ATV’de yayınlanan Yalnız Kurt dizisinde “Musul ve Kerkük Türklerindir” sözleri, Barzani’yi sinirlendirdi. Barzani’ye yakın yayın organı Rudaw, konuyla ilgili “Kürdistan Bölgesi’nin siyasi statüsünü kendince hiçe sayan ‘Tekin Giritli’, bölgedeki etnik ve dini yapıların da Kürtlere karşı olduğunu iddia ediyor ve ‘Kürtler devlet olamaz’ , ’Kerkük ve Musul Tüklerindir’ şeklinde algı yaratmaya yönelik sözler sarf ediyor” açıklamasını yapmıştı.
SABAH YAZARI DİZİYE SAHİP ÇIKTI
Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ da bugünkü yazısında “Yalnız Kurt” dizisine sahip çıktı. Aytuğ, “İyi ki varsın Yalnız Kurt… Sayende kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yüksel Aytuğ’un yazısında ilgili kısım şöyle:
“Oh be” dedim içimden, “Pek çoğumuzun yıllardır haykırmak isteyip de boğazımızda düğümlenen feryada Tekin Giritli nefes oldu…”
Tekin Giritli kim mi? Atv’nin kıyı feneri gibi çakıp duran, uyandırma servisi gibi çalışan dizisi Yalnız Kurt’ta “Viking” lakabıyla nam salmış vatansever istihbaratçı… Geçen haftaki bölümde Tekin Giritli, Irak’ta bölgeyi karıştırmakla görevli ABD maşası Nizam’ın peşindeydi. Durumdan rahatsız olan Amerikalılar, Giritli’yi yakaladı, başına çuval geçirip, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi tarafından casusluk suçuyla mahkemeye çıkarılmasını sağladı. Giritli, mahkemede öyle şeyler söyledi ki içimin yağları eridi. Baba tarafım Kerkük’e dayandığı için zaten yıllardır bölgede olup bitenleri ayrı bir hassasiyetle, içim yanarak takip ediyordum. Bu nedenle Giritli benim de sesim, nefesim oldu. Dedi ki, “Ne sizin mahkemenizi, ne Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ni tanıyorum. Kuzey Irak diye bir coğrafi bölge yoktur. Irak’ın kuzeyi vardır. Bu yüzden beni ya Irak’ta, ya Türkiye’de yargılayabilirsiniz. Ayrıca Kerkük, Gökyurt’tur. Herkesten önce Türklerin, Türkmenlerindir. Musul ve Kerkük bizimdir…”
Diğer yandan dizi, FETÖ’nün kirli çamaşırlarını sayıp dökmeye devam ediyor. Bu hafta da 1979 yılına dönülerek, Fetulah Gülen’in ilk nifak tohumlarını serpmek üzere çıkardığı Sızıntı dergisi (Dizide “Sıkıntı” olarak geçti) analiz edildi. Oradaki dini görüşlerin alt metninde tamamen Hıristiyanlık propagandası yapıldığı, Fetulah’ın (Fettah Dahhak) aslında Müslümanlık zırhı kuşanmış bir misyoner olduğu anlatıldı. Hatta bunu belgelemek için Fetulah’ın özel olarak Latince dersi aldığı bir sahneye de yer verildi.
İyi ki varsın Yalnız Kurt… Sayende kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz…”