Bakan Kurum, ülkemiz karasularına geldiğinde geminin, memleketler arası yetkinliğe sahip uzmanlar tarafından kontrollerden geçirileceğini ve bir sefer daha ölçümler yapılacağını vurguladı.
Bakan Kurum, ölçüm sonuçlarına nazaran, Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanlığı tarafından geminin sökülmesinde sakınca bulunmadığı bildirilirse; geminin başka denetimlerinin yapılacağını ve tehlikeli rastgele bir olumsuzluk kelam konusu olursa geminin, hiçbir tereddüte yol açmadan tıpkı biçimde geri gönderileceğini belirterek, gemide argüman edildiği üzere 900 ton değil, 9,6 ton asbest yükünün bulunduğunu, gemi sökümünden çıkan asbest içeren atıkların özel ambalajlar sayesinde havayla temasının kesildiğini ve bu halde ambalajlanan asbest içeren atıkların süreksiz depolandığını, lisanslı araçlarla taşındığını ve etraf lisanslı sistemli depolama tesislerinde gerekli tedbirleri almak kuralıyla bertaraf edildiğini açıkladı.
“VATANDAŞLARIMIZ MÜSTERİH OLSUN”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 900 ton asbest bulunduğu sav edilen Brezilya gemisi hakkında toplumsal medya hesabından açıklamalarda bulunarak şu tabirleri kullandı:
“Brezilya’dan İzmir Aliağa’daki gemi söküm tesislerine gelecek olan Brezilya donanmasına ilişkin NAe Sao Paulo isimli gemi uzun bir müddettir müsaade beklemekteydi.
Avrupa Birliği (AB) Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü kapsamında uygun bulunarak AB Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri Listesinde bulunan geminin kontrol süreçleri memleketler arası kuruluşlar tarafından memleketler arası hukuka uygun bir halde gerçekleştirilmektedir. NAe Sao Paulo gemisi için de Basel Mukavelesi yeterince birebir prosedür işletilmiş; gemide her türlü kontrol memleketler arası yetkinliğe sahip uzmanlar tarafından yapılmıştır.
Ölçümler sonucunda gemide riskli bir durum olmadığı ve ilgili tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği dokümanlarıyla (Notifikasyon Formu, geminin survey raporu, tehlikeli husus envanteri, radyasyon tahlil evrakı, gemi söküm planı, gas-free sürecinin yapıldığına dair doküman, radyolojik açıdan sakınca olmadığına dair resmi yazısı vb) iletilmiş, akabinde müsaade alma süreci tamamlanmıştır.
Ülkemiz karasularına geldiğinde de gemi; milletlerarası yetkinliğe sahip uzmanların kontrollerden geçirilecek, bir sefer daha ölçümler gerçekleştirilecektir. Bu ölçüm sonuçlarına nazaran, Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanlığı tarafından geminin sökülmesinde sakınca bulunmadığı bildirilirse; geminin öteki denetimleri yapılacak ve tehlikeli rastgele bir olumsuzluk kelam konusu olursa gemi, hiçbir tereddüte yol açmadan tıpkı biçimde geri gönderilecektir. Gemi söküme uygun bulunursa da AB lisanslı firma tarafından her türlü teknik ve kurallara titizlikle uyularak söküm süreci gerçekleştirilecektir. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenecek uzman takımlarca süreç titizlikle takip edilecektir.
Gemide tez edildiği üzere 900 ton değil, 9,6 ton asbest yükü bulunmaktadır. Ülkemizde gemi sökümünden çıkan asbest içeren atıklar uygun biçimde ambalajlanarak etiketlenmekte, havayla teması kesilmektedir. Bu halde ambalajlanan asbest içeren atıklar süreksiz depolanmakta, lisanslı araçlarla taşınmakta ve etraf lisanslı sistemli depolama tesislerinde; gerekli tedbirleri almak kaidesiyle bertaraf edilmektedir. Atıkların Sistemli Depolanmasına Dair Yönetmeliğe uygun tesislerde, asbest içeren atıklar başka atıklardan farklı bir kısımda depolanmaktadır. 2013 yılında da asbest içeren emsal bir geminin sökümü gerçekleştirilmiş, atıkların problemsiz bir biçimde bertaraf edildiği deneyim edilmiştir.
Milletimiz müsterih olsun, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da vatandaşımızın sıhhatini tehlikeye sokacak, etrafa ziyan verecek hiçbir teşebbüse asla müsaade etmeyeceğiz, müsaade vermeyeceğiz. Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.”