Muş, 13. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mesken sahipliğinde Sheraton Hotel’de gerçekleştirilen “İş Dünyası İle Öğlen Yemeği” aktifliğine katılarak bir konuşma yaptı.
Önce Kovid-19 salgını, akabinde Rusya-Ukrayna Savaşı ile sınanan dünya iktisadının, lojistik, tedarik zincirleri, ham unsur, besin, güç ve global enflasyon alanlarında derinleşen sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını lisana getiren Muş, başta gelişme yolundaki ülkeler olmak üzere tüm ülkelerin bu süreçte güçlü bir imtihan verdiğini söyledi.
Muş, global büyüme suratındaki düşüş beklentilerine işaret ederken, global ticaret hacmine ait büyüme beklentisinin de düştüğünü tabir etti.
“TÜM SİYASET ARAÇLARINI SEFERBER ETTİK”
ABD’de tüketici fiyatlarının yüzde 9,1 yıllık artış oranıyla son 40 yılın en yüksek düzeyine ulaştığını belirten Muş, avronun da ABD doları karşısında 20 yıl sonra birinci kere daha bedelsiz hale geldiğine dikkati çekti. Muş, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki seyir, Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını durdurması ve yüksek enflasyon beklentileri ile global ekonomik büyüme üzerindeki riskin devam ettiğine, global resesyon varsayımlarının güçlendiğine dikkati çekti. Muş, bu koşullar altında Ticaret Bakanlığı olarak ellerindeki tüm siyaset araçlarını ülke iktisadını kalkındırma maksadı doğrultusunda seferber ettiklerini vurgulayarak, “Büyük bir memnuniyetle tabir etmek isterim ki tüm kuvvetli şartlara karşın, sizlerin de dayanağıyla olumlu sonuçlar alıyoruz. İhracatta ve ekonomik büyümede güçlü performansımızı sürdürmeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
Bakan Muş, birinci çeyrekte yüzde 7,3 büyüme kaydeden ülke iktisadının, 2022 yılında da güçlü büyüme trendini sürdürdüğünü gördüklerini söyledi.
Ocak-temmuz periyodunda ihracatın yüzde 19,1 artarak 144,4 milyar dolar olduğunu bildiren Muş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Aynı periyotta dış ticaret hacmimiz ise yüzde 31 artarak 350,8 milyar dolara yükselmiştir. Her fırsatta söylediğimiz üzere ihracat, en kıymetli gayelerimizden birisi ve Türkiye iktisadında büyümenin lokomotifidir. Bugün ihracat yapmayan ilimiz, ihracat yapmadığımız ülke bulunmuyor. Sayısı ve niteliği daima artan ihraç eserlerimiz ile klâsik pazarlarımızda yerimizi sağlamlaştırırken yeni pazarlardaki potansiyelden azami hisse alma istikametinde efor içindeyiz.”
Muş, Bakanlık olarak ihracatçıların memleketler arası pazarlarda rekabet gücünü artırmak için tüm imkanları devreye aldıklarını belirtirken, bu kapsamda uzak coğrafyalar için yeni bir strateji açıkladıklarını anımsattı. “Uzak Ülkeler Stratejisi” ile ihraç eserlerini dünyanın en uzak noktalarına ulaştırmayı ve Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedeflediklerini anlatan Muş, “Bu anlayışla, ülkemize 2 bin 500 kilometreden uzak uzaklıkta bulunan ve ithalatından aldığımız hissenin yüzde 1’in altında olduğu 18 ülke, bir manada ticaret rotamızın yöneleceği yeni amaç pazarlar olacaktır. Strateji kapsamında, üzerinde çalışacağımız sonuç odaklı aksiyonları hayata geçirirken elbette en değerli paydaşlarımız sizler, siz bedelli hariciye teşkilatımız olacaktır.” dedi.
“E-İHRACATIN HİSSESİ ARTACAK”
Bakanlık olarak ellerindeki siyaset araçlarını değişen kurallara nazaran güncellediklerini söyleyen Muş, şunları söz etti:
“İhracata yönelik devlet yardımlarını bu anlayışla yine kurguluyor, ihracatçı firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve lojistik imkanlarının geliştirilmesine öncelik veriyoruz. ‘Turquality’ başta olmak üzere takviye programlarımızdan yararlanan şirketlere yönelik kimi iyileştirmeler öngörüyor, sistemin daha sade ve fonksiyonel olmasını hedefliyoruz. 2021 yılında genel ihracatımızdan yüzde 1,3 hisse almış olan e-ihracatın, yeni takviye sistemleri ve hareket planları ile 2025 yılı prestijiyle genel ihracat içindeki hissesinin en az yüzde 3-5 aralığına ulaşmasını, 2030 yılına gelindiğinde ise yüzde 10’luk hisseye erişmesini hedefliyoruz.”
Muş, Türkiye’nin global ticaretin kıymetli bir bileşeni olan hizmet ticaretinde net ihracatçı durumunda olduğuna dikkati çekerken, “2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımız, pandemi kaynaklı olumsuz şartlara karşın 2021 yılında bir evvelki yıla nazaran yüzde 64 artış kaydederek 58 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bakanlık olarak bu gelişmeye birinci katkıyı hizmet dallarına yönelik dayanak programlarımızı güncelleyerek verdik. Ulusal ve milletlerarası gelişmeleri de dikkate alarak kapsamlı, yenilikçi ve esnek bir Hizmet İhracatı Dayanak Program Paketi oluşturduk. Hizmet bölümleri içinde güçlü ve rekabetçi dallarımızdan inşaat kesimi, büyüme, istihdam ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında mal ve hizmet ihracatımıza katkılarıyla dikkat çekiyor.” diye konuştu.
“HER ŞEYE KARŞIN İNANCIMIZI KORUYORUZ”
Büyükelçileri, temel ekonomik gösterge ve gayelerin nihayete erimesine en büyük dayanağı verecek yol arkadaşları olarak gördüklerini belirten Muş, ne vakit bir ülkede bir sorun olsa hariciye teşkilatı ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun süreci yakından takip ettiğini söyledi. Muş, büyükelçilerle yakalanan sinerji, uyum ve verimliliğin kendileri için memnuniyet verici olduğunu vurgulayarak, “Bu yılki 250 milyar dolarlık ihracat amacına sizlerin de katkısıyla ulaşmak istiyoruz. Yılın ikinci yarısında gözlemlediğimiz dünya ekonomisindeki yavaşlamanın bizim sayılarımıza da yavaş yavaş yansımaya başladığını görüyoruz. Biz her şeye karşın 250 milyar dolarlık amacın gerçekleşebileceğine inancımızı koruyoruz.” dedi.