Diyarbakır Kalesi’nin yanında yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan 7 bin yıllık Hevsel Bahçeleri, kelebek ve kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Dicle Vadisi’nde bulunan farklı türden kelebekler, sonbahar aylarında bahçelere geliyor. Bahçelere gelen kelebekler, nesillerini sürdürmek için bölgeye yumurta bırakıyor. Mezopotamya Kolotisi (Colotis fausta), Sarı azamet (Colias Colias croceus), Küçük Beyaz melek (Pieris rapae), Sultan (Danaus chrysippus) ve Dicle Güzeli ((Junonia orithya) gibi kelebek türleri, güzellikleriyle bölgeye ayrı bir hava katıyor. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, kelebeklerin besin zincirinin en alt halkası olduğu için büyük bir önem arz ettiğini söyledi. Kelebeklerin mevsim itibarıyla yumurta bırakma faaliyeti içerisinde bulunduğunu belirten Kılıç, “Dicle Vadisi, özellikle canlılar için çok büyük bir öneme sahip. Memeliler, kuşlar, sürüngenler, eklem bacaklılar burada büyük bir çeşitlilik gösteriyor. Bu mevsimde özellikle bir canlanma var. Kimileri göç etti, kimileri kışı geçirmek üzere yumurta bırakıyor. Bunlardan özellikle rengarenk giysileriyle kelebekler çok revaçta. Hem günlük hem de yumurta bırakma faaliyetleri var.” dedi. Diyarbakır Hevsel Bahçeleri’nde görsel şölen: Farklı türden kelebeklere ev sahipliği yapıyor Bölgedeki biyoçeşitliliğe dikkati çeken Prof. Dr. Kılıç “Özellikle bölgemizde Sarı azamet, Küçük beyaz melek, Sultan, güzel renkleriyle göze çarpıyor. Aynı zamanda yine kelebekler içinde buraya has olan Mezopotamya kolotisi ve Dicle Güzeli özellikle üreme davranışlarıyla bölgemize renk katıyor. Tabii bunların faaliyeti; kuşları ve diğer canlıları etkiliyor. Bunlarla besleniyorlar. Bir yaşam savaşı, bir hayatta kalma mücadelesi var. Aynı zamanda yumurtalarını bırakma telaşı var. Bizim yaşamımıza önemli katkıları var. Bölgedeki biyoçeşitlilik, tarımdaki ve bitkisel çeşitliği sağlıyor. Bunlara saygı göstermemiz lazım.” dedi. Hevsel Bahçeleri ile Dicle Vadisi’nin asla kirletilmemesi gerektiğine işaret eden Kılıç, şunları söyledi: “Dicle Vadisi’ni korumamız lazım. Bulunduğumuz mekan; bir kuş ve doğa cennetini andırıyor. O yüzden hepimize görev düşüyor. Birey olarak, tarımda çalışan çiftçi olarak, sanayici olarak, hepimiz bu çeşitliliği korumak zorundayız. Burada kirliliğin önüne geçmemiz lazım. Bu canlıları sonraki nesillere, çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmamız önem arz ediyor. Bu koruma çalışmalarıyla olur. Bizim Hevsel’i koruma gibi bir mecburiyetimiz var. Bu olağanüstü bir öneme sahip. Pek çok yerde bu çeşitliliği görebilmek için insanlar, yüzlerce kilometre yol katetmek lazım. icle Vadisi; çeşitli türler için dinlenme, barınma ve yuvalanma yeridir. Burası büyük bir öneme sahiptir.”