Türkiye günlerdir Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken 29 yaşındaki Kadir İstekli isimli müridiyle evlendirmesi ve cinsel istismara uğraması olayıyla çalkalanıyor.
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş ise olayın ortaya çıkmasından 12 gün sonra birinci kere açıklama yaptı.
“Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı”na katılan Erbaş, yaptığı konuşmada, şiddetin her yerde meydana geldiği bir çağda yaşadıklarını söyledi. Erbaş, öfke ile taşkınlığın akıl, vicdan ve merhameti esir aldığını, şiddet, zulüm ve kötülüklerin hayatı kuşattığını belirtti.
Dünyanın her yerinde bayanlara şiddet uygulayanların varlığının herkesi derinden üzdüğünü vurgulayan Erbaş, şunları belirtti:
“İnsanın en dokunulmaz bedeli olan cana kastedenlerin, sorumsuz ve sabırsız davranarak hanımını, çocuğunu incitip rencide edenlerin varlığı, vicdanları yaralamaktadır. Aslında bu da göstermektedir ki, cahiliye anlayışı, yalnızca bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat üslubunu söz etmektedir. Bu noktada, rahmet ve merhamet dininin, adalet ve irfan medeniyetinin mensupları olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir.”
“İNSANİ, AHLAKİ VE İSLAMİ OLAMAZ”
Kadını, erkeği, genci, yaşlıyı, çocuğu ve büyüğü değersizleştirmenin, aşağılamanın ve onlara şiddeti reva görmenin hiçbir akli, vicdani, dini istikameti, desteği ve mazeretinin olmadığının altını çizen Erbaş, “Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz. Hepimiz, toplumumuzda ve dünyada, bayana şiddeti reva gören her türlü anlayış, davranış, inanış, gelenek ve merasimin karşısında yer almak, Hz. Peygamberin merhamet yüklü iletilerini kendimize şiar edinerek şiddetin her türlüsüyle çaba etmek zorundayız.” diye konuştu.
Şiddetin yalnızca fiziki boyutla sonlu olmadığına dikkati çeken Erbaş, şöyle dedi:
“Dolayısıyla insan onurunu zedeleyen, yaşama, inanç, fikir ve tercihte bulunma hakkını gasp eden her türlü oluşum, yaklaşım ve anlayışla daima birlikte gayret etmek, her şeyden evvel insani ve İslami bir görevdir. Çünkü yıkım, acı, gözyaşı ve nedametle neticelenen şiddetin, vicdan ve insaftan mahrum fotoğrafı karşısında susmak ve hiçbir şey yapmamak, asla mümine yakışan bir hal değildir.”
Diyanet İşleri Başkanlığının, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile yaptığı işbirliği protokolü çerçevesinde ailelere yönelik eğitim, manevi danışmanlık, bayana yönelik şiddeti önlemeye yönelik malzeme hazırlama ve bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiğini lisana getiren Erbaş, başkanlığın Bayana Yönelik Şiddetle Çaba 4. Ulusal Hareket Planı çerçevesinde, bu yıl yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“YARIN 90 BİN MESCİTTE ÇOCUK BAHİSLİ HUTBE OKUNACAK”
Cuma hutbelerini en çok aile içi şiddete karşı farkındalık ve ailenin kıymeti bahislerine ayırdıklarını söyleyen Erbaş, “Yarınki hutbe bahsimiz ‘Çocuk; Rabb’imizin Değerli Emaneti.’ Birkaç gün evvelce itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan hususla ilgili yarın 90 bin camimizde çok kıymetli bir hutbe okutacağız inşallah.” bilgisini verdi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının bütün görevlileriyle bayanların, çocukların ve insanlığın maruz kaldığı şiddet hadiselerinin son bulması için tesirli, daima ve somut tedbirlerin alınması ismine yapılacak çalışmalarda, ferdî ve kurumsal sorumluluğunun gereklerini yerine getirmeye azim ve kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu bağlamda maksadımız, şiddetin her türlüsünün önlenmesi konusunda farkındalık ve hassaslığı artırmak, cami ve cami dışı yerlerde vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, kısaca şanlı dinimizin adalet ve merhamet unsurlarını ve sevgili Peygamberimizin örnek hayatını toplumun tüm katmanlarına ulaştırmaktır. Milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektir. Bu çalışmalarımız, her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir. Hakikat şu ki, düzgünlük ve merhameti güçlendirdiğimizde, kötülük ve şiddet azalacaktır. Sevgi, hürmet, adalet ve merhamete bağlı kalanlara ve bu pahalar yolunda uğraş edenlere Allah yardım edecek ve onların çalışmalarını bereketlendirecektir.” (AA)