Geçen yıl 30 Kasım’da Bursa’nın Orhaneli ilçesinde oturan Nuray Erdem (32), eşine, halasına gideceğini söyleyip evden çıktı. Erdem, bir süre sonra eşini arayıp sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle halasında kalacağını ifade etti. Bir gün sonra Görükle Dumlupınar Mahallesi’ndeki bir binanın önünde Nuray Erdem’in cansız bedeni bulundu. Polis, olayla ilgili aynı binada oturan Yusuf Akkoyun’u, Orhangazi ilçesindeki iş yerinde gözaltına aldı. Yusuf Akkoyun ifadesinde, Nuray Erdem ile geceyi birlikte geçirdiklerini belirterek, “Nuray’la aramızda ilişki vardı. Evli olduğunu biliyordum. Gündüz buluştuk. Geceyi de birlikte geçirmek istedik. Eşini arayıp, halasında kalacağını söyledi. Gece birlikte olduk. Ben cinsel gücü artırıcı ilaç kullandım ama o kullanmadı. Duşa girdim. Çıktığımda Nuray’ın fenalaştığını gördüm. Yanına gittiğimde bilinci kapandı. Kendine getirmeye çalıştım ama olmadı. Ben de üstünü giydirip, kapıya bıraktım ve polisi arayıp, olay yerinden ayrıldım. İlişkimiz ortaya çıksın istemiyordum. Sonra ne olduğunu merak edip, geri döndüm. Öldüğünü söylediler. Korkup kaçtım. Nuray’ın evimde kalan telefonunu da aldım ve götürüp bir yere attım. Ben öldürmedim.” dedi. Yusuf Akkoyun, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nca İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan istenilen otopsi raporunda, nefes darlığı olan Nuray Erdem’in ölüm nedeninin ‘boğulma’ olduğu belirtilince yeniden gözaltına alınan Yusuf Akkoyun, bu kez tutuklandı. Bursa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘adam öldürmek’ suçundan hakkında dava açılan Yusuf Akkoyun, ilk kez hakim karşısına çıktı. Akkoyun duruşmaya cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Yusuf Akkoyun savunmasında, Nuray Erdem ile olaydan birkaç gün önce köylüsü aracılığıyla tanıştığını belirterek, “Kendisiyle birkaç gün sonra buluştuk. Geceyi birlikte geçirdik. İlişki sırasında titremeye başladı. Bana panik atağının olduğunu söyledi. Sabah tekrar ilişkiye girmek istediğini söyledi. Ben lavaboya gittim. Döndüğümde küçük abdestini yatağa yapmıştı ve morarmıştı. Kalp masajı yaptım. Üstünü giydirip iki kat aşağı indirdim. Apartmanın zillerine bastım. Sonra da oraya bırakıp, cep telefonumda kontör olmadığından başka bir telefon bulmak için koştum. 112 Acil Servis’e telefon açması için birinden ricada bulundum. Ambulans gelmeden polis aracı geldi. Sağlık ekibi geldiğinde öldüğünü söylediler. Suç işlemedim. Beraatimi istiyorum.” dedi. Maktulün eşi D. Erdem ise eşiyle hiçbir sorununun olmadığını, sanığı da tanımadığını, olaydan bir gün öne eşinin halasına gideceğini söyleyerek evden ayrıldığını belirterek, “Sanıktan şikayetçiyim” dedi. Mahkeme heyeti, Yusuf Akkoyun’un tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksik evrakların tamamlanması için erteledi.