Muğla’nın Seydikemer ilçesinde yaşayan Recep Yaman, su kenarlarında yetişen hayıt, kargı ve söğütten ördüğü sepetlerle hem geçimini sağlıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş mesleği yaşatmanın uğraşını veriyor.
Seydiler Mahallesi’nde oturan Recep Yaman (65), 50 yıl evvel babasından öğrendiği mesleği ayakta tutmaya çalışıyor.
Yazın bölgedeki su kenarlarında yetişen söğüt ağaçlarının kollarını kesen Yaman, bunları bağ haline getirerek sırtında konutuna taşıyor. Kimi kısımların kabuğunu soyarak kurutan Yaman, taze kestiği kollarla harmanlayarak farklı boyutlarda sepet örüyor. Kışın da kargı ve hayıt ağacı kollarını toplayarak üretimini sürdürüyor.
Yaman, el emeği göz ışığı eserlerini konutunun önüne koyduğu tezgahta satışa sunuyor.
“AY, KARANLIK OLDUĞU VAKİT DAHA SAĞLAM OLUYOR”
Hayıt, kargı ve yazın da söğütten sepet ördüğünü anlatan Yaman, “Ay, karanlık olduğu vakitler toplanan ağaçlardan yapılan sepetler daha sağlam oluyor. Kargıyı, hayıtı yaprak dönüm vaktinde toplar kabuğunu soyar kuruturum. İşledikten sonra suyla ıslar örerim. Çok sağlam olur. Kesip çabucak ördüğüm vakit daha az kullanılır. Kuru koldan örülen sepet yıllarca kullanılır. Yıllarca çiftçilik, personellik yaptım, birebir vakitte sepet ördüm. Çok ekmeğini yedim” dedi.
“BU İŞ GÖNÜL VE SABIR İŞİ”
Sepetlerin büyüklüğüne nazaran örmenin vakit aldığını belirten Yaman, “Bazıları bir günümü alıyor. 50 ile 250 lira ortasında satışa sunuyorum. Sağlam yaptığım sepetler 3-4 sene kullanılır. El emeği göz parıltısı. Geçmiş yıllarda halk eğitim aracılığıyla cezaevinde kurs da verdim. Bir ‘Allah razı olsun’ demeleri kâfi. Meslek devam etsin istiyorum. Bu iş gönül ve sabır işi. İlmek ilmek örülüyor. Değerini ölçmek çok sıkıntı. Kıymetli derler lakin bize nazaran kıymetli değil. İşçiliğini, değerini bilen kıymetli demez. Bu bölgede sepet ören artık kalmadı. Öğrenmek isteyene mesleğin devam etmesi için öğretmek istiyorum” diye konuştu. (AA)