Kombucha içeceğinin 2 bin yıl önce Çin’de ortaya çıktığına inanılmaktadır. Günümüzde çay, şeker, maya ve bakterilerden fermente edilmiş olarak yapılmaktadır. Kombucha’yı yapmak için, tatlandırılmış çaya (yeşil veya siyah) mukusumsu bir canlı bakteri ve mantara ihtiyacınız olacak. Kendine özgü hafif ekşi tadıyla kombucha, birçok farklı yarar sunuyor. Kombucha, B vitaminleri, antioksidanlar ve probiyotikler açısından zengindir. İçeceğin besin içeriği hazırlama yöntemine göre değişir, bu nedenle satın alırken etiketi kontrol etmek önemlidir. Genelde piyasdaki tek içimlik olarak satılan kombucha’lar, porsiyon başına yaklaşık 30 kalori ve 2-8 gram şeker içerir. İşte kombucha’nın tüm faydaları: İyi Bir Probiyotik Kaynağıdır Beslenme uzmanları, kombucha’nın diğer fermente gıdalar gibi içindeki probiyotikler sayesinde bağırsak sağlığına faydalı olduğuna inanıyor. Kombucha ve içerdiği faydalı probiyotikler bağırsak sağlığını destekleyebilir. Ancak uzmanlar, içeceğin sağlıklı bir diyetin yerine geçemeyeceğini, sağlıklı bir diyetle birlikte tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Her gün lif açısından zengin meyveler, sebzeler, kuru yemişler ve yağlı tohumlar tüketmek, probiyotiklerin gelişimi ve sonuç olarak daha iyi bir bağırsak florası için çok daha önemlidir. Yeşil Çayın Faydalarını Korur Yeşil çaydan yapılan Kombucha, yeşil çayla aynı tıbbi özellikleri korur. Örneğin, kilo ve kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olur. Yeşil çay en sağlıklı içeceklerden biri olarak kabul edilir. Biyolojik olarak aktif birçok bileşik içerir. Güçlü antioksidanlar olarak işlev gören polifenoller açısından zengindir. Araştırmalar, düzenli olarak yeşil çay içmenin kalori yakmaya, göbek yağını azaltmaya, kolesterolü düşürmeye ve kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ek olarak, yeşil çay içenlerin prostat, meme ve kolon kanseri riskinin daha düşük olduğu bilinmektedir. Yeşil çaydan yapılan kombucha aynı bitki bileşiklerini içerir ve bu nedenle benzer faydalara sahiptir. Antioksidanlar İçerir Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşan maddelerdir. Serebst radikaller hücrelere zarar veren moleküllerdir. Araştırmalar, yiyecek ve içeceklerdeki antioksidanların özel diyet takviyelerinden daha sağlıklı olduğunu göstermektedir. Kombucha, özellikle yeşil çay ile birleştirildiğinde karaciğer üzerinde antioksidan etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar, düzenli kombucha tüketiminin, kimyasalların neden olduğu karaciğer toksisitesini bazı durumlarda yüzde 70 oranında azalttığını göstermiştir. Araştırmacılar, sonuçların karaciğer hastalığı olan kişiler için umut verici olduğuna inanıyor. Antibakteriyel Etkisi Vardır Kombucha fermantasyonu sırasında üretilen ana maddelerden biri asetik asittir. Yeşil çaydaki polifenoller gibi potansiyel olarak zararlı birçok mikroorganizmayı öldürme yeteneğine sahiptir. Siyah veya yeşil çaydan yapılan kombucha, özellikle enfeksiyona neden olan bakterilere ve Candida mantarına karşı güçlü antibakteriyel özelliklere sahiptir. Aynı zamanda, antimikrobiyal etki, fermantasyonda yer alan faydalı probiyotik maddelerin büyümesini engellemez. Kalp Hastalıkları Riskini Azaltır Kombucha, kalp hastalığının iki belirteci olan kötü kolesterol (LDL) ve iyi kolesterolü (HDL) sadece 30 günde önemli ölçüde iyileştirebilir. Araştırmacılar, yapılan çalışmalar sırasında bu tür verileri elde etmiştir. Ayrıca çay (özellikle yeşil çay), kötü kolesterolün düşmesini sağlar ve bu da kalp hastalığı riskini düşürür. Yeşil çay içenlerin kardiyovasküler hastalık geliştirme riski yüzde 31 daha düşüktür. Bu avantaj, kombucha için de geçerlidir. Tip 2 Diyabete Yardımcı Olur Yüksek kan şekeri ve insülin direnci ile karakterize bir hastalık olan tip 2 diyabet, dünya çapında 300 milyondan fazla insanı etkiliyor. Yapılan bir araştırma, kombucha tüketiminin karbonhidratların sindirimini yavaşlattığını göstermektedir. Bu da kan şekerini düşürür. Ek olarak, kombucha’nın karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirdiği tespit edilmiştir. Araştırmalara göre, yeşil çaydan yapılan kombucha kan şekerini de düşürdüğü için daha da faydalı olabilir. Ek olarak, yaklaşık 300 bin kişiyi kapsayan büyük ölçekli bir çalışma, yeşil çay içenlerin diyabet geliştirme riskinin yüzde 18 daha düşük olduğunu göstermiştir. Kanserle Savaşmaya Yardımcı Olabilir Dünyadaki önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan kanser, hücre mutasyonları ve kontrolsüz hücre büyümesi ile karakterizedir. Laboratuvar çalışmalarında, kombucha, yüksek konsantrasyonda çay polifenolleri ve antioksidanları sayesinde kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Bu kanser önleyici özelliklerin tam olarak nasıl çalıştığı bilim insanları tarafından henüz çözülemedi. Ancak, çay polifenollerinin gen mutasyonunu ve kanser hücrelerinin büyümesini engellediğine ve ölümlerine katkıda bulunduğuna inanılıyor. Kafein İçeriği Düşüktür Kombucha az miktarda kafein içerir. Bu miktar kahve, çay veya sodadan birkaç kat daha azdır. Fermantasyondan sonra kafeinin yaklaşık üçte biri içecekte kalır, porsiyon başına 10 ila 25 miligram kafein içerir. Bu da insan sağlığını hiçbir şekilde etkilemez. Bir Diyet Ürünüdür Birçok uzman, kombucha’nın kilo vermeye yardımcı olabilecek bir diyet ürünü olduğuna inanmaktadır. Ancak kombucha’nın her derde deva olmadığı ve tek faktör olmadığı unutulmamalıdır. Sağlıklı bir diyetin bir parçası olabilecek kullanışlı bir içecektir. İstenilen sonuca ulaşmak için kombucha kullanımı diğer iyi alışkanlıklarla birleştirilmelidir. Bununla birlikte, kombucha’nın faydalı özellikleri kilo vermede önemli bir rol oynar, uygun miktarda içeceğin düzenli olarak tüketilmesi, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur, tatlı isteğini azaltır, sindirimi iyileştirir, metabolizmayı normalleştirir ve bağırsak florasını sağlıklı hale getirir. Depresyondan Kurtarabilir Probiyotikler açısından zengin olan kombucha tüketimi zihinsel sağlığın geliştirilmesine yardımcı olabilir. Araştırmalar, probiyotikler ve depresyon arasında bağlantı olduğunu ve kombucha’nın iltihap önleyici etkisinin ruh hastalıklarının bazı belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. 2017’de yapılan bir araştırma, probiyotik takviyesinin depresyonu hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, kombucha’nın ne kadar etkili olduğunu bulmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ruh halini iyileştirmeye, depresyon belirtilerini hafifletmeye nasıl yardımcı olduğu veya zihinsel sağlığın diğer herhangi bir yönüne nasıl fayda sağladığı henüz tam olarak tespit edilememiştir. Dyt. Serkan Sıtkı Şahin, kombucha hakkında şunları söylüyor: Kombucha, fermente içecekler kategorisine girer ve popülaritesi son zamanlarda her geçen gün artmaktadır. Ve bu haklı bir yükseliştir, çünkü bir bardak canlandırıcı kombucha tüketimi, şekerli içeceklerden çok daha sağlıklıdır. Bu içecek antioksidanlar bakımından zengindir ve mükemmel bir probiyotik kaynağıdır. Günümüzde kombucha’yı raflarda daha sık görüyoruz. Hem ev yapımı kombucha üretiminde hem de endüstriyel üretimde, temel süreç aynıdır; mantar ve bakteri ile çayın fermantasyonu sağlanır. Aradaki fark, üreticilerin ilgili tüm sağlık prosedürlerine, kalite kontrole ve nakliye ve depolama standartlarına uymakla yükümlü olmalarıdır. Ek olarak, böyle bir içecek genellikle pastörize edilir. Mide asiditesi ve sindirim sistemi hastalıkları olan kişilere ve hamile ve emzikli kadınlar için kullanmaktan kaçınmayı tavsiye ederim. Günde 1-2 bardak içmek uygundur. Tercihen yemekten 1.5 – 2 saat sonra içilmeli ve iki aylık kullanımdan sonra üç haftaya kadar ara verilmelidir. Özellikle evde yapılan kombucha’nın çok az miktarda da olsa alkol içereceği unutulmamalıdır. Ancak endüstriyel olarak üretilen kombuchaların çoğunun alkol oranı binde 5 in altındadır ve ‘alkolsüz içecekler’ sınıfındadır. Evde bir kombucha içeceği yapabilirsiniz. Bunu yapmak için mantarın kendisine ihtiyacınız var: İnternetten satın alabilir, arkadaşlarınıza sorabilir veya bir mağazadan satın alınan bir kombucha’dan yetiştirebilirsiniz. Mantara biraz kombucha ve tatlı çay siyah veya yeşil çay) eklemeniz gerekir. Daha sonra bekleyin. İçecek 5-10 gün içinde hazır olacak. Tadı tatlı ve ekşi olmalıdır. Her beş günde bir mantar kalıntıları ile kavanoza oda sıcaklığında su eklenebilir. Bu şekilde sağlıklı bir içecek üretimi için ev mini fabrikası durmadan çalışacaktır. Bir kombucha seçerken, küf olmamasının yanı sıra güçlü bir kokuşmuş koku olmamasına dikkat edin. Bir içecek hazırlarken, kombucha’da kirlilik olmaması önemlidir. Ayda bir veya iki kez kombucha kaynamış su ile yıkanmalı ve fazla büyümüşse fazla katmanları çıkarılmalıdır. Kombucha doğrudan güneş ışığından, cereyanlardan korunmalıdır. Mantarı aktif olarak kullanmayı düşünmüyorsanız, buzdolabında birkaç hafta bırakabilirsiniz. Gerekirse kombucha çıkarılmalı ve oda sıcaklığında saklanmalıdır.