Yıldırım, İzmir’de S.S. 16. Bölge Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliğini ziyaret etti.
Esnaf temsilcileriyle bir ortaya gelen Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı periyodunda esnafa yönelik kıymetli çalışmaların hayata geçirildiğini belirtti.
Dünya iktisadında koronavirüs salgını nedeniyle belirsizliklerin oluştuğunu, Türkiye’nin de bu meçhullükten etkilendiğini tabir eden Yıldırım, “Vatandaş odaklı, milleti için var olan devlet burada devreye giriyor. Müdahale ediyor, kaynak gereksinimini karşılıyor. Süratli önlemler alıyor ve bu zorlukları birlikte aşıyoruz.” dedi.
Yıldırım, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya açısından da barış açısından kıymetli bir vazife üstlendiğini ve Türki cumhuriyetlerin teminatı haline geldiğini lisana getirdi.
Bölgede Türkiye’ye olan gereksinimin günden güne arttığına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bundan rahatsız olanlar var. Fransa diyor ki ‘Afrika benim pazarımdı. Ben sömürüyordum. Türkiye de artık buraya burnunu soktu. Bizim asırlardır sömürdüğümüz yerleri elimizden almaya çalışıyor.’ Yani Türkiye’nin güçlenmesi, büyümesi 1. Dünya Savaşı’ndan sonra galip gelen, bugünkü güçlü ve sömürgeci devletlerin işine gelmiyor. İstiyorlar ki Türkiye onların iki adım gerisinden yürüsün. Özgüveni olmasın, onlar konuşunca konuşsun, konuşmayınca bir fikir ortaya koymasın lakin bu türlü bir Türkiye yok. Bu türlü bir Türkiye olmayacağını, dünyanın 5’ten büyük olduğunu söyleyerek gelen bir önder var. Bu başkanın ismi Recep Tayyip Erdoğan. Onun için bunlar diyor ki ‘Kardeşim biz bunları seçimle darbeyle dayatmayla filan götüremiyoruz. Oradaki muhalifleri bir ortaya toplayalım, bu türlü halledelim.’ Bu seçim, o seçim. Bu seçim terör örgütleriyle onların ardındaki ülkelerle ittifak oluşturanlarla milleti için vatanı için Türkiye’nin aydınlık yarınları için uğraş edenlerin seçimi haline gelmiştir.”
“SEÇİM OLMADAN ÜLEŞME VAR”
Binali Yıldırım, seçimlerde oy kullanacak herkesin on sefer düşünmesi gerektiğini, bunun olağan bir seçim olmadığını belirterek, “Keşke sahiden yerli, ulusal pahalara inanan, kendine güvenen, savunma endüstrisiyle yerli arabalarla ülkesiyle iftihar eden, altyapısıyla üst yapısıyla alternatif bir yarış olsa bu türlü bir anlayış olsa seve seve teslim ederiz. Biz de 20 yıldır, bu iş kolay bir şey değil. Bütün ülkenin sorumluluğunu üzerinde taşımak kolay bir şey değil. Uykumuz yok, özel hayatımız yok ancak gel gör ki bu türlü bir yapı şimdi yok. Daha seçim olmadan üleşme var.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde birden fazla cumhurbaşkanı yardımcılığı koyduklarını, o devirde bunun çok eleştirildiğini anlatan Yıldırım, “Cumhurbaşkanı seçildi, kaç tane atandı, 1 tane ancak bunlar daha seçilmeden 7 taneyi dağıttılar, daha beş tane de duruyor. Onları da planlıyorlar. Bir düzine var.” diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların faturasının Türkiye’nin ulusal gelirinin yüzde 15’ine karşılık geldiğini de kaydeden Yıldırım, “Bir öbür deyişle şayet biz yüzde 5 büyüyeceksek üç yılda telafi etmemiz için yüzde 10 büyümemiz lazım.” sözlerini kullandı.