Greyfurt, portakal ile pomelonun melezidir. Çeşitliliğe bağlı olarak, farklı boyutlarda olabilir ve iç rengi parlak kırmızıdan soluk sarıya kadar değişir. Meyvenin posası acı ile tatlı bir tada sahiptir ve keskinliği sayesinde greyfurt hem tatlılarda hem de salatalarda, sıcak yemeklerde harikadır. Yararlı özellikleri ayrıca kozmetiklerde de kullanılır. Gıda takviyelerinde, ev kimyasallarında, parfümlerde ve aromaterapide bulunabilir. 200 gramlık orta boy bir greyfurt şunları içerir: – 64 kalori – 1.3 gr protein – 16.2 gr karbonhidrat – 2.2 gr diyet lifi – 24 mg kalsiyum – 16 mg magnezyum – 16 mg fosfor – 0.2 mg demir – 278 mg potasyum – 66.8 mcg C vitamini – 92 mcg A vitamini Greyfurt bol miktarda A ve C vitamini, lif, potasyum ve pektin içerir. 
Greyfurtta bulunan besinler cilt sağlığını, sindirim sistemini, kalp ve damar sağlığını ve bağışıklığı destekleyebilir. Tip 2 Diyabet Riskini Azaltmaya Yardımcı Olabilir Greyfurt yemek, insülin seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olabilir ve böylece insülin direnci ve tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabilir. Bir çalışmada, yemeklerden önce yarım taze greyfurt yiyen katılımcıların insülin seviyelerini ve insülin direncini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Greyfurt düşük glisemik indekse sahiptir. Bu, vücuda besin sağladığı ancak şeker seviyelerini olumsuz etkilemediği anlamına gelir. Greyfurtta bulunan naringin içerdiği, tip 2 diyabetli kişilerde glikoz toleransını iyileştirmek için doktorların kullandığı bir inhibitöre benzer özelliklere sahiptir. Zayıflamaya Yarımcı Olur Greyfurt, kilonun normalleşmesine yardımcı olan yüksek lif içeriğine sahiptir: tokluk hissini uzatır ve sonuç olarak daha az kalori tüketimini sağlar. 91 obez insan üzerinde yapılan bir araştırma, yemeklerden önce yarım taze greyfurt yiyenlerin, yemeyenlere göre önemli ölçüde daha fazla kilo verdiğini bulmuştur. Taze greyfurt yiyen grup üyeleri, 12 hafta boyunca ortalama 1,6 kg kilo vermiş ve yemeyenler yaklaşık 0,3 kg kaybetmiştir. Diğer deneyler benzer kilo verme etkileri bulmuştur. Örneğin, katılımcıların günlük olarak diğer yiyeceklerle birlikte greyfurt yediklerinde daha ince bir bele sahip olduğunu gösteren araştırmalar vardır. Bu, meyvenin sadece kendisinin kilo kaybına yol açacağı anlamına gelmez, ancak dengeli bir diyete eklenirse bu sürece katkıda bulunabilir. Felç Riskini Azaltır Flavonoidler meyve ve sebzelerde bulunan bitki bileşikleridir, meyvelere doğal renklerini verirler. Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, daha fazla flavonoid tüketmek kadınlarda iskemik inme riskini azaltabilir. Diyetlerinde en fazla narenciye olanlarda felç riskinin yüzde 19 daha düşük olduğu bulunmuştur. Tansiyon ve Kalp Sağlığına Olumlu Etkisi Vardır Greyfurtta lif, potasyum, likopen, C vitamini ve kolin kombinasyonu kalp sağlığını iyileştirebilir. Uzmanlar, diyetinizdeki potasyum miktarını artırmanızı ve tuz alımınızı azaltmanızı önerir. Bu, tansiyonu normalleştirmeye yardımcı olur. Yaklaşık 200 gram ağırlığındaki orta boy bir greyfurt, bir kişinin potasyum için günlük ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sı olan 278 mg potasyum içerir. Sağlık uzmanları tarafından tansiyonu düşürmek için geliştirilen DASH diyeti, önerilen besin olarak greyfurt içerir. Bağışıklığı Artırır Greyfurt çok fazla C vitamini içerir. Antioksidan özelliklere sahiptir: Hücreleri zararlı bakteri ve virüslerden korur. Birçok çalışma, C vitamininin insanların soğuk algınlığından daha hızlı kurtulmasına yardımcı olduğunu göstermiştir. Greyfurttaki A vitamini de dahil olmak üzere diğer vitaminler ve mineraller de bağışıklığı desteklemeye yardımcı olur. İltihabı ve enfeksiyon riskini azaltabilir. Greyfurt ayrıca bağışıklık sisteminin çalışmasına ve enfeksiyona karşı koruyucu bir bariyer görevi gören cildin bütünlüğünü korumasına yardımcı olan az miktarda B vitaminleri, çinko, bakır ve demir içerir. Birçok Antioksidan İçerir Antioksidanlar, hücreleri vücutta istenmeyen süreçleri tetikleyebilen serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan korur. Greyfurt C vitamini, beta karoten, likopen, flavanon içerir. Ayrıca göz sağlığını etkiler ve kolesterolü ve kan basıncını düşürürler. Böbrek Taşı Riskini Azaltabilir Greyfurtta bulunan sitrik asit, taş oluşumunu etkili bir şekilde önleyebilir. Böbreklerdeki kalsiyuma bağlanır ve onu vücuttan uzaklaştırır. Sitrik asit ayrıca böbrek taşı oluşumuna daha az elverişli bir ortam yaratarak idrarın hacmini ve pH’ını artırma yeteneğine de sahiptir. 
Greyfurtları kışın satın almak daha iyidir, çünkü genellikle bu zamanda olgunlaşır ve taze satılır. Olgun meyveler oldukça ağırdır ve elde biraz sıkılabilir. Greyfurt, diğer meyvelerin aksine hasattan sonra olgunlaşmaz ve en iyi şekilde oda sıcaklığında karanlık bir yerde saklanır. 
Statinler, bazı psikotrop ilaçlar ve kalsiyum kanal blokerleri kullanılıyorsa greyfurt tüketmeden önce bir doktora danışmak gerekir. Bu meyve, ilaçların bağırsaklardan kan dolaşımına normalden daha hızlı girmesine neden olabilecek enzimleri bağlama yeteneğine sahiptir. İlaçların kan seviyeleri gerekenden daha yüksek olacak ve bu da tehlikeli sonuçlara yol açabilecektir. Greyfurt potasyum bakımından yüksek olduğundan, böbrek enfeksiyonu olan kişiler onu yerken dikkatli olmalıdır. Gastroözofageal reflü hastalığı olan kişiler, greyfurt çok asidik olduğu için yemek yerken artan mide ekşimesi ve geğirme yaşayabilir. Tüm insanlar için greyfurt miktarında bir sınır yoktur. Turunçgillerin bir kısmının hacmindeki bir artışla, sahte alerjilerle karşılaşabileceğinizi unutmayın. Çok miktarda turunçgil tüketirseniz kaşıntı hissi ve cilt kızarıklığı ortaya çıkabilir. Sahte alerjilerde belirtiler doza bağlıdır ve bir bağışıklık tepkisini tetiklemez. Herhangi bir diyet önerisine etkili bir şekilde uymak için yiyeceğin sadece sağlıklı değil, aynı zamanda lezzetli olması da önemlidir. Bu nedenle, içlerindeki vitamin miktarı maksimum olsa bile kendinizi kabuk yemeye asla zorlamayın. Sindirim problemi olan hastalar bireysel toleransa odaklanabilir. Örneğin, reflüsü olan bir kişi, mide ekşimesine neden olmazlarsa greyfurt ve diğer narenciye meyvelerini uygun miktarda yiyebilir. Meyvenin küçük bir kısmı bile ağrıya veya mide ekşimesine neden oluyorsa, yemekten kaçınmak en iyisidir. Bir kişinin kardiyovasküler hastalığı varsa greyfurt suyu çok sayıda ilacın, özellikle statinlerin (kolesterolü düşüren ilaçlar), amiodaron (antiaritmik bir ilaç) ve pıhtılaşma önleyicilerin metabolizmasını değiştirebileceğinden, greyfurt tüketimini doktorlarıyla konuşmaları önemlidir. Psikiyatrist ve psikoterapist hastaları için etkileşimlerini dikkatlice incelemek de gereklidir. Greyfurt suyu ayrıca feksofenadin gibi bazı anti alerjik ilaçların etkinliğini de azaltabilir. Kanıtlanmış bir alerjik reaksiyon durumunda, kaynağı ne olursa olsun alerjen tamamen dışlanmalıdır. 
Greyfurt, bir portakal ve bir pomelonun geçişinden elde edilen nispeten yeni bir narenciye meyvesidir. Meyve A, B, C, D vitaminleri bakımından zengindir. Ayrıca potasyum, magnezyum, kalsiyum ve fosfor içerir. Greyfurt antioksidan ve koruyucu özelliklere sahiptir. Bir greyfurttaki C vitamini miktarı, bir yetişkinin günlük ihtiyacını karşılayabilir. C vitamini içeriği yalnızca soğuk algınlığına karşı korunmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda cildinizi de iyileştirir. Toplamda 20 çeşit greyfurt olduğu bilinmektedir. Bunlardan dördü en yaygın çeşitlerdir: Kırmızı Greyfurt En çok meyve şekeri içeren ve en tatlı çeşittir. Sarı çeşitlerden daha fazla kolesterol düşürücü madde içerir. Pembe Greyfurt Kırmızı meyveler kadar tatlı değildir ve daha az şeker içerir. Parlak renge sahiptir. Sarı Greyfurt Açık bir acılık ile tatlı-ekşi bir tada sahiptir ve bu nedenle, kan damarlarının esnekliği ve kalbin çalışması üzerinde yararlı bir etkiye sahiptir. Beyaz Greyfurtlar Çok tatlı değildirler, belirgin bir ekşilik ile diğer çeşitlerden daha fazla acı tada sahiptirler. En az miktarda şeker içerdikleri için kilo vermek isteyen bir kişinin diyetinde harika bir besindir. Greyfurt, narenciyelerin geri kalanından farklı olarak flavonoid naringin içeriğinden kaynaklanan bir acılığa sahiptir. Kan damarlarının esnekliğini artırır ve ayrıca sindirim ve metabolizma süreçlerini hızlandırır. Greyfurt ve diğer turunçgiller arasındaki temel fark, yağ birikimini önleyen ve ayrıca karaciğerdeki toksinlerin atılmasına yardımcı olan inositoldür. C vitamini içeriği portakaldan biraz daha düşüktür.
Greyfurtta bulunan besinler cilt sağlığını, sindirim sistemini, kalp ve damar sağlığını ve bağışıklığı destekleyebilir. Tip 2 Diyabet Riskini Azaltmaya Yardımcı Olabilir Greyfurt yemek, insülin seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olabilir ve böylece insülin direnci ve tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabilir. Bir çalışmada, yemeklerden önce yarım taze greyfurt yiyen katılımcıların insülin seviyelerini ve insülin direncini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Greyfurt düşük glisemik indekse sahiptir. Bu, vücuda besin sağladığı ancak şeker seviyelerini olumsuz etkilemediği anlamına gelir. Greyfurtta bulunan naringin içerdiği, tip 2 diyabetli kişilerde glikoz toleransını iyileştirmek için doktorların kullandığı bir inhibitöre benzer özelliklere sahiptir. Zayıflamaya Yarımcı Olur Greyfurt, kilonun normalleşmesine yardımcı olan yüksek lif içeriğine sahiptir: tokluk hissini uzatır ve sonuç olarak daha az kalori tüketimini sağlar. 91 obez insan üzerinde yapılan bir araştırma, yemeklerden önce yarım taze greyfurt yiyenlerin, yemeyenlere göre önemli ölçüde daha fazla kilo verdiğini bulmuştur. Taze greyfurt yiyen grup üyeleri, 12 hafta boyunca ortalama 1,6 kg kilo vermiş ve yemeyenler yaklaşık 0,3 kg kaybetmiştir. Diğer deneyler benzer kilo verme etkileri bulmuştur. Örneğin, katılımcıların günlük olarak diğer yiyeceklerle birlikte greyfurt yediklerinde daha ince bir bele sahip olduğunu gösteren araştırmalar vardır. Bu, meyvenin sadece kendisinin kilo kaybına yol açacağı anlamına gelmez, ancak dengeli bir diyete eklenirse bu sürece katkıda bulunabilir. Felç Riskini Azaltır Flavonoidler meyve ve sebzelerde bulunan bitki bileşikleridir, meyvelere doğal renklerini verirler. Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, daha fazla flavonoid tüketmek kadınlarda iskemik inme riskini azaltabilir. Diyetlerinde en fazla narenciye olanlarda felç riskinin yüzde 19 daha düşük olduğu bulunmuştur. Tansiyon ve Kalp Sağlığına Olumlu Etkisi Vardır Greyfurtta lif, potasyum, likopen, C vitamini ve kolin kombinasyonu kalp sağlığını iyileştirebilir. Uzmanlar, diyetinizdeki potasyum miktarını artırmanızı ve tuz alımınızı azaltmanızı önerir. Bu, tansiyonu normalleştirmeye yardımcı olur. Yaklaşık 200 gram ağırlığındaki orta boy bir greyfurt, bir kişinin potasyum için günlük ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sı olan 278 mg potasyum içerir. Sağlık uzmanları tarafından tansiyonu düşürmek için geliştirilen DASH diyeti, önerilen besin olarak greyfurt içerir. Bağışıklığı Artırır Greyfurt çok fazla C vitamini içerir. Antioksidan özelliklere sahiptir: Hücreleri zararlı bakteri ve virüslerden korur. Birçok çalışma, C vitamininin insanların soğuk algınlığından daha hızlı kurtulmasına yardımcı olduğunu göstermiştir. Greyfurttaki A vitamini de dahil olmak üzere diğer vitaminler ve mineraller de bağışıklığı desteklemeye yardımcı olur. İltihabı ve enfeksiyon riskini azaltabilir. Greyfurt ayrıca bağışıklık sisteminin çalışmasına ve enfeksiyona karşı koruyucu bir bariyer görevi gören cildin bütünlüğünü korumasına yardımcı olan az miktarda B vitaminleri, çinko, bakır ve demir içerir. Birçok Antioksidan İçerir Antioksidanlar, hücreleri vücutta istenmeyen süreçleri tetikleyebilen serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan korur. Greyfurt C vitamini, beta karoten, likopen, flavanon içerir. Ayrıca göz sağlığını etkiler ve kolesterolü ve kan basıncını düşürürler. Böbrek Taşı Riskini Azaltabilir Greyfurtta bulunan sitrik asit, taş oluşumunu etkili bir şekilde önleyebilir. Böbreklerdeki kalsiyuma bağlanır ve onu vücuttan uzaklaştırır. Sitrik asit ayrıca böbrek taşı oluşumuna daha az elverişli bir ortam yaratarak idrarın hacmini ve pH’ını artırma yeteneğine de sahiptir. Greyfurtları kışın satın almak daha iyidir, çünkü genellikle bu zamanda olgunlaşır ve taze satılır. Olgun meyveler oldukça ağırdır ve elde biraz sıkılabilir. Greyfurt, diğer meyvelerin aksine hasattan sonra olgunlaşmaz ve en iyi şekilde oda sıcaklığında karanlık bir yerde saklanır. Statinler, bazı psikotrop ilaçlar ve kalsiyum kanal blokerleri kullanılıyorsa greyfurt tüketmeden önce bir doktora danışmak gerekir. Bu meyve, ilaçların bağırsaklardan kan dolaşımına normalden daha hızlı girmesine neden olabilecek enzimleri bağlama yeteneğine sahiptir. İlaçların kan seviyeleri gerekenden daha yüksek olacak ve bu da tehlikeli sonuçlara yol açabilecektir. Greyfurt potasyum bakımından yüksek olduğundan, böbrek enfeksiyonu olan kişiler onu yerken dikkatli olmalıdır. Gastroözofageal reflü hastalığı olan kişiler, greyfurt çok asidik olduğu için yemek yerken artan mide ekşimesi ve geğirme yaşayabilir. Tüm insanlar için greyfurt miktarında bir sınır yoktur. Turunçgillerin bir kısmının hacmindeki bir artışla, sahte alerjilerle karşılaşabileceğinizi unutmayın. Çok miktarda turunçgil tüketirseniz kaşıntı hissi ve cilt kızarıklığı ortaya çıkabilir. Sahte alerjilerde belirtiler doza bağlıdır ve bir bağışıklık tepkisini tetiklemez. Herhangi bir diyet önerisine etkili bir şekilde uymak için yiyeceğin sadece sağlıklı değil, aynı zamanda lezzetli olması da önemlidir. Bu nedenle, içlerindeki vitamin miktarı maksimum olsa bile kendinizi kabuk yemeye asla zorlamayın. Sindirim problemi olan hastalar bireysel toleransa odaklanabilir. Örneğin, reflüsü olan bir kişi, mide ekşimesine neden olmazlarsa greyfurt ve diğer narenciye meyvelerini uygun miktarda yiyebilir. Meyvenin küçük bir kısmı bile ağrıya veya mide ekşimesine neden oluyorsa, yemekten kaçınmak en iyisidir. Bir kişinin kardiyovasküler hastalığı varsa greyfurt suyu çok sayıda ilacın, özellikle statinlerin (kolesterolü düşüren ilaçlar), amiodaron (antiaritmik bir ilaç) ve pıhtılaşma önleyicilerin metabolizmasını değiştirebileceğinden, greyfurt tüketimini doktorlarıyla konuşmaları önemlidir. Psikiyatrist ve psikoterapist hastaları için etkileşimlerini dikkatlice incelemek de gereklidir. Greyfurt suyu ayrıca feksofenadin gibi bazı anti alerjik ilaçların etkinliğini de azaltabilir. Kanıtlanmış bir alerjik reaksiyon durumunda, kaynağı ne olursa olsun alerjen tamamen dışlanmalıdır. Greyfurt, bir portakal ve bir pomelonun geçişinden elde edilen nispeten yeni bir narenciye meyvesidir. Meyve A, B, C, D vitaminleri bakımından zengindir. Ayrıca potasyum, magnezyum, kalsiyum ve fosfor içerir. Greyfurt antioksidan ve koruyucu özelliklere sahiptir. Bir greyfurttaki C vitamini miktarı, bir yetişkinin günlük ihtiyacını karşılayabilir. C vitamini içeriği yalnızca soğuk algınlığına karşı korunmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda cildinizi de iyileştirir. Toplamda 20 çeşit greyfurt olduğu bilinmektedir. Bunlardan dördü en yaygın çeşitlerdir: Kırmızı Greyfurt En çok meyve şekeri içeren ve en tatlı çeşittir. Sarı çeşitlerden daha fazla kolesterol düşürücü madde içerir. Pembe Greyfurt Kırmızı meyveler kadar tatlı değildir ve daha az şeker içerir. Parlak renge sahiptir. Sarı Greyfurt Açık bir acılık ile tatlı-ekşi bir tada sahiptir ve bu nedenle, kan damarlarının esnekliği ve kalbin çalışması üzerinde yararlı bir etkiye sahiptir. Beyaz Greyfurtlar Çok tatlı değildirler, belirgin bir ekşilik ile diğer çeşitlerden daha fazla acı tada sahiptirler. En az miktarda şeker içerdikleri için kilo vermek isteyen bir kişinin diyetinde harika bir besindir. Greyfurt, narenciyelerin geri kalanından farklı olarak flavonoid naringin içeriğinden kaynaklanan bir acılığa sahiptir. Kan damarlarının esnekliğini artırır ve ayrıca sindirim ve metabolizma süreçlerini hızlandırır. Greyfurt ve diğer turunçgiller arasındaki temel fark, yağ birikimini önleyen ve ayrıca karaciğerdeki toksinlerin atılmasına yardımcı olan inositoldür. C vitamini içeriği portakaldan biraz daha düşüktür.