Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarı açılış töreninde yaptığı açıklamada, Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarının biraz sembolik olduğunu ama çok büyük öneminin bulunduğunu ifade etti. Temel Kotil, İTÜ Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarına ekstra destekler vereceklerini belirterek, “Bu yeni dünyayı, bu gençler sökerler zaten. Bizim de ihtiyacımız var onlara. On yılda biten uçak projeleri arkadaşlar iki yıllara indi, iniyor. Çünkü toplantıya gerek kalmıyor.” dedi. Ürün Yaşam Döngüsü Yönetiminin (PLM) tasarımcılıkta yeni bir kavram olduğunu belirten Kotil, “Çok yeni bir dünya var. Biz bunu TUSAŞ’ta yaşıyoruz. Sıfır kilometre mühendislere bu sistemi öğretiyoruz. Bu sistem bir kültür dönüşümü. Bir şeyi elektronik ortamda A’dan Z’ye yapmak.” ifadelerini kullandı. İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da Türkiye’de, hatta bölgede, üniversite-sanayi iş birliğine en büyük önemi veren ve buradan katma değeri yüksek en fazla çıktıyı elde eden eğitim kurumu olduklarını ifade ederek, “Özellikle Cumhuriyet döneminde, ülkemizin teknik anlamda gelişmesine katkı sunanlar her zaman İTÜ’lüler oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü ardımızda 250 yıllık bir tecrübe ve birikim var.” diye konuştu. Koyuncu, Uçak ve Uzay Aracı Tasarım Laboratuvarının öncelikli amacının Uçak ve Uzay Mühendisliği lisans öğrencilerine, özellikle son sınıfta aldıkları iki dönemlik üst düzey tasarım derslerinde ve yine tasarım projeleri üzerinde çalışırken, onlara tam donanımlı bir çalışma ortamı sağlamak olduğunu vurguladı. Koyuncu, “Yeni kurulan laboratuvarımızda öğrencilerimiz, en güncel mühendislik yazılımlarının yanında Boeing, Rolls-Royce, TUSAŞ gibi şirketlerde kullanılan ve Siemens yazılımı olan PLM programını tanıyıp öğrenebilecek, bu sayede mesleki hayatlarına daha donanımlı ve birikimli olarak başlamaları mümkün olacaktır.” yorumunu yaptı. Siemens Endüstriyel Yazılımlar Türkiye Direktörü Alper Başer ise bir mühendislik ve teknoloji şirketi olarak Türkiye’de daha fazla mühendis yetişmesine katkıda bulunmayı en önemli sorumluluklarından biri olarak gördüklerini ifade etti. Bugün dünyada havacılık ve uzay alanında çok ciddi bir rekabet bulunduğunun altını çizen Başer, “Hava ve uzay araçlarının çok kısa sürelerde ve etkin bir şekilde tasarlanıp üretilmesi gerekiyor. Bunu ancak dijital teknolojilerle sağlayabiliyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz gibi Endüstri 4.0’ı ve dijitalizasyonu yalnızca yenilikçi teknolojilerle sağlayamayız. Bu teknolojileri anlayacak ve en iyi şekilde kullanacak bir istihdam gücüne de ihtiyacımız var.” dedi.