İsrail’in İran’a olası saldırısına ilişkin söylentiler artmış durumda. İsrail parlamentosundaki Filistinli Arapların temsil edildiği Ortak Liste Milletvekili Ahmed Tıybi, İran’a yönelik bir askeri operasyonunun bölge için ağır sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. Tıybi, İran’ın nükleer programına karşılık İsrail’in askeri operasyon tehdidi, İsrail siyaseti, ABD yönetiminin Filistin ve İsrail’e yönelik politikaları, Arap dünyasındaki İsrail ile ilişkileri normalleştirme adımlarına dair konuştu. İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası müzakereler devam ederken İsrailli hükümet ve askeri yetkililerden yükselen askeri tehdit açıklamalarını değerlendiren Tıybi, “İsrail’in İran’a askeri saldırısının sonuçları bölge için ağır olur. İsrail kamuoyunda İran’a askeri operasyon düzenlenmesi yönünde fikir birliği yok.” dedi. Tıybi, İran ile dolaylı olarak yeniden müzakere masasına oturan ABD’nin de böylesi “maceracı” bir adımı desteklemeyeceğine dikkati çekti. İsrail’de haziranda iktidara gelen Başbakan Naftali Bennett’in İran meselesine halefi Binyamin Netanyahu’dan farklı yaklaşmadığını belirten Tıybi, ancak içeride de askeri seçeneğe karşı çıkanların bulunduğuna işaret etti. Tıybi, ABD’nin Donald Trump döneminde İran ile nükleer anlaşmadan çekilmesinde Netanyahu’nun baskılarının da etkili olduğunu vurguladı. İsrail’de Mart 2021’de gerçekleştirilen seçimde Netanyahu’nun partisi Likud, 7 sandalye kaybederek 30 milletvekili elde etti. Netanyahu, koalisyon görüşmelerinden de eli boş döndü. Yine sağdaki Yamina partisi lideri Naftali Bennett ise Netanyahu karşıtlarını bir araya getirerek haziranda yeni bir koalisyona imza attı. Yeni hükümette en dikkat çekici unsur İsrail vatandaşı Filistinli Arapları temsil eden İslami eğilimli Ra’am Partisi’nin (Birleşik Liste) 4 milletvekiliyle koalisyonu tamamlaması oldu. İsrail basınında Filistinli Araplar, “iktidar belirleyen anahtar grup” şeklinde yorumlandı. Tıybi’nin liderleri arasında yer aldığı Filistinli Arap ve sol partilerin bir araya geldiği Ortak Liste ise muhalefette kaldı. Bennett liderliğindeki hükümetin “İsrail siyasetinde büyük değişim getirmediği” yorumunu yapan Tıybi, şunları söyledi: “İsrail siyasetinde yaşanan isimler değişti ancak devlet politikası değişmedi. Netanyahu gitti ancak onun iktidarındaki siyaset hala aynı. Naftali Bennett ve hükümeti hala işgali sürdürüyor, yerleşim politikaları devam ediyor. Mescid-i Aksa’ya baskınlar arttı ve yerleşimcilerin burada sessiz dua etmeleri onaylandı.” Tıybi, İsrail içindeki Filistinlilere yönelik “ötekileştirici” tutumun “planlama ve inşa” konularında aynı şekilde sürdüğünün altını çizdi. Tıybi, Filistinli Arapları temsil eden rakip parti Birleşik Liste’nin sağ siyasetçi ve “eski Yerleşimciler Konseyi Başkanı” Bennett’in liderliğindeki koalisyonu desteklemesini “büyük hata” diye niteledi. İsrail’deki Filistinli Arap toplumu için hazırladıkları yasa tekliflerine Birleşik Liste milletvekilleri tarafından “koalisyon disiplini” gerekçesiyle aleyhte oy kullanılmasını kabul edilemez bulduğunu belirten Tıybi, “Bizim kendi halkımız ve toplumumuz için sunduğumuz yasa tekliflerinin Arap oylarıyla düşmesini aklım almıyor. Bu noktaya geleceğimizi beklemezdim.” dedi. Siyasi uzmanlar, Bennett’in İsrail siyasetinde Netanyahu karşıtlarını bir araya getirdiği koalisyonu başından beri “kırılgan” biçiminde tanımladı. Ancak, 2022 bütçesinin parlamentoda kasımda onaylanması hükümetin ömrüne ilişkin şüpheleri giderdi. Naftali Bennett ile koalisyonun önde gelen diğer ortağı Yesh Atid Lideri Yair Lapid’in iki yıllık dönemlerle dönüşümlü başbakanlık üzerinde anlaştığını hatırlatan Ahmed Tıybi, başbakanlığın 2023’teki devri sırasında hükümetin düşebileceği değerlendirmesinde bulundu. Tıybi, İçişleri Bakanı sağ siyasetçi Ayalet Şakid’in “aşırı-sağ bir hükümet gerekçesiyle koalisyona katıldığı ve merkezdeki Lapid’in başbakanlığına razı olmayacağı” yorumu yaptı. Tıybi, İsrail’de hükümetin kurulmasında ABD’deki Joe Biden yönetiminin etkili olduğu yönündeki yorumlara işaretle, “ABD’nin (Bennett hükümetine) desteği İsrail ve Filistinliler arasındaki müzakerelere olumlu yansımadı. Biden, Doğu Kudüs’te ABD Konsolosluğunun açılması vaadinden Bennett ve Lapid’den gelen baskılar sonucunda geri adım attı.” diye konuştu. ABD yönetiminin Netanyahu’nun sahadaki yokluğundan memnun olabileceğini değerlendiren Tıybi, “Netanyahu geri dönebilir” endişesiyle İsrail’in Filistinlilere yönelik siyasetine Washington’un müdahale etmediğine dikkati çekti. Trump yönetimi, 2019’da ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşımış ve Filistinlilere hizmet veren konsolosluk binasını kapatmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, birçok defa Kudüs’te Filistinlilere hizmet veren konsolosluğunu açacağını duyurmuştu. İsrail’den yükselen itirazlar karşısında ABD bu adımı henüz hayata geçirmedi. Tıybi, İsrail siyasetinde 1996-1999 ve 2009-2021 yıllarında toplam 15 yıl başbakanlık yapan Netanyahu’nun yeniden başbakanlığa dönmesine ihtimal vermediğini söyledi. İsrail’de Netanyahu’nun da içinde yer aldığı sağın elde ettiği 56-57 milletvekilinin tek başına hükümet kurmak için yeterli olmadığının altını çizen Tıybi, temsilcisi olduğu Ortak Liste’nin “asla Netanyahu’nun partisi Likud ve İsrail sağıyla koalisyon müzakerelerine girmeyeceğini” aktardı. Ahmed Tıybi, 2020 yılında bazı Arap ülkelerinin Trump yönetiminin de baskısıyla İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesini Tel Aviv için bir ödül olarak nitelendirdi. Tıybi, “İsrail işgali devam ederken, Filistin davası henüz nihayete ermemişken İsrail bu ödülü hak etmiyor.” ifadelerini kullandı.