Adana’nın Yüreğir ilçesinde geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, Yusuf Çiftsüren ile kuzeni Abdulsamet Çiftsüren kan davasına kurban gitti. Çiftsüren kuzenlerin motosiklet ile seyir halinde olduğu sırada, yanlarına yaklaşan motosikletli 2 kişi tabancalarıyla ateş yağdırdı. Kuzenler, devrilen motosikletin altında kanlar içerisinde sürüklenirken, saldırganlar bölgeden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralılara kalp masajı uyguladı. Ardından hastaneye kaldırılan iki kuzen, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri ise olayın ardından kaçan 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Yusuf ve Abdulsamet Çiftsüren’in aileleri, Yeşilbağlar Mahallesi’nde kurulan çadırda taziyeleri kabul etmeye başladı. Yusuf Çiftsüren’in annesi Muhlise Çiftsüren (53), 3 Eylül’de İsmail Demir’in (37) öldüğü, kardeşi Hüseyin (24) ve ağabeyi İbrahim Demir’in (39) yaralandığı silahlı saldırının intikamını almak isteyen kişiler tarafından oğluna ve yeğenine pusu kurulduğunu öne sürdü. Demir Ailesi’ne saldırıyı kendilerinin gerçekleştirmediğini savunan Çiftsüren, “Oğlum işten eve geldi. Maça gidecekti. Yemeğini yedikten sonra telefon geldi. Abdulsamet aramıştı. Tehdit edildiğini söylemiş. Onu almak için fırına gittiğinde pusuya uğramışlar. Başkası vurdu, intikamını bizden aldılar. Zanlılar yakalanmadı. Adalet istiyoruz.” şeklinde konuştu. Yusuf’un ablası Aynur Çiftsüren (25) ise husumetli 2 aileyle yakından ilgilerinin bulunmadığını, Demir Ailesi’ne saldıran ailenin ikinci derece akrabası olduklarını öne sürerek, “Biz ne yaptık? Gidin sizi vuranları vurun.” ifadelerini kullandı. Abdulsamet Çiftsüren’in amcasının kızı Kader Demir (33) de “Amcamın oğlu daha 14 yaşındaydı. Öz amca çocukları, daha yakın akrabaları varken bizi, üçüncü şahısları vurdular. Saldırganların bir an önce yakalanmasını istiyoruz.” dedi. Yusuf Çiftsüren’in dini nikahla birlikte yaşadığı, 2 aylık kızları İkra’nın annesi olan Hatun B. ise geçen yıl düğün yaptıklarını, eşi ölmeseydi nikah kıymak için 15 Aralık’ta mahkemeye çıkacaklarını anlattı. Gözü yaşlı eş Hatun B., “2 aylık bebeğimin yetim olmasına sebep olanların cezalandırılmalarını istiyorum. Tam 1 sene önce 1 haftalık gelindim. 1 sene önce burada düğünüm oldu. Düğünüm olan yerde cenaze çadırı kurdum, cenazesini yapıyoruz. Kızım daha babasına doyamadı. Hiç mi acımadılar, nasıl vururlar? Ben ne onları tanırım ne onlar beni tanır, eşimin, kızımın suçu ne? Daha nikah masasına oturamadan elimden aldılar. Olay günü ona yemeğini hazırladım, yedirdim, maça gidecekti çantasını hazırladım. Beresini yıkadım, tam asıyordum ‘vuruldu’ dediler. Daha yeni evden gönderdiğim adam, karşımda yemek yediğim adam nasıl ölür?” ifadelerini kullandı.