Antalya’da yaşayan Hakan Ökten ile Havva B., geçtiğimiz yılın mayıs ayında 42 CTB 54 plakalı araçla, akşam saatlerinde Kepez ilçesindeki bir ormana gitti. O sırada bölgede bulunan ve araçtaki ikilinin yanına gelen Mevlüt Koyuncu, evli ve 6 çocuk babası Hakan Ökten’e peş peşe ateş ederek ölümüne sebep oldu. Daha önce İstanbul’da işlediği cinayetten 20 yıl cezaevinde kaldığı ortaya çıkan ve olay günü ormanda alkol ve uyuşturucu aldığını söyleyen Mevlüt Koyuncu, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sanık Mevlüt Koyuncu, Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4’üncü kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken, Hakan Ökten’in ailesiyle taraf avukatları salonda hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı bir önceki duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını yineleyerek, sanığın ‘kasten insan öldürme’ ve ‘hakaret’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti. 
Şikayetçi avukatı Hasan Kerem Arşın ise cinayetin planlı olduğunu öne sürerek, mahkemenin Havva B. hakkında da suç duyurusunda bulunmasını istedi. Şikayetçi C.Ö. ise maktulün ağabeyi olduğunu ifade ederek, “Kardeşimin adı geçen Havva B. isimli kadınla ilişki yaşadığı doğru değildir. Sanığın, Havva B.’nin yönlendirmesiyle atılı eylemi planlayarak gerçekleştirdiğini düşünüyorum” dedi. Şikayetçi N.Ö. ise maktulün kardeşi olduğunu belirterek, “Ağabeyimin öldürülme olayında Havva B.’nin de olduğunu düşünüyorum. Ağabeyim planlı bir cinayete kurban gitti.” diye konuştu. Sanık Mevlüt Koyuncu son sözünde pişman olduğunu belirterek, “Hayatım boyunca pişmanlık duyacağım bir olay yaşadım.” dedi. Mahkeme heyeti, sanığı ‘kasten insan öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, indirim de uygulamadı. 
Öte yandan, Sanık Koyuncu ilk duruşmada şu açıklamalarda bulunmuştu: “Ben hurdacılık yaparım. Param olduğunda pansiyonda, olmadığında olayın meydana geldiği yerde kalırım. Olaydan önce alkol almıştım. Ayrıca uyuşturucu hap da kullanmıştım. Büyük bir kayalığın üzerinde otururken hemen yakınıma bir araç park etti. Maktulün yanında bir kadın vardı. Onlar beni görmedi. Maktul aracın şoför koltuğundan kalkarak arka koltuğa geçti ve kadınla ilişkiye girmeye başladı. Ben de rahatsız oldum ve oradan ayrılmak için ayağa kalktığımda maktul ve yanındaki kadın beni fark etti. Maktul hemen pantolonunu çekerek bana doğru geldi ve küfretti. ‘Ne arıyorsun burada?’ dedi. Elinde bir cisim olduğunu fark ettim ama tam olarak ne olduğunu görmedim. Bana göre iri olan maktulün zarar vermesinden korktum. Daha önce çöplükten bulduğum silahı maktulün önüne doğru 2-3 el ateş ettim. Öldürme kastıyla hareket etmedim. Maktulün öldüğünden ertesi gün haberdar oldum. Yaptığımdan pişmanım.” 
İkinci duruşmada yaşananları anlatan Havva B. de şu ifadelere yer vermişti: “Hakan ile duygusal ilişki yaşadık. Olay günü cinsel ilişki yaşamadık ama öncesinde olmuştu. Bu durumu maktulün eski eşi ile ikinci eşi de biliyordu. Sadece benim ailem bilmiyordu. Bu ilişki nedeniyle Hakan’ı tehdit eden kimse yoktu. “Hakan beni arayarak paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Daha önce de birbirimize borç vermişliğimiz vardı. Beni Hakan aracıyla aldı. Hakan’la ormanlık alana gittik. Saat 20.00 sıralarında aracın arka koltuğunda konuşurken, uzakta siyah maskeli birini gördüm. Hakan ‘Sarhoştur, şişe toplayıcısıdır’ dedi. Bir süre sonra üzerinde siyah renk yelek olan kişi aracın arka tarafına yaklaşarak, ‘Ne yapıyorsunuz lan şerefsizler, burada zina mı yapıyorsunuz’ dedi. Hakan da arabadan indi. Adam Hakan’a doğru bir adım attı ve küfretti. Hakan, şahsı eliyle göğüs bölgesinden hafifçe ittirerek gitmesini istedi ve adama küfretti. Adam sarhoştu. Sendeledi. Yeleğinin arkasındaki tabancayı çıkardı ve 1 metre mesafeden Hakan’ın göğüs bölgesine ateş etti. Hakan aracın arkasına doğru gitti, araca yaslandı ve bana ‘Bu adamın gözü dönmüş. Kaç kurtar kendini’ dedi. Olayın etkisiyle dondum kaldım. Araçtan inemedim. Hakan kaçmak istedi. Adam arkasından bir el daha ateş etti. Şahıs bana dönünce ona ‘Benim çocuklarım var. Beni bağışla’ dedim. Bunun üzerine arabaya binip buradan uzaklaşmamı söyledi. Ben gidene kadar da aracın dışından silahı bana doğrulttu. Ben aracı geri vitese takmaya çalışırken adam kayboldu.”
Şikayetçi avukatı Hasan Kerem Arşın ise cinayetin planlı olduğunu öne sürerek, mahkemenin Havva B. hakkında da suç duyurusunda bulunmasını istedi. Şikayetçi C.Ö. ise maktulün ağabeyi olduğunu ifade ederek, “Kardeşimin adı geçen Havva B. isimli kadınla ilişki yaşadığı doğru değildir. Sanığın, Havva B.’nin yönlendirmesiyle atılı eylemi planlayarak gerçekleştirdiğini düşünüyorum” dedi. Şikayetçi N.Ö. ise maktulün kardeşi olduğunu belirterek, “Ağabeyimin öldürülme olayında Havva B.’nin de olduğunu düşünüyorum. Ağabeyim planlı bir cinayete kurban gitti.” diye konuştu. Sanık Mevlüt Koyuncu son sözünde pişman olduğunu belirterek, “Hayatım boyunca pişmanlık duyacağım bir olay yaşadım.” dedi. Mahkeme heyeti, sanığı ‘kasten insan öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, indirim de uygulamadı. Öte yandan, Sanık Koyuncu ilk duruşmada şu açıklamalarda bulunmuştu: “Ben hurdacılık yaparım. Param olduğunda pansiyonda, olmadığında olayın meydana geldiği yerde kalırım. Olaydan önce alkol almıştım. Ayrıca uyuşturucu hap da kullanmıştım. Büyük bir kayalığın üzerinde otururken hemen yakınıma bir araç park etti. Maktulün yanında bir kadın vardı. Onlar beni görmedi. Maktul aracın şoför koltuğundan kalkarak arka koltuğa geçti ve kadınla ilişkiye girmeye başladı. Ben de rahatsız oldum ve oradan ayrılmak için ayağa kalktığımda maktul ve yanındaki kadın beni fark etti. Maktul hemen pantolonunu çekerek bana doğru geldi ve küfretti. ‘Ne arıyorsun burada?’ dedi. Elinde bir cisim olduğunu fark ettim ama tam olarak ne olduğunu görmedim. Bana göre iri olan maktulün zarar vermesinden korktum. Daha önce çöplükten bulduğum silahı maktulün önüne doğru 2-3 el ateş ettim. Öldürme kastıyla hareket etmedim. Maktulün öldüğünden ertesi gün haberdar oldum. Yaptığımdan pişmanım.” İkinci duruşmada yaşananları anlatan Havva B. de şu ifadelere yer vermişti: “Hakan ile duygusal ilişki yaşadık. Olay günü cinsel ilişki yaşamadık ama öncesinde olmuştu. Bu durumu maktulün eski eşi ile ikinci eşi de biliyordu. Sadece benim ailem bilmiyordu. Bu ilişki nedeniyle Hakan’ı tehdit eden kimse yoktu. “Hakan beni arayarak paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Daha önce de birbirimize borç vermişliğimiz vardı. Beni Hakan aracıyla aldı. Hakan’la ormanlık alana gittik. Saat 20.00 sıralarında aracın arka koltuğunda konuşurken, uzakta siyah maskeli birini gördüm. Hakan ‘Sarhoştur, şişe toplayıcısıdır’ dedi. Bir süre sonra üzerinde siyah renk yelek olan kişi aracın arka tarafına yaklaşarak, ‘Ne yapıyorsunuz lan şerefsizler, burada zina mı yapıyorsunuz’ dedi. Hakan da arabadan indi. Adam Hakan’a doğru bir adım attı ve küfretti. Hakan, şahsı eliyle göğüs bölgesinden hafifçe ittirerek gitmesini istedi ve adama küfretti. Adam sarhoştu. Sendeledi. Yeleğinin arkasındaki tabancayı çıkardı ve 1 metre mesafeden Hakan’ın göğüs bölgesine ateş etti. Hakan aracın arkasına doğru gitti, araca yaslandı ve bana ‘Bu adamın gözü dönmüş. Kaç kurtar kendini’ dedi. Olayın etkisiyle dondum kaldım. Araçtan inemedim. Hakan kaçmak istedi. Adam arkasından bir el daha ateş etti. Şahıs bana dönünce ona ‘Benim çocuklarım var. Beni bağışla’ dedim. Bunun üzerine arabaya binip buradan uzaklaşmamı söyledi. Ben gidene kadar da aracın dışından silahı bana doğrulttu. Ben aracı geri vitese takmaya çalışırken adam kayboldu.”