Elif Vera bebeğin vücuduna, nadir görülen “amniyotik band sendromu” sebebiyle kordonlar dolandı. Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan Hayrunnisa ve Mehmet Polat çifti, ikinci çocuklarını kucağına almak için hayal kurarken, başvurdukları hastanede bebeklerine “amniyotik band sendromu” (Anne karnında bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı ile dolu amniyon zarının, bebeğin el, ayak veya başına dolanması ya da yapışması) tanısı konuldu. Doktorlar, bebeğin göbek kordonu ve sağ eline dolanan “band” (zar) nedeniyle yaşama şansı bulunmadığını belirterek, gebeliğin sonlandırılmasını istedi. Televizyonda kendi durumlarında olan ve bebekleri sağlıklı şekilde dünyaya gelen bir ailenin haberini izleyen Polat çifti, Antalya’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru ile irtibata geçti. 
Aileye, tetkiklerde bebeğin hayati riski bulunduğu ve doğsa bile sağ kolu olmadan dünyaya geleceği belirtildi. Kumru ve ekibi, bu riske rağmen özel cihazlarla anne karnındaki bebeğe dolanan kordonları kesip çıkardı. Polat çifti, bu cerrahi müdahalenin ardından, gebeliğin 37. haftasında sağlıklı şekilde dünyaya gelen kız bebeklerini kucağına almanın mutluluğunu yaşadı. 
Hayrunnisa Polat, bir anne olarak çok zor zamanlar geçirdiğini söyledi. Süreç içerisinde hem bedenen hem de ruhen çok yorulduğunu anlatan Polat, kavuştuğu bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Polat, bebeklerine Elif Vera ismini koyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “İlk başta çok korkuyordum, ne olacak diye. Şimdi sıkıntımız yok, bebeğimizin gelişimi güzel. Doğumdan sonra bebeğimi hemen kucağıma alamadım. Bir hafta kuvözde kaldı. Doğduğunda sadece sesini duydum. Kuvöze gittiğimde farklı duygular hissettim. Kucağıma aldığımda çok ağladım. Mutluydum, ayrı bir mutluluk. 
Normal doğum yaparsın, hiç sıkıntı olmadan bebeğin dünyaya gelir ama bu kadar sıkıntıdan sonra anne olmak… Hem o yıprandı hem ben. Bu bizim mucizemiz. Çok mutlu olduk. Bir bebek deyip geçmemek lazım. Onun da canı, ruhu var. Allah’ın izniyle böyle güzel bir şey dünyaya geldi.” 
Baba Mehmet Polat, eşinin rutin kontrollerinde bebeklerine “amniyotik band sendromu” teşhisi konulduğunu ve bu duruma çok üzüldüklerini dile getirdi. Zor günler geçirdiklerini ifade eden Polat, teşhis konulduğunda kendilerine gebeliğin ya sonlandırılması gerektiğini ya da bebeğin sakat doğma riskini göze almaları gerektiğinin bildirildiğini aktardı. Polat, hemen karar vermediklerini ve bir umut beklediklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah’tan umut kesilmez derler. Biz de hemen karar vermedik. Ne olursa olsun çocuğumuzu kucağımıza almak istiyorduk. Kötü bir duygu. Kimsenin başına gelmesini istemeyiz. Ufacık bir şansımız, umudumuz için Antalya’ya gittik. Ameliyat sırası çok sıkıntılıydı. Yaklaşık 3 saat sürdü. Eşim ve kızım için çok endişeleniyordum. Selahattin hoca ameliyattan çıktığında ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi. 
Ondan sonra 24 saatlik süre de çok zordu. Kontrole gittik. Hocamız, korkulacak bir durumun olmadığını anlattı. O zaman içimiz rahatladı. Çok sevindik. İlk çocuğumuzda bu tür sıkıntılar yaşamadık. İkinci çocuğumuzu merakla bekledik. Kolu nasıl olacak, ameliyat nasıl geçecek? Şu an bir sıkıntı görünmüyor.” Polat, şu an 5 aylık kızının sağlıklı olduğunu belirterek, “Normal bir doğum olmuş gibi bebeğimizin sağlığı yerinde. Bir kolu biraz pasif ama konuştuğumuz doktorlar var. ‘O da geçecek’ diyorlar. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. 
Selahattin Kumru da göbek kordonuna “band” dolandığında bebek büyüdükçe kordondan oksijen geçişi olmayacağından çocukların kaybedildiğini aktardı. Aile kendilerine başvurduğunda bebeğin sağ kolunda çok fazla ödem ve atardamardan kan akışının bulunmadığını dile getiren Kumru, bebeğin “band” dolanan kolunun diğer kolundan üç kat daha küçük olduğunu kaydetti. Kumru, anne karnından ameliyat sonrası su gelmesinin, erken doğum riski olduğunu bildirerek, “Fetoskopi yöntemiyle kamera yardımıyla bebeğin bulunduğu amniyotik boşluğun, suyun içine girdik. Göbek kordonuna ve birkaç kez dirseğine dolanan bandı keserek çıkardık. Bebek sağlıklı şekilde dünyaya geldi. Sağ elinde hareket kısıtlılığı nedeniyle sadece fizik tedaviye ihtiyacı var.” diye konuştu. Literatüre girmesi için “bu ilginç vakayı” bilimsel dergiye gönderdiklerini, “amniyotik band”ın doğumlarda 3-10 binde bir görüldüğünü belirten Kumru, “Bu vaka gibi olanlara genelde gebeliğin sonlandırılması önerilir. Aileye gebelik sonlandırma önerildikten sonra anne karnında müdahale edip, bebeklerini sağlık bir şekilde kucaklarına almaları gerçekten mucize gibi oldu.” dedi. Kumru, sigara kullanan, madde bağımlısı olan veya kafeini fazla tüketen kadınların “amniyotik band sendromu” noktasında risk taşıyabildiğini sözlerine ekledi.
Aileye, tetkiklerde bebeğin hayati riski bulunduğu ve doğsa bile sağ kolu olmadan dünyaya geleceği belirtildi. Kumru ve ekibi, bu riske rağmen özel cihazlarla anne karnındaki bebeğe dolanan kordonları kesip çıkardı. Polat çifti, bu cerrahi müdahalenin ardından, gebeliğin 37. haftasında sağlıklı şekilde dünyaya gelen kız bebeklerini kucağına almanın mutluluğunu yaşadı. Hayrunnisa Polat, bir anne olarak çok zor zamanlar geçirdiğini söyledi. Süreç içerisinde hem bedenen hem de ruhen çok yorulduğunu anlatan Polat, kavuştuğu bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Polat, bebeklerine Elif Vera ismini koyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “İlk başta çok korkuyordum, ne olacak diye. Şimdi sıkıntımız yok, bebeğimizin gelişimi güzel. Doğumdan sonra bebeğimi hemen kucağıma alamadım. Bir hafta kuvözde kaldı. Doğduğunda sadece sesini duydum. Kuvöze gittiğimde farklı duygular hissettim. Kucağıma aldığımda çok ağladım. Mutluydum, ayrı bir mutluluk. Normal doğum yaparsın, hiç sıkıntı olmadan bebeğin dünyaya gelir ama bu kadar sıkıntıdan sonra anne olmak… Hem o yıprandı hem ben. Bu bizim mucizemiz. Çok mutlu olduk. Bir bebek deyip geçmemek lazım. Onun da canı, ruhu var. Allah’ın izniyle böyle güzel bir şey dünyaya geldi.” Baba Mehmet Polat, eşinin rutin kontrollerinde bebeklerine “amniyotik band sendromu” teşhisi konulduğunu ve bu duruma çok üzüldüklerini dile getirdi. Zor günler geçirdiklerini ifade eden Polat, teşhis konulduğunda kendilerine gebeliğin ya sonlandırılması gerektiğini ya da bebeğin sakat doğma riskini göze almaları gerektiğinin bildirildiğini aktardı. Polat, hemen karar vermediklerini ve bir umut beklediklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah’tan umut kesilmez derler. Biz de hemen karar vermedik. Ne olursa olsun çocuğumuzu kucağımıza almak istiyorduk. Kötü bir duygu. Kimsenin başına gelmesini istemeyiz. Ufacık bir şansımız, umudumuz için Antalya’ya gittik. Ameliyat sırası çok sıkıntılıydı. Yaklaşık 3 saat sürdü. Eşim ve kızım için çok endişeleniyordum. Selahattin hoca ameliyattan çıktığında ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi. Ondan sonra 24 saatlik süre de çok zordu. Kontrole gittik. Hocamız, korkulacak bir durumun olmadığını anlattı. O zaman içimiz rahatladı. Çok sevindik. İlk çocuğumuzda bu tür sıkıntılar yaşamadık. İkinci çocuğumuzu merakla bekledik. Kolu nasıl olacak, ameliyat nasıl geçecek? Şu an bir sıkıntı görünmüyor.” Polat, şu an 5 aylık kızının sağlıklı olduğunu belirterek, “Normal bir doğum olmuş gibi bebeğimizin sağlığı yerinde. Bir kolu biraz pasif ama konuştuğumuz doktorlar var. ‘O da geçecek’ diyorlar. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Selahattin Kumru da göbek kordonuna “band” dolandığında bebek büyüdükçe kordondan oksijen geçişi olmayacağından çocukların kaybedildiğini aktardı. Aile kendilerine başvurduğunda bebeğin sağ kolunda çok fazla ödem ve atardamardan kan akışının bulunmadığını dile getiren Kumru, bebeğin “band” dolanan kolunun diğer kolundan üç kat daha küçük olduğunu kaydetti. Kumru, anne karnından ameliyat sonrası su gelmesinin, erken doğum riski olduğunu bildirerek, “Fetoskopi yöntemiyle kamera yardımıyla bebeğin bulunduğu amniyotik boşluğun, suyun içine girdik. Göbek kordonuna ve birkaç kez dirseğine dolanan bandı keserek çıkardık. Bebek sağlıklı şekilde dünyaya geldi. Sağ elinde hareket kısıtlılığı nedeniyle sadece fizik tedaviye ihtiyacı var.” diye konuştu. Literatüre girmesi için “bu ilginç vakayı” bilimsel dergiye gönderdiklerini, “amniyotik band”ın doğumlarda 3-10 binde bir görüldüğünü belirten Kumru, “Bu vaka gibi olanlara genelde gebeliğin sonlandırılması önerilir. Aileye gebelik sonlandırma önerildikten sonra anne karnında müdahale edip, bebeklerini sağlık bir şekilde kucaklarına almaları gerçekten mucize gibi oldu.” dedi. Kumru, sigara kullanan, madde bağımlısı olan veya kafeini fazla tüketen kadınların “amniyotik band sendromu” noktasında risk taşıyabildiğini sözlerine ekledi.