Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde ismi öğrenilemeyen bir sürücü, tek şeritli caddede 07 EOT 64 plakalı otomobilini park edip kapıyı açtığı sırada, Halil İbrahim Özen’in (51) kullandığı 07 AU 0359 plakalı halk otobüsüne çarptı. Maddi hasarlı kaza sonrası otobüs şoförü Özen, aşağı inip kaza yerini cep telefonuyla fotoğrafladı. Bu sırada her iki taraf arasında sözlü tartışma başladı. İddiaya göre otomobil sürücüsü ile yanındaki kişi bir anda Özen’e saldırdı. Özen’i yere yatıran şahıslar, tekme ve yumruklarla darp etmeye başladı. Diğer yolcuların araya girmesiyle şahıslar şoförü bırakıp olay yerinden ayrıldı. Antalya’da otobüs şoförünü tekme tokat dövdüler
Kol, el ve bacaklarından yaralanan Özen, sağlık kontrolü ve tedavisinin ardından Bahçelievler Karakolu’na giderek, saldırganlar hakkında şikayetçi oldu. Olayı anlatan Halil İbrahim Özen, “Park halindeyken kapıyı açınca aracım hasar gördü. Aşağı inip aracımdaki hasarı telefonla çekmek istedim. O esnada iki kişi üzerime atlayıp darp etmeye başladı. Ardından küfür ve tehdit edip kaçtılar. Neden böyle bir şey yaptıklarına anlam veremedim. Şahısları tanımam etmem” dedi. “Evden sabah ‘Bismillah’ deyip çıkıyoruz, akşam eve dönüş halimize bakın. Antalya halkının en sevdiklerini taşıyoruz. Gördüğünüz vaziyete bakın; ellerim, ayaklarım parçalanmış vaziyette. Ben sabahleyin işime gitmek için bembeyaz gömleğimi, simsiyah pantolonumu giydim. Şu halime bakın, berduş gibiyim. İki tane kendini bilmez yüzünden rezil rüsva oldum. Eve gidince oğlum, ‘babacım bu halin ne’ diyecek. Yağmurda, çamurda halkımıza hizmet ettik, karşılığı 2 parmağım, dirseklerim, dizlerim ezik” şeklinde konuştu.
Kol, el ve bacaklarından yaralanan Özen, sağlık kontrolü ve tedavisinin ardından Bahçelievler Karakolu’na giderek, saldırganlar hakkında şikayetçi oldu. Olayı anlatan Halil İbrahim Özen, “Park halindeyken kapıyı açınca aracım hasar gördü. Aşağı inip aracımdaki hasarı telefonla çekmek istedim. O esnada iki kişi üzerime atlayıp darp etmeye başladı. Ardından küfür ve tehdit edip kaçtılar. Neden böyle bir şey yaptıklarına anlam veremedim. Şahısları tanımam etmem” dedi. “Evden sabah ‘Bismillah’ deyip çıkıyoruz, akşam eve dönüş halimize bakın. Antalya halkının en sevdiklerini taşıyoruz. Gördüğünüz vaziyete bakın; ellerim, ayaklarım parçalanmış vaziyette. Ben sabahleyin işime gitmek için bembeyaz gömleğimi, simsiyah pantolonumu giydim. Şu halime bakın, berduş gibiyim. İki tane kendini bilmez yüzünden rezil rüsva oldum. Eve gidince oğlum, ‘babacım bu halin ne’ diyecek. Yağmurda, çamurda halkımıza hizmet ettik, karşılığı 2 parmağım, dirseklerim, dizlerim ezik” şeklinde konuştu.