaç gün boyunca baygın olarak hastanede kaldığını, İsrail güçlerinin kendisini Necef hapishanesine sorgulanmaya götürdüğünü, orada serbest bırakılmadan önce hücre hapsine alınarak yiyecek ve içecek verilmeden günlerce tutulduğunu anlattı. “Tutukluların arasından sürüklenerek beni hücreye aldılar. Hücrede ayaklarımdan zincirle prangaya vuruldum.” diye anlatan Racub, ellerinin arkadan kelepçelendiğini bu yüzden sadece seslenebildiğini ancak kendisine su dahi verilmediğini, zincirlerle bağlı halde 5 gün boyunca hücre yatağında beklediğini söyledi. Çektiği acıyı artırmak için gardiyanların kendisinin ayaklarını ezdiğini ve serbest kalmasının üzerinden günler geçmesine rağmen ellerinde ve ayaklarında hala pranga ve kelepçe izleri olduğunu belirten Racub, hücrede kaldığı sırada gardiyanların kendisine ailesinin trafik kazası geçirdiğini ve çocuklarının öldüğüne dair yalan söyleyerek acısını daha da arttırdıklarını vurguladı. Hapishanede kaldığı süre boyunca tedavisinin engellendiğini ve cezaevi dışında kullandığı ilaçların kendisine verilmediğini aktaran Racub, hücre koşulları sebebiyle serbest bırakıldığı an sinir sisteminin bozulduğunu ve birkaç gün hafızasını yitirdiğini söyledi. Racub, mahkumların ciddi şekilde tedaviye ihtiyacı olduğunu belirterek Filistinli yetkililere mahkumların tabutla geri dönmemeleri için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurmaya çağırdı. Fetih Merkez Komitesi üyesi Sabri Saydam ise, “İsrail, Filistin halkına karşı bu tür saldırılar ve yoğun ihlallerle kendini ifade ediyor.” dedi. İsrail’in bu tür uygulamalarla Filistin halkının iradesini kırmak istediğine dikkati çeken Saydam, Filistin yönetiminin, İsrail’in idari tutukluluk uygulamasına son vermek için uluslararası düzeyde adımlar atmayı sürdüreceğini söyledi. İsrail, idari tutukluluk adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı olarak 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun ‘İsrail’in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine’ karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor. Filistin Esir Cemiyetinin verilerine göre, 6 Eylül itibarıyla İsrail hapishanelerinde 520’si “idari tutuklu” olmak üzere yaklaşık 4 bin 650 Filistinli bulunuyor. Bunların yaklaşık 200’ü çocuklardan oluşuyor.