Türk edebiyatının usta şairi Cemal Süreya, 32 yıl önce aramızdan ayrıldı. Süreya, edebiyata getirdiği kendine özgü tarzla büyük bir sevgi kazanmıştı. 59 yaşında yaşama veda eden Süreya, Türk şiirinin önde gelen şairleri arasında yer alıyor. Asıl adı Cemalettin Seber olan şair, Hüseyin Bey ile Gülbeyaz Hanım’ın oğlu olarak 1931’de Erzincan’da dünyaya geldi. Pülümür köyünden 1938’de yola çıkarak zorunlu bir göç yaşayan Seber ailesi, Bilecik’te yaşamaya başladı. Annesi Gülbeyaz Hanım erken yaşta vefat edince İstanbul’a giden Süreya, 1942’ye kadar İstanbul’da eğitim gördü, 1942’de Bilecik’e geri döndü. Bu yıllarda babası bir başka hanımla evlenen Süreya, ortaokul yıllarında yıllar sonra ilk eşi olacak Seniha Nemli ile aynı sınıfta okumaya başladı. Cemal Süreya’nın ortaokulda başlayan edebiyat merakı, lise yıllarında giderek arttı. Ahmet Muhip Dıranas ve Özdemir Asaf gibi isimleri okuyan şair, üniversite yıllarında takma isimlerle, çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Usta şair, Haydarpaşa Lisesi’ne parasız yatılı kayıt oldu, ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Maliye ve İktisat Bölümü’nde okumaya başladı ve 1954’te mezun oldu. Cemal Süreya, aynı yıllarda Muzaffer Erdost, Sezai Karakoç, Nihat Kemal Eren ve Hasan Basri ile çok yakın arkadaş oldu. ‘Şarkısı Beyaz’ adlı ilk şiiri 1953’te Mülkiye dergisinde yayınlanan Süreya, daha sonra bu şiiri kitaplarına almak istemedi. Dergilerde karikatürleri de yayınlanan Süreya, kendisini tam olarak “Gül” şiiriyle edebiyat dünyasına duyurdu. Başarılı şairin “Üvercinka”, “Dalga”, “Güzelleme”, “Üçgenler”, “Cigarayı Attım Denize”, “Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm” adlı eserleri 1955’te dergilerde yayınlandı. Bir süre “Politika” gazetesinde köşe yazarlığı yapan Süreya’nın “Şapkam Dolu Çiçeklerle” adlı deneme kitabı yayınlandı. “Çocukça” dergisinde, “Aritmetik Kuşlar Pekiyi” köşesinde çocuklar için yazılar kaleme aldı. Bir akım oluşturarak kendine özgü bir şairlik örneği gösteren Süreya, şiirlerinin yanı sıra denemelere de imza attı. Kızı Ayçe 1955’te dünyaya gelen Süreya, bir süre sonra eşinden ayrıldı ve 1967’de Zuhal Tekkanat ile evlendi, oğlu Memo Emrah ise 1969’da dünyaya geldi. Üçüncü evliliğini 1975’te Güngör Demiray ile gerçekleştiren Cemal Süreya’nın bu evliliği ise bir yıl sürdü. Şair Süreya, son olarak Birsen Sağnak ile evlendi. Bu tarihe kadar birçok devlet kademesinde müfettişlik görevini icra eden usta kalem, 1982’de emekli oldu. Emeklilik maaşının yetmemesi üzerine bir bankada çalışmaya başlayan Süreya, banka iflas edince bir süre yargılandı ve dava sonucunda beraat etti. Hayatının son dönemleri büyük bir huzursuzluk içinde geçen şair ve yazar, 9 Ocak 1990’da hayata veda etti.