İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Şanlıurfa’da seçim uyum merkezinin açılışında değerli açıklamalarda bulundu.
“NAMAZ KILAN İNSAN ALKOLÜN TADINI BİLMEZ”
Akşener, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs akşamı için yapmış olduğu, “Ya şampanya patlatıp kutlayanlar ya da alnını şükür için secdeye koyup rabbine hamdedenler olacak” kelamlarına de tepki gösterdi. İYİ Parti önderi, “Biz seçime gidiyoruz, savaşa değil. Güya savaşa gidiyormuşuz üzere konuşuluyor. Ben yedi yaşından beri beş vakit namaz kılan hacı bir kadının. Yahu biz seçimi kazandığımızda şampanya ile kutlayacakmışız. Yahu namaz kılan bir insan alkolün tadını bilmez. Bunu söyleyen ahmaklar da benim kim olduğumu bilirler, benim bulunduğum yerde o kadehler kalkmaz. Bu türlü bir şey olmaz. Ben âlâ bir insan mıyım o değerli. Kul hakkına el uzatıyor muyum, o değerli. Ben harama el uzatıyor muyum o değerli.” dedi.
Akşener’in açıklamalarından satır başları şu halde:
“Bilsinler ki Urfa, kimsenin tapulu malı değildir. Ben üç yıl boyunca, kent şehir gezdim. Urfa’ya da geldim. Allah şahittir, partimi övmedim, öbür partiyi yermedim. Yalnızca sizi dinledim. Şanlıurfa’da milletvekili çıkarmalıyız ki ben Başbakan olabileyim. Siyasetçi için seçmen velinimettir. Siz işverensiniz. Proje üreten, hizmet üreten siyasi partiler gelirler; sizin sıkıntılarınıza deva üretirler. Beğendiğinize oy verirsiniz. Lakin uzun bir vakittir, Türkiye bunu yaşamıyor.
“ATATÜRK BARAJINI BİZ BİTİRECEĞİZ”
Siz, Hz. Adem kıssasına karşıt hareket ediyorsunuz. Ben geldim ki buraya, bana ne dendi biliyor musunuz? ‘DEDAŞ bizi soyuyor, biz çiftçilere eziyet ediyor.’ Benim vazifem bunu iktidara iletmektir. Buradan bir çiftçi kardeşimizi, milletin küsüsüne getirdim. O kendi ağzından, çiftçinin durumunu anlattı. Biz pandemi periyodunda ne öğrendik? Tarım besin, beka meselesiymiş. Besinin olmadığı yerde bir ülkenin bekası ortadan kalkarmış. Pekala Şanlıurfa tarım konusunda her türlü teşvikin yapılması gereken bir yer değil mi? Atatürk Barajı’nın bitirilip, çiftçinin tarlasının sulanmasının bir an önce bitirilmesi gerekmez mi? Biz bitireceğiz. Türkiye’deki hırsızlığı, yolsuzluğu bitirerek bitireceğiz. Diyorlar ki size, ‘Bunlar gelirse toplumsal yardımlar bitecek.’ Haydi oradan be, yalancı. O toplumsal yardım denilen şey hakkınız, hakkınız sizin.
“EV BAYANLARINA MAAŞI 60 YAŞINA ÇEKECEĞİZ”
Hepimizin vergileri ile oluşan, devletin aç kalan vatandaşını doyurduğu, açıkta kalan vatandaşının başına bir çatı koymak zorunda olduğu bir misyondur. Hasebiyle Mansur Yavaş Ankara’da aday oldu. Dediler ki, ‘Bütün toplumsal yardımları bitirecek ve su saatlerini de PKK’lılar okuyacak.’ Bunların hiçbiri olmadığı gibi, Mansur Bey elinde kolilerle yardım yapmak yerine, her meskene Ankara Kart verdi, her ay 101 kilogram et almayı insanlara garanti etti. Öğrenci takviyesi yaptı, kitap yardımı yaptı. Doğal gaz paralarını ödedi. Düne nazaran çok daha fazla toplumsal yardım yaptı. Şanlıurfalı bayanlara sesleniyorum. Mesken bayanlarına maaş veriliyor. Biz onu 60 yaşına çekeceğiz. Çok daha rahat edeceksiniz.
“HER KÖE MÜHENDİS, VETERİNER, ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ”
Yani Şanlıurfa’da yaşayan her 100 gencin 12’si işsiz. Tarımda çalışıyormuş üzere olanlar hariç. Türkiye’yi doyuran bu kentimizin dayanak olarak aldığı hisse nedir? Türkiye’nin 81’incisi. Bu türlü bir durumda, fakirlikten kurtulmak mümkün mü? İş bulmak mümkün mü? Atanamamış öğretmeninden, KPSS mağduru gençlere kadar; şayet siz yandaş korursanız, o gençlerin umudu olmaz. Bir ay içinde 100 bin öğretmen atayacağız. Her köye; bir ziraat mühendisi, bir öğretmen, bir veteriner atayacağız…”