İlahiyatçı muharrir ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Cemil Kılıç hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Atatürk’ü maksat alan hutbesini eleştirdiği ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüştüğü için soruşturma başlatıldı.
Ayasofya’nın açılışında Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’ın Atatürk’e yönelik açıklamalarını eleştirmesi ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi nedeniyle ilahiyatçı Cemil Kılıç hakkında iki farklı soruşturma başlatıldı.
“İHRAÇ EDİLİYORUM”
Kılıç, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“MEB, az evvel hakkımda soruşturma açtı. Ayasofya’da Diyanet’in Atatürk’e yönelik hutbesine yönelik tenkitlerim nedeniyle itibarsızlaştırma cürmü işlemişim. Kılıçdaroğlu ile görüşmemden ötürü da siyaset yapma hatası işlemişim. 2 kere kademe durdurma cezası verilip ihraç ediliyorum.”
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, Ayasofya açılışında “Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin koşulunu çiğneyen lanete uğrar” demiş ve kararı veren Mustafa Kemal Atatürk’ü eleştirmişti.
HUTBEDE ATATÜRK YER ALMAMIŞTI
En son, İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül’de Diyanet, yayınladığı hutbede Mustafa Kemal Atatürk ve 9 Eylül’e yer vermedi. Hususla ilgili toplumsal medyadan çok sayıda yurttaş reaksiyon göstermişti.
İlahiyatçı Cemil Kılıç, bu hutbe sonrası da “Bugün mescitlerde okunacak hutbe Diyanet’in sitesinde yayımlandı. Hutbede 9 Eylül İzmir Zaferi ve Atatürk yer almadı. Diyanet liderinin, keşke Yunan kazansaydı diyen Mısıroğlu’nu ziyareti hala belleklerde tazeliğini koruyor” açıklamasını yapmıştı.
SORUŞTURMA GERİCİ ÇEVRELERİN İSTEĞİ ÜZERİNE BAŞLATILDI
Hakkında ihraç süreci başlatılan Cemil Kılıç, SÖZCÜ’ye konuştu. Kılıç şunları söyledi:
– Yaptığım açıklamalar öteden beri Diyanet’i rahatsız ediyordu. Tıpkı vakitte Türkiye’deki tarikat ve cemaatlerin kıymetli bir kısmını rahatsız ediyordu. Zira ben laik bir Türkiye’yi, Atatürk unsur ve ihtilallerini savunuyordum, hala da savunuyorum. Açılan soruşturma ve ihraç sürecinin başlatılması birtakım gerici çevrelerin isteği üzerine başlatıldı.
– Hukuksal tabandan mahrum, yasal yerden mahrum bir uygulama. Alenen linç edilmek isteniyorum. Ama bu tip uygulamalar beni geri döndüremeyecek. Bildiklerimi, hakikat olduğuna inandığım kıymetleri savunmaya devam edeceğim.
– Ayasofya’da Diyanet İşleri Lideri Atatürk’e alenen lanet okudu ve kendisi hakkında süreç yapılmadı, benim hakkımda süreç yapılıyor. Diyanet’i itibarsızlaştırmak üzere bir cürüm oluşturmuşlar.
KILIÇDAROĞLU’NA KİTAP ARMAĞAN ETTİM, BU MU HATA?
– Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmeyi de öbür soruşturma konusu için kanıt olarak önüme sunuyorlar. Bu görüşmeler de ilmi sohbetlerdi, siyasi sohbetler değildi. Bir kitabımı ikram etmiştim kendisine. Kitaptan kabahat mu olur? Akşener ve Özdağ ile de görüşmelerimiz olmuştu. Kamuoyuna da açıklamıştım. Tüm bunlardan ötürü siyaset yapma diye bir cürüm işlediğim öne sürülüyor. Halbuki bu türlü bir kabahat yok. Kanunda ‘Devlet memuru bir siyasi partinin lehinde ve aleyhinde faaliyet yapamaz’ deniyor. Ben aslında bunu yapmadım. İlahiyat alanında görüşmeler yaptım.
– Ben Cumhurbaşkanının “Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldım” diyemeyeceğini, Atatürk’ün 6 unsurundan biri olduğunu da söyledim. Bunu yapamayacağını iletmiştim. Bunu da önüme koydular.