Ülke genelinde büyük bir hayvancılık potansiyeline sahip olan ve Türkiye’nin “et deposu” olarak nitelendirilen Erzurum, büyükbaşta ikinci sırada yer alIyor. Erzurum’da üretilen hayvanlar, yurt içine pazarlanarak, sevk edildikleri şehirlerdeki çiftliklerde belirli canlı ağırlığı kazandıktan sonra kırmızı et ve et ürünleri olarak piyasaya sürülüyor. Son yıllarda besiciler ile çiftçilere verilen desteklerle hayvan varlığında artış sağlanan kentte, yılda ortalama 150-200 bin düve (1-2 yaşında dişi sığır) batı illeri başta olmak üzere besiciliğin yoğun olduğu yerlere sevk ediliyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, kentte son yıllarda artan hayvan popülasyonunun sadece kentin ekonomisine değil ülke ekonomisine de önemli katkı sunduğunu ifade eden Akar, “Besilik materyal açısından Türkiye’yi besleyen bir iliz. Yılda 150-200 bin civarında hayvanı başta Ankara, Kırşehir, Afyon, Kayseri ve Gaziantep olmak üzere birçok ile gönderiyoruz.” dedi. Akar, hazırlanan projelerle kaba yem üretiminin artırılmasının hayvancılıkta yeni bir dönemi başlattığını belirterek, 2019-2020 verilerine göre kentte büyükbaş hayvan sayında 40 bin civarında artış yaşandığını dile getirdi. Kentin bitkisel üretim ve hayvancılık açısından önemli bir potansiyelinin olduğunu vurgulayan Akar, şöyle konuştu: “16 milyon dekarla Türkiye’nin yüzde 11’inden fazla mera alanın bulunduğu bir il. Türkiye’de 869 bin civarında büyükbaş hayvan sayımız var. Son 4-5 yıla baktığımızda sürekli bir artış trendi var. Sadece büyükbaşta değil küçükbaş hayvan sayısında da önemli artışlarımız mevcut. Ayrıca pandemi aslında tarım sektörünün gelişmesine katkı sağladı. İnsanlar kendi köylerine, doğdukları bölgelere dönerek bu sektörde geçimlerini sağlamaya başladılar. Bitkisel ve hayvansal üretimde olumlu artışlar oldu.”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı desteklemelere ek olarak yerelde yapılan programların da hayvancılığı artırdığına işaret eden Akar, sadece kentte 38 farklı destekleme yaptıklarını anlattı. Hayvancılıkta en büyük maliyetin yem olduğunu vurgulayan Akar, şunları kaydetti: “En büyük girdi olan yem maliyetlerini asgariye indirmek için yapılan projelerin katkıları oldu. Gerek Bakanlığımız gerek Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü projeler ve programlarla hayvancılık önemli bir ivme kazandı. Hayvan sağlığı ile önemli çalışmalar yapıldı. Hayvan sağlığına yönelik altyapıyı güçlendirdik. Hayvan sağlığında 3 milyonun üzerinde aşılama var. Bir işletmeye yılda en az 4 kez veteriner giderek sağlık taraması yapıyor. Sağlıklı buzağı yetişmesini sağlayarak ciddi manada besiciye katkı sağlanıyor.” ifadelerini kullandı. Ünlü sucuk markalarının ve et firmalarının ihtiyaçlarının da yine Erzurum, Kars ve Ağrı’dan sağlandığını bildiren Akar, “Yılda 170 ila 180 bin buzağı kayıt altına alınıyor. Aslında Konya’nın hayvan varlığına bakarsak ve bizim yetiştirici bölgesi olmamız dikkate alınırsa, il dışına sevk ettiğimiz hayvan sayısına göre bizim aslında üretici bir il olduğumuz görülür.” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı desteklemelere ek olarak yerelde yapılan programların da hayvancılığı artırdığına işaret eden Akar, sadece kentte 38 farklı destekleme yaptıklarını anlattı. Hayvancılıkta en büyük maliyetin yem olduğunu vurgulayan Akar, şunları kaydetti: “En büyük girdi olan yem maliyetlerini asgariye indirmek için yapılan projelerin katkıları oldu. Gerek Bakanlığımız gerek Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü projeler ve programlarla hayvancılık önemli bir ivme kazandı. Hayvan sağlığı ile önemli çalışmalar yapıldı. Hayvan sağlığına yönelik altyapıyı güçlendirdik. Hayvan sağlığında 3 milyonun üzerinde aşılama var. Bir işletmeye yılda en az 4 kez veteriner giderek sağlık taraması yapıyor. Sağlıklı buzağı yetişmesini sağlayarak ciddi manada besiciye katkı sağlanıyor.” ifadelerini kullandı. Ünlü sucuk markalarının ve et firmalarının ihtiyaçlarının da yine Erzurum, Kars ve Ağrı’dan sağlandığını bildiren Akar, “Yılda 170 ila 180 bin buzağı kayıt altına alınıyor. Aslında Konya’nın hayvan varlığına bakarsak ve bizim yetiştirici bölgesi olmamız dikkate alınırsa, il dışına sevk ettiğimiz hayvan sayısına göre bizim aslında üretici bir il olduğumuz görülür.” ifadelerini kullandı.