Vücudun sağlıklı çalışması için en az 7 – 9 saat gece uykusu önerilir. Uykusuzluk yaygın bir sorun haline gelirken, aşırı uykunun da felç riskini artırabileceği göz ardı edilmemelidir. Hafta sonları aşırı uyumak lüks gibi görünse de, günlük olarak çok fazla uyumak bir sağlık endişesine işaret edebilir. Araştırmalar, günde 9 saatten fazla uyuyan kişilerin, 7 ila 9 saat arasında uyuyan kişilere kıyasla felç geçirme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Hareketsiz bir yaşam tarzı nedeniyle, genç yaştaki insanlar felce yol açan kalp durması nedeniyle ölebilir. 
Beynin bir kısmına kan akışı bozulduğunda veya azaldığında inme meydana gelir ve beyin dokusuna zarar verir. Amerikan Nöroloji Akademisi’nin tıp dergisi Neurology’de yayınlanan çalışmada, ortalama 32 bin kişi arasında felç riski değerlendirildi ve araştırmacılar, inme oranlarını uyku düzenleriyle ilişkilendirdiler. Araştırmaya göre, günde 9 saatten fazla uyuyan kişilerin felç geçirme riski, 8 saatten az uyuyanlara göre yüzde 23 daha fazla. Ayrıca, gün ortasında en az 90 dakika uyuyan kişilerin felç geçirme riski, 30 dakikadan az uyuyanlara göre yüzde 25 daha fazla olarak görüldü. Daha uzun süre uyuyan ancak uykusuz olduğunu bildiren kişilerde ise felç riskinin yüzde 82 oranında arttığı saptandı. Uyku sorunları felçten sonra bile sık görülür. Hayatta kalanların yarısından fazlası takip eden aylarda uyumakta zorluk çeker. Bu, iyileşmeyi bozabilir, depresyon yaratabilir ve hafıza sorunlarına neden olabilir. Aşırı uykunun felç ile ne kadar ilişkili olduğu henüz net değil, ancak çok fazla uyuyan kişilerin kolesterol düzeylerinin yükseldiği ve bunun da kilo alımına ve inme riskinin artmasına neden olabileceği gözlemlendi. Uzmanlar, sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzı seçimlerinin felç riskini yüzde 80 oranında önlemeye yardımcı olabileceğini söylüyor. Böylece daha iyi bir yaşam sürmek ve felç riskini azaltmak için hareket etmeye devam edin, daha az abur cubur yiyin, sigara ve alkole hayır deyin ve tansiyonunuzu, şekerinizi ve kilonuzu takip edin. 
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanları, erken kalp krizi ve felçlerinin yüzde 80’e kadarının önlenebileceğini söylüyor. Önlemenin temeli, uygun beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve herhangi bir tütün ve alkol ürününün kullanımından uzak durmaktır. Ek olarak, takip edilmesi gereken birkaç önemli sağlık göstergesi vardır. Birincisi tansiyondur. Yüksek tansiyon bariz bir rahatsızlıkla ilişkili değildir, ancak ani inme veya kalp krizinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. Yüksek tansiyona karşı yaşam tarzınızı değiştirmeyi veya ilaç almayı düşünebilirsiniz. Nabzı takip etmek ve kandaki kolesterol seviyesini de dikkate almak gereklidir. Artan kolesterol seviyeleri, damar tıkanıklığı riskini artırır. Şeker seviyesi de önemlidir, doktorlar diyabeti felcin arkadaşlarından biri olarak adlandırır. Doğru Beslenme DSÖ, kalp ve damarların sağlığını korumak isteyen herkes için detaylı bir diyet hazırladı. DSÖ uzmanları, önerilen gıda kategorilerinin yanı sıra sınırlı miktarlarda tüketilebilecek ve hiç yenmesi tavsiye edilmeyen gıdaları belirledi. Alkolün kesinlikle yasaklanmış ürünler listesine dahil edilmemesi ilginçtir, DSÖ yalnızca kullanımını sınırlamasını ister. Uzmanlar, krema ve mayonez gibi çok miktarda yağ içeren her şeyi yasaklıyor.. Ayrıca patates kızartması ve yağlı etler yasaktır. Bunlar, DSÖ’ye göre tüketilebilecek gıdalardır: Et: Tavuk, hindi, dana eti Balık: Tüm beyaz balıklar ve uskumru, sardalye, ton balığı ve somon gibi yağlı balıklar Süt ürünleri: Süt, peynirler süzme peynir, kefir, yoğurt Meyve ve Sebzeler: Tüm taze ve dondurulmuş sebzeler, bezelye, fasulye, zeytin, patates, şekersiz konserve meyve ve sebzeler, ceviz, kestane gibi kuru yemişler Kuru baklagiller: Bezelye, fasulye, mercimek gibi tüm kuru baklagiller Tahıllar: Kepekli un ve ondan yapılan ekmek, öğütülmemiş (tam) tahıllar, yulaf ezmesi ve mayasız ekmek. Tatlı: Az yağlı pudingler, şerbetsiz, yağsız sütlü pudingler İçecekler: Çay, kahve, maden suyu, şekersiz içecekler, şekersiz meyve suları, ev yapımı çorbalar Ayrıca otlar, baharatlar, sirke, az yağlı çeşniler ve limon da bol miktarda tüketilmelidir. Düzenli Fiziksel Aktivite Sağlıklı bir kardiyovasküler sistem, günde sadece 30 dakikalık fiziksel aktivite ile korunabilir. Herhangi bir egzersiz yeterli olacaktır. Bir kişi 30 dakikayı yalnızca yürümeye ve tercihen koşmaya ayırsa bile bu yeterlidir. İdeal seçenek, elbette, iyi bir egzersiz yapabileceğiniz bir spor salonudur. Yüzme mükemmel bir seçenektir. Sigaradan Uzak Durun Her türlü tütün sağlıksızdır. Felçten kaçınmak için sigara, puro, pipo ve nargile gibi tütün ürünlerinden tamamen vazgeçmeniz gerekecek. Pasif içicilik de tehlikelidir. Tütün ürünlerini kullanmayı bıraktıktan hemen sonra kalp krizi veya felç geçirme riski azalmaya başlar ve bir yıl sonra yüzde 50 oranında azaltılabilir. Sigara, inme riskini 5-6 kat artırır. Bu nedenle bu alışkanlığı bırakmak etkili ve çok önemli bir korunma yöntemidir. Bugüne kadar elektronik sigaraların felç geçirme riski üzerindeki etkisi bilinmemektedir, çok uzun zaman önce ortaya çıkmamıştır ve henüz ciddi klinik çalışmalar yapılmamıştır. Ancak uzmanlar, nikotin bağımlılığının korunmasının, tütün ürünleri hariç tutulsa bile her durumda sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor. Alkol Alımını Sınırlayın veya Bırakın Alkolü tamamen bırakmaya hazır olmayanlar, kullanımlarını sınırlamalı ve zevklerini yeniden gözden geçirmelidir. Güçlü alkollü içecekler vücuda zarar verir ve bu tür alkolün sağlıklı bir dozu yoktur. Çoğu zaman hep günde bir bardak içeceğin zararsız olduğuna inanılıyordu ancak uzmanlar şimdi, sağlıklı bir dozun olmadığını savunuyor.
Beynin bir kısmına kan akışı bozulduğunda veya azaldığında inme meydana gelir ve beyin dokusuna zarar verir. Amerikan Nöroloji Akademisi’nin tıp dergisi Neurology’de yayınlanan çalışmada, ortalama 32 bin kişi arasında felç riski değerlendirildi ve araştırmacılar, inme oranlarını uyku düzenleriyle ilişkilendirdiler. Araştırmaya göre, günde 9 saatten fazla uyuyan kişilerin felç geçirme riski, 8 saatten az uyuyanlara göre yüzde 23 daha fazla. Ayrıca, gün ortasında en az 90 dakika uyuyan kişilerin felç geçirme riski, 30 dakikadan az uyuyanlara göre yüzde 25 daha fazla olarak görüldü. Daha uzun süre uyuyan ancak uykusuz olduğunu bildiren kişilerde ise felç riskinin yüzde 82 oranında arttığı saptandı. Uyku sorunları felçten sonra bile sık görülür. Hayatta kalanların yarısından fazlası takip eden aylarda uyumakta zorluk çeker. Bu, iyileşmeyi bozabilir, depresyon yaratabilir ve hafıza sorunlarına neden olabilir. Aşırı uykunun felç ile ne kadar ilişkili olduğu henüz net değil, ancak çok fazla uyuyan kişilerin kolesterol düzeylerinin yükseldiği ve bunun da kilo alımına ve inme riskinin artmasına neden olabileceği gözlemlendi. Uzmanlar, sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzı seçimlerinin felç riskini yüzde 80 oranında önlemeye yardımcı olabileceğini söylüyor. Böylece daha iyi bir yaşam sürmek ve felç riskini azaltmak için hareket etmeye devam edin, daha az abur cubur yiyin, sigara ve alkole hayır deyin ve tansiyonunuzu, şekerinizi ve kilonuzu takip edin. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanları, erken kalp krizi ve felçlerinin yüzde 80’e kadarının önlenebileceğini söylüyor. Önlemenin temeli, uygun beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve herhangi bir tütün ve alkol ürününün kullanımından uzak durmaktır. Ek olarak, takip edilmesi gereken birkaç önemli sağlık göstergesi vardır. Birincisi tansiyondur. Yüksek tansiyon bariz bir rahatsızlıkla ilişkili değildir, ancak ani inme veya kalp krizinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. Yüksek tansiyona karşı yaşam tarzınızı değiştirmeyi veya ilaç almayı düşünebilirsiniz. Nabzı takip etmek ve kandaki kolesterol seviyesini de dikkate almak gereklidir. Artan kolesterol seviyeleri, damar tıkanıklığı riskini artırır. Şeker seviyesi de önemlidir, doktorlar diyabeti felcin arkadaşlarından biri olarak adlandırır. Doğru Beslenme DSÖ, kalp ve damarların sağlığını korumak isteyen herkes için detaylı bir diyet hazırladı. DSÖ uzmanları, önerilen gıda kategorilerinin yanı sıra sınırlı miktarlarda tüketilebilecek ve hiç yenmesi tavsiye edilmeyen gıdaları belirledi. Alkolün kesinlikle yasaklanmış ürünler listesine dahil edilmemesi ilginçtir, DSÖ yalnızca kullanımını sınırlamasını ister. Uzmanlar, krema ve mayonez gibi çok miktarda yağ içeren her şeyi yasaklıyor.. Ayrıca patates kızartması ve yağlı etler yasaktır. Bunlar, DSÖ’ye göre tüketilebilecek gıdalardır: Et: Tavuk, hindi, dana eti Balık: Tüm beyaz balıklar ve uskumru, sardalye, ton balığı ve somon gibi yağlı balıklar Süt ürünleri: Süt, peynirler süzme peynir, kefir, yoğurt Meyve ve Sebzeler: Tüm taze ve dondurulmuş sebzeler, bezelye, fasulye, zeytin, patates, şekersiz konserve meyve ve sebzeler, ceviz, kestane gibi kuru yemişler Kuru baklagiller: Bezelye, fasulye, mercimek gibi tüm kuru baklagiller Tahıllar: Kepekli un ve ondan yapılan ekmek, öğütülmemiş (tam) tahıllar, yulaf ezmesi ve mayasız ekmek. Tatlı: Az yağlı pudingler, şerbetsiz, yağsız sütlü pudingler İçecekler: Çay, kahve, maden suyu, şekersiz içecekler, şekersiz meyve suları, ev yapımı çorbalar Ayrıca otlar, baharatlar, sirke, az yağlı çeşniler ve limon da bol miktarda tüketilmelidir. Düzenli Fiziksel Aktivite Sağlıklı bir kardiyovasküler sistem, günde sadece 30 dakikalık fiziksel aktivite ile korunabilir. Herhangi bir egzersiz yeterli olacaktır. Bir kişi 30 dakikayı yalnızca yürümeye ve tercihen koşmaya ayırsa bile bu yeterlidir. İdeal seçenek, elbette, iyi bir egzersiz yapabileceğiniz bir spor salonudur. Yüzme mükemmel bir seçenektir. Sigaradan Uzak Durun Her türlü tütün sağlıksızdır. Felçten kaçınmak için sigara, puro, pipo ve nargile gibi tütün ürünlerinden tamamen vazgeçmeniz gerekecek. Pasif içicilik de tehlikelidir. Tütün ürünlerini kullanmayı bıraktıktan hemen sonra kalp krizi veya felç geçirme riski azalmaya başlar ve bir yıl sonra yüzde 50 oranında azaltılabilir. Sigara, inme riskini 5-6 kat artırır. Bu nedenle bu alışkanlığı bırakmak etkili ve çok önemli bir korunma yöntemidir. Bugüne kadar elektronik sigaraların felç geçirme riski üzerindeki etkisi bilinmemektedir, çok uzun zaman önce ortaya çıkmamıştır ve henüz ciddi klinik çalışmalar yapılmamıştır. Ancak uzmanlar, nikotin bağımlılığının korunmasının, tütün ürünleri hariç tutulsa bile her durumda sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor. Alkol Alımını Sınırlayın veya Bırakın Alkolü tamamen bırakmaya hazır olmayanlar, kullanımlarını sınırlamalı ve zevklerini yeniden gözden geçirmelidir. Güçlü alkollü içecekler vücuda zarar verir ve bu tür alkolün sağlıklı bir dozu yoktur. Çoğu zaman hep günde bir bardak içeceğin zararsız olduğuna inanılıyordu ancak uzmanlar şimdi, sağlıklı bir dozun olmadığını savunuyor.