Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2022’nin ilk 6 ayında Türkiye’de kaç adet otomobil üretimi yapıldığını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre yılın ilk yarısında 649 bin 311 adet otomobil üretimi yapıldı. Bu rakam, yıllık bazda yüzde 2 artış anlamına geliyor. Üretilen otomobillerin 466 bin 995 tanesi ihraç edildi. Bu da yıllık bazda yüzde 1,2’lik artışı temsil ediyor. Bu rakamları değerlendiren OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu ise gündeme ilişkin de açıklamalarda bulundu. Eroldu’nun ÖTV açıklaması, düzenleme bekleyen ve fiyatların düşeceğini uman vatandaşların canını sıkacak.
Cengiz Eroldu tarafından yapılan açıklamaya göre ÖTV’nin düşmesini beklemek, gerçekçi değil. Zira Eroldu’ya göre talep çok yüksek ve hal böyleyken ÖTV indirimi yapılmasının bir manası yok. “Benim şahsi düşüncem, talebin yüksek olduğu bir ortamda ÖTV indirimi beklemek çok gerçekçi değil. Tüketici talebi düşerse bu yönde bir beklenti olabilir.” diyen Eroldu, böylelikle ÖTV indirimi hayaline kapıları kapatmış oldu. Yani Eroldu’ya göre ÖTV indirimi istiyorsak önce ‘pahalı’ bulduğumuz arabaları almaktan vazgeçmeliyiz.
“Çip krizi bitti, enflasyon başladı”
OSD Başkanı Eroldu, COVID-19 döneminde patlak veren çip krizi etkisinin şimdilerde düştüğünü, bu kez de enflasyon baskısının sektörü sekteye uğrattığını söylüyor. Üstelik yalnızca Türkiye değil, Avrupa’daki enflasyon da sektörü etkiliyor. “Avrupa’da bir yandan malzeme sıkıntıları var. Enflasyon artarak devam ediyor. Ukrayna savaşının getirdiği tedirginlik var. Faiz artırımı beklentileri, talebi azaltacak konular. Bunların hepsini alt alta koyduğumuz zaman Avrupa’daki talebin daha da aşağı gitme ihtimali söz konusu. O yüzden de bizim yeni pazar çeşitlendirmelerine gitmemiz lazım.” ifadelerini kullanan Eroldu, Türkiye’nin Avrupa dışındaki yerlere de otomobil göndermesi gerektiğinin altını çizdi. Eroldu’ya göre enflasyonist baskılar, yılın ikinci yarısını zorlaştıracak.
“Sokaklarda dolaşan arabalar çok eski”
Cengiz Eroldu’nun değindiği hususlardan bir tanesi de Türkiye’deki araçların yaşları ile ilgiliydi. Bunun hem sektörü hem de çevreyi etkilediğinden bahseden Eroldu, şu ifadeleri kullandı: Otomobilde bizim ortalama yaşımız 13.6. Hafif ticari araçlarda 13.1. Ağır ticari araçlarda 17, traktörlerde 24.3. Dolayısıyla oldukça yaşlı bir parkımız var. Parkın yarısı 11 yaştan büyük. 2000’den önce yollara çıkan araçların oranı ise yüzde 48. Bu araçlar çevre kirliliğinin ise yüzde 80’ini, yüzde 90’ını oluşturuyor. Bu tabii sorunu gösteriyor. Çevre ve enerji verimliliği açısından Türkiye’deki bu 21,5 milyonluk araç parkının mutlaka gençleşmesi konusunda birtakım çalışmalar yapılması lazım.
“Para politikalarına yeni düzenlemeler gerek. Mevcut politikalar üreticiyi zora sokuyor”
OSD Başkanı Cengin Eroldu’nun değindiği hususlardan bir tanesi de hükümetin para politikaları oldu. Mevcut politikaları eleştiren Eroldu, “Türkiye’de öngörülemeyen mali politika düzenlemeleri otomotiv sanayisi üzerinde birtakım sorunlar yaratmaya başlıyor. Merkez Bankası’nın ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı parasal düzenlemeler sanayicinin ve ihracatçının işlerini bir miktar zorlaştırıyor. Bunların içinde en önemlisi ihracat bedelinin yüzde 40’ını TL’ye dönüştürme zorunluluğu. Eximbank’ın kullandırdığı Türk Lirası cinsinden kredilerde şu anda sıkıntılar var. Döviz varlığı olan şirketlerin TL kredi kullanılmasının sınırlandırılması gibi. Türkiye’ye yeni gelecek olan yatırımcılar açısından da bunlar ortamı zorlaştıran konular. Serbest piyasa ekonomisi koşullarından çok uzaklaşmamamız lazım. Bu, otomotiv sanayisi için de birtakım zorlukları getiriyor.” dedi.